İster arkadaş çevrenizde isterseniz de iş çevrenizde dinlenebiliyor ve dikkate alınabiliyor olmanın temeli doğru iletişim kurmaktan geçse de bu iletişim sırasında sesinizin tonunu ayarlıyor olmanız da son derece önemli. Peki, ses tonumuz bizim ayarlayabileceğimizin dışındaysa yani standart diyebileceğimiz incelik ve kalınlık algısı açısından uyumsuzsa ne yapmalıyız? Bu durum ses estetiğine olan ihtiyacımızı mı gösteriyor? Ses estetiği nedir, nasıl yapılır? Estetik sonrası seste tekrardan bir değişim olur mu? Liv Hospital Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Hakan Birkent yanıtladı.
SES ESTETİĞİ NEDİR?
Sesimiz iletişimimizdeki en önemli enstrümanımızdır. Aynı zamanda toplum içerisindeki pozisyonumuzu belirlemede rol oynayan en önemli faktörlerden biridir. Bireyin sesinin cinsiyeti, yaşı ve fiziksel görünümü ile uyumlu olması beklenir. Aksi durumlar hiç şüphesiz ki bireyin toplum içerisindeki algısında sıkıntılar yaratabilmektedir. Örneğin, ince sesli bir erkek ya da kalın sesli bir kadın toplumda iletişim esnasında yanlış değerlendirmelerle karşılaşabilmektedir. Bu tür ses bozukluklarının tedavisi amacıyla sesin özellikle incelik ve kalınlık algısına yönelik olarak yapılan işlemler bütününe ses estetiği adı verilir.
SES ESTETİĞİNE KİMLER İHTİYAÇ DUYAR?
Hiç şüphesiz ki güzel sesli olmak her insan tarafından istenecek bir özelliktir. Bu açıdan bakıldığında herkes ses estetiği için aday olabilir. Ancak daha sıklıkla karşılaşılan hasta grubunu sosyal iletişimlerinde seslerindeki özellikle incelik ve kalınlık algısı açısından problem yaşayan hastalar oluşturmaktadır. Örneğin kalın sesli bir bayanın telefon konuşması esnasında beyefendi ifadesi ile karşılaşması sık karşılaşılan bir durumdur. Bu ses problemi yapısal nedenlerden kaynaklanabileceği gibi uzun yıllar sigara içiminin bir sonucu olarak da görülebilmektedir. Özellikle çocukluk döneminde çeşitli hormonal ilaç tedavileri kullanmak zorunda kalan kadınlarda da ilerleyen yaşlarda kalın ses problemi ile karşılaşmak mümkündür. Bu tabloların tam tersi olarak ince sesli bir erkeğin konuşması esnasında karşısındakiler tarafından yaşadığı algısal problemler de ciddi anlamda sıkıntı verici olabilmektedir. Hele bu kişi iş alanında yönetici pozisyonunda biri ise bu durum otorite ve pozisyon anlamında ciddi negatif sonuçlar oluşturabilmektedir. Ses estetiğine ihtiyaç duyan bir diğer hasta grubu da cinsiyet değişikliği tercihi içerisinde olan bireylerdir. Özetle, sesimizin cinsiyet, yaş, fiziksel görünüm ve sosyal pozisyonumuzla uyumlu olması gerekir. Bu açıdan sıkıntı yaşayan tüm hastalar için ses estetiğine yönelik girişimler yapılabilir.
SES ESTETİĞİ NASIL YAPILIR?
Sesimizi incelik ve kalınlık algısına yönelik olarak değiştirmek mümkündür. Bu amaçla uyguladığımız çeşitli cerrahi girişimler ile elde edilen sonuçlar oldukça yüz güldürücüdür. Ağız içerisinden endoskopik olarak ya da boyundan küçük bir kesi yoluyla yapılan bu cerrahi girişimlerde amaç ses tellerimizin uzunluk, kütle ve gerginliğini ayarlayarak aynen bir enstrümanın teli gibi frekansını değiştirmektir. Bu sayede sesimizi inceltmek, kalınlaştırmak ve tınısını ayarlamak mümkün olmaktadır. Cerrahi işlemlerle birlikte tedaviye eklenecek ses terapisi uygulamaları başarı oranını daha da arttırmaktadır.
SES İNCELTME NEDİR?
Sesimizin incelik ve kalınlık algısını oluşturan temel öğe ses tellerimizin ses üretimi esnasında oluşturduğu titreşim sayısı yani sesimizin temel frekansıdır. Sağlıklı bir erkekte sesin temel frekansının 120 Hz’in altında, sağlıklı bir kadında ise 150 Hz’in üstünde olması beklenir. Kısaca, sesin temel frekansı yükseldikçe ses incelir, frekans düştükçe ses kalınlaşır.
Sesimizin temel frekansını belirleyen faktörler ise ses tellerimizin uzunluğu, kalınlığı ve gerginliğidir. Sesi inceltmek için ses tellerini uzatmak, inceltmek ve gerginliğini arttırmak gerekirken, sesi kalınlaştırmak için ses tellerini kısaltmak, kalınlaştırmak ve gerginliğini azaltmak gerekir. Dolayısıyla bu 3 parametre üzerinde yapılacak değişiklikler seste incelik ve kalınlık anlamında değişimlere yol açar.
Sesin inceltilmesi ihtiyacı farklı sebeplerden kaynaklanabilir. Cinsiyet değişimi isteği bu sebeplerin başında gelenlerinden biridir. Değişen fiziksel görünüm ile uyumlu olacak şekilde yeni bir ses hiç şüphesiz ki elde edilmek istenen yeni cinsel kimliğin en vazgeçilmez öğesidir. Çocukluk döneminde hormon tedavisi almak zorunda kalan ya da birtakım hormonal problemleri olan kadınlar için de kalın sesli olmak şüphesiz sosyal anlamda sıkıntı verici bir durumdur. Yoğun sigara kullanımı hikayesi olan orta yaşlı kadınlarda da ses kalınlaşması sık karşılaşılan bir problemdir. Ya da basitçe ortada hiçbir patolojik durum yokken yapısal olarak bazı kadınların sesi daha kalın olabilmektedir.
Tüm bu gruplar için ortak amaç sesin inceltilmesi olmaktadır. Günümüzde uygulanan birtakım cerrahi girişimlerle sesin inceltilmesi mümkündür. Gerek ağız içerisinden ve gerekse boyundan yapılan küçük bir kesi yoluyla uygulanan bu cerrahi girişimlerle seste etkili ve beklentileri karşılayabilecek düzeyde bir incelme elde edilebilmektedir.
SES İNCELTME AMELİYATLARI NASIL YAPILIR?
Sesin inceltilmesi amacıyla günümüzde birkaç farklı cerrahi teknik uygulanmaktadır. Bunlardan en sık uygulananı Prof. Dr. Jurgen Wendler tarafından yaklaşık 30 yıl önce geliştirilen Wendler glottoplasti tekniğidir. Bu teknikte ses tellerinin ön 1/3’lük kısımları birbirlerine dikilerek ses telleri kısaltılır ve sesin inceltilmesi amaçlanır. Bu yöntemde ses telleri üzerine dikiş atıldığı için uzun bir iyileşme süreci gerekir ve dikişe bağlı komplikasyonlar izlenebilir. Ayrıca bu teknik sadece ses tellerinin boyunu kısaltır, gerginliğini arttırmaz. Bunun dışında da sınırlı düzeyde kullanılan birkaç farklı cerrahi teknik mevcuttur.
Benim geliştirdiğim ve “Tensioning Glottoplasty” olarak isimlendirdiğim tekniğin en önemli özelliği ise ses tellerini kısaltma ile birlikte germe imkanı da sunmasıdır. Buna bağlı olarak seste daha belirgin bir incelme elde etmek mümkündür. Ayrıca ses telleri üzerine dikiş atılmadığı için iyileşme daha hızlı olmakta ve ince ses daha kısa sürede elde edilmektedir. Ses telleri üzerinde ameliyat sonrasında açıkta dikiş kalmadığı için komplikasyon oranı da daha düşüktür. Ameliyat esnasında eş zamanlı olarak boyun ön kısmındaki adem elması çıkıntısının alınması da mümkündür. Daha önce ses inceltme ameliyatı olmuş ve sonuçtan memnun kalmamış bireyler için de uygun bir revizyon yöntemidir.
Tüm bu cerrahi prosedürlerin iyileşme sürecinde ses terapisinden faydalanmak, sesin oturması ve kalıcı hale gelmesi açısından son derece faydalı olmaktadır.
SES KALINLAŞTIRMA NEDİR?
Ses estetiği kavramı içerisinde bazı olgular için sesin kalınlaştırılması sosyal iletişim ve toplum içerisindeki algı açısından son derece etkili ve faydalı olmaktadır. Ses kalınlaştırması uygulamaları genellikle erkekler için söz konusu olmaktadır. Bu kapsamda en sıklıkla karşılaştığımız hasta grubunu ergenlik döneminde seste kalınlaşma yönünde olması gereken değişimin izlenmediği puberfoni (mutasyonel falsetto) olguları oluşturmaktadır. Çocukluk çağındaki sesimiz normalde ergenliğe geçişle birlikte kalınlaşır. Fakat bazen bu olması gereken kalınlaşma ortaya çıkmaz ve ses ince olarak kalmaya devam eder. Bu durum da doğal olarak bireyin toplum içerisinde yanlış anlaşılmasına ve sosyal izolasyona yol açabilmektedir. Ses terapisi çalışmaları ile yüz güldürücü sonuçlar alınabilen bu hasta grubu için uygulanacak birtakım cerrahi girişimlerle seste etkili ve kalıcı bir kalınlaşma elde etmek mümkündür.
Ses tellerinde yapısal olarak bozukluk olan ya da daha önce ses tellerinden geçirdiği birtakım ameliyatlar sonucunda komplikasyon olarak sesi ince çıkmaya başlayan bir grup hasta açısından da ince ses problem olmaktadır. Bu tür olgularda da ses kalınlaştırma ameliyatları oldukça yüz güldürücüdür.
İnce sesli olmak iş hayatında özellikle otorite ve etkililik anlamında birtakım problemlere yol açabilmektedir. Sosyal iletişimin üst düzeyde olduğu meslek gruplarında, yöneticilerde, otoritenin ön planda olduğu mesleklerde bu husus daha da önemli hale gelmektedir. Bu tür durumlar için de seste kalınlaşma son derece önemli olup yapılacak birtakım cerrahi girişimlerle oldukça etkili sonuçlar almak mümkündür.
SES KALINLAŞTIRMA AMELİYATLARI NASIL YAPILIR?
Sesi kalınlaştırmak amacıyla uygulanan birkaç farklı cerrahi teknik bulunmaktadır. Bunlardan en bilineni Tip 3 tiroplasti tekniği olup lokal anestezi altında boyun ön alt kısmından yapılan bir kesi ile uygulanmaktadır. Bu kesi aracılığı ile tirod kıkırdak küçültülerek ses telleri gevşetilir ve gerginliği azaltılan ses telinin daha kalın bir ses üretmesi sağlanır. Bu amaçla uygulanan diğer ve daha güncel cerrahi teknikler ise Relaksasyon tiroplasti ve Baklava tiroplastidir. Bu iki cerrahi teknik de yine lokal anestezi altında ve benzer bir cilt kesisi ile uygulanmaktadır. Amaç yine ses tellerini gevşetmek ve dolayısıyla sesi kalınlaştırmaktır. Ameliyat esnasında hasta uyanık olmakta ve hastayla birlikte en uygun ses tonu belirlenmektedir. Her 3 teknik de sesi kalınlaştırmak anlamında oldukça başarılıdır.