Bahar alerjilerine karşı alınabilecek 4 doğal takviye

Bahar geldi ve bu ay bazıları için doğanın uyanışı, canlılık gibi neşeli çağrışımlar yapsa da  mevsimsel alerjilerden muzdarip olup olanlar için zor bir mevsimi ifade ediyor. Bunun nedeni, ağaçların, çimenlerin ve çiçeklerin tam güçle geri dönmeleriyle havaya polen salmaları ve saman nezlesi olarak da bilinen alerjik rinitin rahatsız edici semptomlarını tetiklemeleridir. Antihistaminik ilaç kullanmak, bu durumla ilişkili tıkanıklık, hapşırma, burun akıntısı ve göz sulanması gibi durumlardan kurtulmanın en hızlı yolu olabilir. Ancak doktorlar, birçok insan gibi reçetesiz satılan ilaçlara alternatif veya ilaveler arıyorsanız, bazı takviyelerin de işinize yarayabileceğini söylüyor.

Dahiliye Uzmanı Soma Mandal, özellikle hastalar alerjiden muzdarip olduğunda dört takviye önermektedir.

Her ne kadar yeni bir takviyeye başlamadan önce doktorunuza danışmanız her zaman önemli olsa da (özellikle sizi ilaç etkileşimleri riskine sokabilecek başka ilaçlar alıyorsanız) Mandal, bu dört takviyenin mevsimsel semptomlarınızı ortadan kaldırmak için en iyisi olduğunu söylüyor. Böylece nihayet baharın tadını tüm ihtişamıyla çıkarabilirsiniz.

Bahar alerjilerine karşı alınabilecek 4 doğal takviye - Resim : 1

ALERJİYE KARŞI ALINABİLECEK 4 TAKVİYE

Kuersetin

Kuersetin, meyvelere, sebzelere, çiçeklere ve diğer bitkilere canlı renklerini veren antioksidan bileşik olan bir tür flavonoiddir. Mount Sinai’nin sağlık kütüphanesine göre, takviye olarak alındığında quercetin kalp hastalığını, belirli kanser türlerini, iltihaplanmayı ve hücresel hasarı önlemeye yardımcı olabilir.

Araştırmalar ayrıca quercetin takviyelerinin alerjilerle savaşmanıza yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. Mandal, bunun, antioksidanın “acil alerjik reaksiyonlardan sorumlu alerji hücreleri” olan mast hücrelerini stabilize etmeye yardımcı olmasından ve histamin salınımını azaltmasından kaynaklandığını açıklıyor.

C vitamini

Vücudunuz C vitaminini doğal olarak üretmediğinden, onu çilek, turunçgiller, biber, Brüksel lahanası ve patates gibi gıdalardan beslenme yoluyla almanız önemlidir. Hala yetersiz kaldığınızı düşünüyorsanız, ek faydalar elde etmenize yardımcı olabilir.

Mandal, C vitamini almanın özellikle alerji mevsiminde faydalı olabileceğini söylüyor. “C vitamini, bağışıklık sistemini güçlendirici özellikleri ve iltihabı azaltma yeteneği ile bilinir. Bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olabilir ve alerji semptomlarının şiddetini azaltabilir” diye belirtiyor.

Beslenme uzmanı Jenny Dobrynina, ”alerjinizle savaşmak için c vitamini takviyesi aldığınızda şişlik, kaşıntı hissi, burun akıntısı, aşırı mukus ve göz yaşarması gibi durumlarda bir azalma görmeyi bekleyebilirsiniz” diyor.

balık yağı

Omega-3 yağlı asitler

Mandal, Omega-3 yağ asitlerini almanın, antiinflamatuar etkileri sayesinde alerjilerle savaşmanıza da yardımcı olabileceğini söylüyor. Ayrıca bu takviyelerin hasta olduğunuzda vücudun bağışıklık tepkisini yeniden dengelemesine yardımcı olduğunu söylüyor.

Allergology International dergisinde 2015 yılında yayınlanan bir araştırma, Omega-3 yağ asitleri dokosaheksaenoik asit (DHA) ve eikosapentaenoik asidin (EPA) “astım ve alerjiler de dahil olmak üzere inflamatuar hastalıklarda koruyucu etkilere” sahip olduğunu doğrulamaktadır. Bu çalışmanın arkasındaki araştırmacılar, “modernize edilmiş diyetlerde balık yağı alımının azalması ile astım veya diğer alerjik hastalıkları olan bireylerin sayısının artması arasında nedensel bir ilişki” olabileceğini öne sürüyorlar.

Probiyotikler

Saman nezlesi, bir alerjene reaksiyon olarak burun hava yollarının iltihaplanması sonucu hapşırmaya, tıkanıklığa, gözlerde sulanmaya ve burunda kaşıntıya neden olduğunda ortaya çıkar. Ancak bazı araştırmalar, günlük probiyotik almanın bağışıklık ve inflamatuar yanıtları değiştirebileceğini öne sürüyor.

Kuzey Amerika Tıp Bilimleri Dergisi’nde 2013 yılında yayınlanan bir çalışma, “Probiyotikler alerjik rinit tedavisinde yararlı bir terapötik ilaçtır ancak altta yatan mekanizmaların daha fazla araştırılması gerekmektedir” diyor. “Probiyotik tedavisinin klinik faydası, bakteri türü, uygulama yolu, dozaj, rejim ve diğer altta yatan konak faktörleri gibi çok sayıda faktöre bağlıdır.”

Başa dön tuşu