Kadınlarda erkeklere göre 4 kat fazla görülen varis, cildin altındaki toplardamar genişlemeleri olarak tanımlanıyor. Memorial Kayseri Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Faruk Cingöz, varis belirtileri, nedenleri, teşhisi, tedavi şekilleri ile ilgili merak edilenleri detaylıca anlattı.
Varis nedir?
Toplardamarların genişlemesi, uzaması, kıvrılması ve ciltten görünür hale gelmesine varis denilmektedir. Sıklıkla baldır ve uyluğun iç kısmında damar yumakları şeklinde oluşmaktadır.
Varis neden olur?
Kadınlarda erkeklere göre 4 kat fazladır. En önemli nedeni hamileliktir. Çalışan anneler iş hayatında uzun süre sandalyede oturması ve ayakta kalma zorunluluğu da eklenince ne yazık ki toplardamarlar güçsüz kalarak varisler oluşmaktadır. Yüzde 90 yatkınlık aileden gelir. Anne rahminde kısmen, organlar gelişip büyürken tamamen hastalık kodları hücrelere yazılmakta, biyolojik saati gelince hastalık kendini göstermektedir. Bu gidiş ve gelişme hastalığın ancak biyolojik saati erkene çeken bazen de tamamlayan faktörlerle hastalık oluşmaktadır.
Varislerin oluşum nedenini iki başlıkta değerlendirilir.
1. Kapakçık yetersizliği: Toplardamarlarda her 10-15 cm’de bir kapakçık vardır. Bu kapakçıklar kavuşamazsa kan geriye kaçar. Ya kapakçığın kendisinde veya kapakçığın duvarında hasar oluşmuştur.
2.Toplardamarlarda Tansiyon Yüksekliği: Uzun süre ayakta hareketsiz kalmaya bağlıdır. Burada vurgulamak isterim; toplumda venöz hipertansiyon aslında arteriyel hipertansiyondan daha fazla olmasına rağmen toplumda ihmal edilmekte, bilinmemektedir. Modern toplum hastalığı olup (sandalye ve koltukta oturma, bacak bacak üstüne atma) sıktır, önemsenmez. Çünkü ayaklarda yanma, dolgunluk, ağrı ve şişme ayaklar yukarı kaldırınca azalır veya geçer. Kişi ertesi gün uyanınca unutur. Kısaca yerçekimi etkisi kalkınca hasta rahatlar. Bu nedenle hastalar uzun süre hastalıklarını ötelerler. Varisler çıkar. Ne zaman ki artık özellikle geceleri ayaklarını ateş basmasından dolayı koyacak yer bulamazlar o zaman hekime başvururlar. Toplardamarlardaki kanın kalbe dönüşünü engelleyen damarlarda tıkanıklık, dışarıdan bası veya kapakçık yetersizliği olması durumunda alt kısımda tansiyon yükselerek varisler oluşur.
Varisin belirtileri nelerdir?
Varis belirtilerinde hasta şikayetleri önemlidir. İlk önce ayak bileğinde ödem oluşması önemli bir belirtidir. Uzun otobüs yolculuklarında bile şişmeyen ayak bileği şişer. Sabah kalkınca hemen geçer. Zamanla bu şişler sebat ederek kalıcı olmaya başlar. Gece idrara çıkma ihtiyacı doğar. Gerçekten bol idrar yapılır. Erkekler prostat başlangıcı derken kadınlar idrar yolu enfeksiyonu bazıları ise şeker başlangıcı diye korkuya kapılırlar. Ancak idrar yaparken ağrı yoktur, zorlanma, çatallanma yoktur, en önemlisi tekrarı yoktur. Sadece bir kere kalkılır ve çok miktarda rahat bir şekilde idrar yapılır. Hasta içinin boşaldığını söylerken sanki ayaklarım rahatladı der ve o anda bile ayak bileklerini içe ve dışa oynatarak kendilerini rahatlatmaya çalışırlar. Tanı zaten burada kendisi tarafından konur.
Devamında bir huzursuzluk ayak tabanlarından yayılarak yukarılara doğru uzanır. Geneldir, anlamsızdır. Sonrasında ateş basmaları başlar kişi ayağını sıcaktan kaçırmaya çalışır. Geceleri ayağını örtmek istemez. Bakar, görünüşte pek bir şey yoktur ama, huzursuzluğu zamanla artar ve devamlı hale gelir. Bu kişiyi de gergin ve asabi hale getirir.
Varisin çeşitleri var mıdır? Kaç tiptir?
Varis iç ve dış varis olarak iki tiptir. İç varis kas ve kemik yanındaki ana toplardamardan kaynaklanır. Derindedir. Dış varis ise cilt altında görünen topuktan kasığa kadar uzanan damarda oluşan hastalıktır. Dış varis genelde yüzeyel toplardamarlarda kasıkta bulunan kapakçık kaçaklarına bağlı oluşur. Varislerin %95 nedeni bu tiptir.
Varisler sorun oluşturur mu? Varis hangi komplikasyonlara neden olur?
Varis kişilerin sinirli ve depresif olmasına neden olabilir. Çünkü damarlardaki gerginlik kişiyi etkiler ve onu tedirgin hale sokar. Bazen kişiyi esir alan bu gerginlik ve iç huzursuzluğu hayat kalitesini bozar, onu depresyona sokar. Modern toplumda insan stres altındadır. Hep streslidir. 2010 yıllarından sonra depresyon ve varis arasındaki bağlantı olup olmadığı araştırma konuları arasına girmiş, varis hastalarında %30 civarında depresyon katsayısının yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu dönemden sonra özellikle uyluk ve bacak iç kısmında varis damarı boyunca sıcaklık hissi, yanma, dolgunluk ve devamında ağrı oluşur. Bu şikayetler varis damarı boyunca çizgiseldir. Bunun dışında varis damarının içerisinde basıncın en yüksek olduğu yerlerde noktasal ağrılar başlar. Özellikle kasıkta kapakçığın olduğu yerde nadiren yırtıcı olmak üzere ciddi dolgunluk ağrısı oluşur. Bu noktasal ağrılar damarın genişlemeye başladığını ve varis çıkacak bölgeleri işaret eder. Erkeklerde varikosel ve bayanlarda regl ağrısı çekenlerin yakından tanıdığı insanı terleten ve zorlayan, zonklayıcı karakterde can alıcı bir ağrıdır. Daha sonra varislerin oluştuğu ve çoğu kere hastaların klinik olarak rahatladığı dönem gelir. Varislerin birden bire oluştuğunu gören ve rahatsız olanlar doktora başvururken pek çoğu şikayetlerde azalma olması nedeniyle, konuyu bir sonraki klinik alevlenmeye kadar unutur ve bekler.
Varis tedavisi nasıl yapılır?
Varis toplardamarların balonlaşmasıdır. Sorun ise toplardamarlardaki tansiyon yüksekliğidir. Öyleyse tedavide toplardamarlardaki tansiyonu düşürmek, şişkinliği almak esastır.
Atardamarlarda tansiyon yüksekliğine bağlı balonlaşma ne kadar önemli ve acil tedavi gerektiriyorsa, bir o kadar da toplardamarlarda oluşan balonlaşmalar ihmal edilmektedir. Çünkü birincisi ölümcüldür. Varisler ise hayat kalitesini bozmasına rağmen sürdürülebilir klinik durumdur.
Atar ve toplardamarda tansiyon yüksekliği tedavisinde önemli bir fark bulunmaktadır. Her ikisinde de tansiyonu düşürülür. Atardamarda tansiyonu kalbin çalışmasını baskılama, kılcal damarları genişletme veya kan miktarını azaltma ile düşürürken, toplardamarlardaki tansiyonu düşürmek için kullanılan ilaçlar kılcal damarları büzmekte ve sıkılaştırmaktadır. Yani tersi bir mekanizma vardır. Varis tedavisi ile toplardamarlarda tansiyon düştükçe şikayetlerde azalma olur. Öncelikle kramplar kaybolur. Sonrasında ödem azalır. Hastanın ayaklarındaki yanma, dolgunluk ve huzursuzluğu zamanla kaybolur. Ancak oluşmuş varis damarları kısmen küçülse de kaybolmaz.
Varis tedavisi koruyucu, ilaç ve cerrahi tedavi olarak 3 ana başlıkta toplanır.
Koruyucu tedavi nasıl yapılır?
Uzun süre ayakta ve hareketsiz kalınmamalıdır. Yüksek topuklu ayakkabılar giyilmemelidir. 2 cm’den daha yüksek topuklu ayakkabı giyenlerde uyluk kasları çalışmaz. Özellikle yüksek topuklu ayakkabı giyenlerde uyluk kasları çalışmamasına bağlı kan kılcal damarlarda birikerek genişlemelere neden olur ve arkasından varisler oluşur. Dar ve çok sıkan kıyafetlerden kaçınılmalı, rahat olanlar tercih edilmelidir. Sigara tüketilmemelidir. Özellikle masa başı çalışan kişilerde kısa süreli ayağa kalkma, baldır kaslarını germe, parmak ucu ve topuk yürüyüşü yapmalarını önerilmektedir. Bunun yanı sıra günde en az üç kere, 15 dakika olmak üzere özellikle ayakların kalp seviyesinin üzerine kaldırılması sağlıklı bacaklar için gereklidir. Dizlerin kalp seviyesinden daha yukarıda olması önemlidir. Toplardamarlar yavaş yavaş genişler, yavaş yavaş dolar. Toplardamarın boşalması ve çapının eski haline gelmesi yine yavaş yavaş olur. Şişirilmiş bir balonu düşünün, şiştikten sonra eski haline gelmesi zordur. Ancak zamanla kıvrıntıları, genişliği azalır ilk şiştiği halin biraz gerisine gelir. Toplardamarlarda genişleme zamanla sönen balon gibidir. Eğer kapakçık uçları bir birine kavuşacak hale geliyorsa kaçak kaybolarak hasta rahatlar.
Bacak bacak üstüne atmaya gelirsek, alışkanlık haline gelmiş bir durumdur. Varis oluşumunda çok önemlidir arttırır. Çünkü uyluk bölgesinde diz arkası toplardamara bası olmasına yol açarak varis oluşumunu hızlandırır.
Varisin ilaç tedavi nasıldır?
Amaç öncelikle hastanın şikayetlerini azaltmak, yok etmektir. Mevcut ilaçlar gerekli rahatlamayı yaparak hastanın şikayetlerini ciddi oranda azaltır.
Kullanılan ilaçlar damar düz kaslarını kuvvetlendiren ilaçlardır. Aynı zamanda antiinflamatuar, ağrı kesici, ödem giderici özellikleri olanlar vardır. Sonrasında damar duvarı tonusunu arttırarak geriye kaçağı, reflüyü azaltmaktır. İlaç kullanımı sonrası özellikle kendine dikkat eden hastaların %70 civarında ağrılar, kramplar, dolgunluk, sıcaklık hissi, dolgunluk kaybolur. %30 hastada ise mevcut varislerin bir kısmının sönmesi ile reflü kaybolur. Bu kişilerde zamanla tam iyileşme oluşarak varislerin büyük kısmından kurtulurlar.
Varisin cerrahi tedavisi nasıldır?
Kasık bölgesinde toplardamarlar kapakçıkta kaçak ve 6 mm üzerinde bir damar çapı varsa hastaya cerrahi seçeneği önerilmektedir. Geleneksel cerrahide varis damarı tamamen çıkartılır, geriye sadece kanamalar kalır, onlarda zamanla emilerek kaybolur. Son yıllarda eğilim daha çok geleneksel cerrahi dışındaki yaklaşımlar olmuştur. Bunlar lazer, radyofrekans ve son yıllarda artarak rağbet gören yapıştırma ameliyatlarıdır. İlk ikisi varis damarını yakarak yok ederken sonuncusu bir nevi embolizasyon işlemi yapmakta, damarı tıkamakta, yapıştırmaktadır. Sonuçta işlem yapılan damar aylar içerisinde ince bir ip haline gelerek kaybolur. Hepsinde dikiş, kanama, uyutulma ve hastanede yatmaya gerek yoktur.