Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre menopoz, kadınların yumurtalık aktivitelerini yitirmeleri sonucunda menstruasyonun kalıcı olarak sonlanması. Bazı kadınlar bu döneme daha erken girerken bazıları daha geç girebiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Op. Dr. Figen Beşyaprak menopozun belirtileri, tanısı, tedavisine, menopoz sonrası risklere dair merak edilenleri anlattı.
Menopoz nedir?
Menopoz sözcüğü; men (ay) ve pausis (sonlanma) sözcüklerinden köken almaktadır. Menopoz, yumurtalıkların fonksiyonlarında kayıp sonucu adet kanamalarının ve hormon üretiminin kalıcı bir şekilde sonlandığı bir dönemdir. Bu süreçte yumurtalıklardan her ay düzenli olarak yumurta üretiminin olmamasının yanı sıra östrojen ve progesteron gibi hormon üretimi de durmaktadır.
Menopoz belirtileri nelerdir?
Menopoz genellikle aniden olmayan, aylar-yıllar içerisinde yumurta rezervindeki azalma sonucu adet düzeninde değişiklikler ile devam eden ve sonunda adet kanamalarının kesildiği bir süreçtir. Bu dönemde kadınların önemli bir kısmında menopoz ile ilgili belirtiler görülmektedir. Menopoz şikayetleri kadından kadına farklılık göstermektedir.
Menopoz döneminde her kadında menopozal belirtilerin tamamı görülmese de, kadınların çoğunda aşağıdaki belirtilerden en az bir tanesi görülmektedir.
- Adet Düzensizlikleri: Adet kanamalarında düzensizleşme veya adet kanamalarının kesilmesi menopoz döneminde görülecek en önemli belirtilerdendir. Ancak adet kanamalarında artma ve adet döngüleri arasında lekelenmeler, adet kanamasının farklı tarihte tekrar başlaması durumlarında kontrol edilmelidir.
- Sıcak Basmaları: Menopoz döneminde sık görülen belirtilerdendir ve kadınların %60-80’inde ortaya çıkmaktadır. Sıcak basmaları genellikle yüz ve baş bölgesinden başlayıp tüm vücuda yayılım gösterir. Sıcak basmalarına kızarıklık, terleme, yoğun sıcaklık hissi, çarpıntı, sinirlilikte eşlik edebilir. Sıcak basmaları gece olabilmektedir. Atakların sıklıkları değişmekle birlikte genellikle dakikalar içinde sonlanır. Sıcak basmalarının ortalama 3-4 yıl devam ettiği bildirilse de kadından kadına bu süre değişmektedir.
- Ürogenital Kuruluk: Menopoz döneminde vajina ve idrar çıkışındaki dokuda kuruluk ile incelik görülebilir. Bu durum genital bölgede kaşıntı ve ağrılı cinsel ilişki, sık idrar yolu enfeksiyonu gibi şikayetlere neden olabilir. Genellikle menopoza girdikten sonra birkaç yılda ortaya çıkar.
- Uyku Bozuklukları: özellikle uyku esnasındaki sıcak basmaları da uyku kalitesini olumsuz etkileyebilmektedir. Uyku süre ve kalitesindeki bozulmalar da gün içinde genel yorgunluk, uyku hali ve huzursuzluğa neden olabilmektedir.
- Psikolojik Belirtiler: Menopoz döneminde özellikle kadının kendini yetersiz hissetme, gerginlik, sinirlilik, isteksizlik, kendine güvende azalma, konsantrasyon güçlüğü, yaşam olaylarından kolay etkilenme, iştah artışı, baş ağrısı, karakter değişiklikleri, unutkanlık, çabuk öfkelenme ve cinsel isteksizlik, libido azalması gibi belirtiler de görülebilir.
- Diğer Belirtiler: Menopoz döneminde östrojen eksikliğine bağlı deride kolajen denilen maddenin azalmasına bağlı olarak erken kırışıklıklar görülebilmektedir.
Kemik mineral yoğunluğunun azalması sonucu kemik erimesi (osteoporoz) ortaya çıkabilmektedir.
Kadınlar üreme döneminde erkeklere göre 2.5-4.5 kat daha az kalp hastalığı riskine sahip iken, menopoz döneminde bu risk artar. Östrojen kalp damar hastalık riskini azaltan bir hormondur. Menopoz ile birlikte östrojenin azalması kalp damar hastalık riskini artırmaktadır. Menopoz döneminde kilo artışı, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği, damar sertliği riskleri de yükselir. Menopoz döneminde cinsel isteksizlik sık olarak karşımıza çıkmaktadır.
Erken menopoz nedir, geç menopoz nedir?
Türkiye’de ortalama menopoz yaşı 46-47’dır. Kadınların yüzde 95’i 45-55 yaş arasında menopoza girmektedir. Kadınların yüzde 5’i 55 yaşından sonra (geç menopoz), yüzde 5’i 40-45 yaş arasında, yüzde 1’ide 40 yaşından önce (erken menopoz) menopoza girmektedir. Erken menopoz bir kadının beklenen daha erken yaşta menopoza girdiği durum olarak tanımlanırken, geç menopoz ise bunun tam tersi beklenenden daha geç yaşta menopoza girmesi olarak ifade edilir.
Menopoza girmeyi etkileyen faktörler nelerdir?
Menopoza girme yaşını belirleyen en önemli etken kadının sahip olduğu genetiktir. Bunun dışında çevresel faktörler, ırk, doğum sayısı, sigara, yumurtalık rezervini etkileyecek ilaç kullanımı, radyoterapi, kemoterapi, geçirilen yumurtalık operasyonları, beslenme, sosyoekonomik düzey menopoz yaşını etkileyen diğer etmenlerdir.
Menopoz tanısı nasıl konur?
Bir yıl süre ile adet kanamalarının olmaması menopoz tanısının konulması için yeterlidir; çoğu zaman başka bir test yapılmasına gerek yoktur. Menopoz için yapılan testler genellikle daha genç hastalarda gerekli olmaktadır. Adetleri düzensiz olan kadınlarda adetinin 2-5.günleri kanda FSH hormonu seviyeleri incelenir. Bu seviyelerde normal seviyelere göre artış izlenmesi yumurta rezervinin azaldığını göstermektedir.
Menopoz tedavi yöntemleri neler? Hormon tedavisi kimlere uygulanmaz?
Menopoz döneminde yapılan tedavilerin temel amacı bu dönemin sonuçlarını hafifletmektir. Yani menopoz tanısı bir hastalığı tariflememektedir. Sağlıkla yaşayan her kadının rezervlerinin azalmasıyla sonuçlanan bir dönemi temsil eder. Amaç ortaya çıkan şikayetlerin giderilmesi ve dolayısıyla kadının hayat kalitesinin yükseltilmesidir. Hormon tedavisi ve bazı antidepresan ilaçlar menopozda ortaya çıkan şikayetlerin tedavisinde kullanılabilir. Bunun dışında vajinal kuruluk için vajinal yolla uygulanan tedaviler de kullanılabilmektedir. Ancak tüm bu ilaçların doktor gözetiminde başlanması gerekmektedir.
Östrojen tedavisi olarak da bilinen hormon tedavisi, menopoz sıcak basmalarını hafifletmek için kullanılır. Rahimi bulunan kadınlara östrojene ek olarak progesteron hormonu da verilebilir. Kemik kaybının önlenmesine de yardımcı olan östrojen tedavisinin uzun süreli kullanımı bazı kalp ve damar hastalıkları ile meme kanseri riskini artırabilir. Özellikle meme kanseri geçirmiş olan kadınlarda meme dokusunda östrojen gibi etki gösteren bu tedavi meme kanserinin tekrarlamasına neden olabilir. Bu tedavinin kullanılıp kullanılmaması ile ilgili olarak mutlaka uzman hekim ile görüşülmeli hormon başlanmadan önce meme muayenesi ve taraması yapılmalıdır.
Menopozda beslenme nasıl olmalıdır?
Menopoz döneminde fiziksel aktivite ve östrojen düzeyindeki azalma, adipoz yani yağ dokusunun vücut dağılımını etkileyebilmektedir. Östrojenin azalması ile kardiyovasküler hastalıklar ve osteoporozis gibi hastalıkların gelişme riski artmaktadır. Beslenmede genel olarak:
- Kalsiyum için süt ve ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve pekmez gibi kalsiyumdan zengin gıdalar tercih edilmelidir.
- Mineral içeriği yüksek sıvılar içilmesidir.
- D vitamini gereksinimi karşılanmalı, gerekirse replasman alınmalıdır
- Yemeklere aşırı tuz eklemekten ve tuzlanmış besinleri aşırı tüketmekten sakınılmalıdır. Çünkü aşırı tuz, idrarla kalsiyum atımını artırmakta ve hipertansiyona neden olmaktadır.
- Sigara içilmemelidir. Sigara kullanımı özellikle kandaki C vitamin, D vitamin ve serum östrojen düzeyini düşürür ve kalp- damar hastalıklarına zemin hazırlar
- Alkolden sakınılmalıdır. Alkol, kemik oluşum hücrelerini harap olmasına ve kalsiyum emiliminin bozulmasına neden olur.
- Beden Kütle indeksi çok düşük olmamalıdır. Çünkü menopozdan sonra vücut, yağ dokusundaki östrojenden de yararlanmaktadır.
- Aşırı kafein tüketilmemelidir.
Menopoz döneminde egzersizin önemi nedir?
Menopoz döneminde düzenli fiziksel aktivitede bulunulmalıdır. Özellikle ip atlama veya trambolin gibi zıplamalı sporlar osteoporozdan korunmak için idealdir. Menopozda cinsel yaşam özellikle gelişen ürogenital atrofiden dolayı ağrılı olabilmektedir. Bunun yanı sıra kadınlar libido düşüklüğünden de şikayetçi olabilmektedir.
Menopoz sonrası riskler nelerdir?
Özellikle erken menopoza giren kadınlarda östrojen eksikliğine bağlı olarak öncelikle kalp damar hastalıkları, obezite, kemik erimesi, ürogenital sistemde kuruluk, cinsel ilişki sırasında ağrı, cinsel isteksizlik gibi sorunlar görülüyor. Bu nedenle erken menopozda hormon replasmanın verilemeyeceği bir durum yok ise yerine koyma tedavisi uygulanmalıdır. Erken menopozda erken tedavi özellikle kemik erimesi ve kalp damar hastalıklarının önlenmesi açısından önem taşımaktadır
Menopoz dönemini rahat geçirmek için öneriler nelerdir?
- Menopoz dönemi normal bir süreç olarak kabul edilmelidir.
- Gelişen semptomlara yönelik tedavi algoritmaları oluşturulmalıdır
- Yeterli ve dengeli beslenmenin özellikle menopozda gelişebilecek semptomları azaltacağı unutulmamalıdır
- Yıllık tarama testleri ihmal edilmemelidir.
- Uygun fiziksel aktiviteler yapılmalıdır.