Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necip Tosun, tarımsal ilaç nedeniyle kurdunun bile elma kabuğunu yemeyip tükürdüğünü belirterek, “Beyni olmayan kurtçuk dahi elmanın kabuğunu yemezken biz niye yiyelim?” dedi.
Prof. Tosun, bahar ve yaz aylarında bollaşan meyve ve sebzelerdeki ilaç kalıntıları ile kalıntıları giderme yöntemleri hakkında çok önemli açıklamada bulundu.
Roka, maydanoz, ıspanak, soğan ve diğer yeşilliklerin iyi görünmesi için kullanılan nitratlı ya da azotlu suyun asıl büyük tehlike olduğunu anlatan Tosun, “Ürün çok iyi büyüsün diye azotlu gübreler kullanılıyor ama insan sağlığını tehdit eden en büyük unsurlardan biri nitrattır. En önemli zehirlenme türlerinden biri de nitrat zehirlenmesidir. Doğal ve normal boyutta ürünleri tercih etmemiz gerekiyor” dedi.
Havaların ısınmasıyla bitkilerin uyandığını, bununla birlikte hastalık ve zararlıların da fazlalaştığını, ilaçlama yapılması gerektiğini ifade eden Tosun, düşük riskli, güvenli tarım ilaçları kullanıldığında ya da son ilaçlama ile hasat arasında geçmesi gereken süreye dikkat edildiğinde sorun yaşanmayacağını aktardı.
Elma, armut, çilek, turunçgiller…
İlaçlama döneminin başladığını bildiren Tosun, ilaçlama ve hasat şartlarına uyulmadığı taktirde insan sağlığına zararlı sonuçların ortaya çıkabileceğine dikkati çekti.
“Örnek olarak elma kara lekesi ve iç kurdunu ele alalım. Bunlardan biri kurt, diğeri de mantari hastalıktır. Elma için bir yılda 20’nin üzerinde ilaçlama yapılıyor” ifadesini kullanan Prof. Dr. Tosun, ilaçlanan elma ile ilgili çok önemli bir ayrıntının kamuoyunun gözünden kaçtığını vurgulayarak şöyle devam etti:
“Elma kabuğunun çok sağlıklı olduğunu söylerler ama ilaç atmazsanız. En önemli zararlılardan iç kurdu tarımsal ilaçlar nedeniyle elmanın kabuğunu asla yemez, tükürür. Beyni olmayan kurtçuk dahi elmanın kabuğunu yemezken biz niye yiyelim? 20 ilaçlama ne demek? İlaçlardan başta cilt etkileniyor. Deformasyonlar oluşabiliyor, gözlerde sorunlar ortaya çıkabiliyor. Baş dönmesi, tahammülsüzlük yaşanabiliyor. Tarım ilacı vücudunuzda karaciğerde yağ dokularında birikiyor. Genetik materyalinize bağlı olarak kronik zehirlenmeye yol açabiliyor. Çok yerseniz ani ölümlere yol açıyor.”
İlaçlama nedeniyle birçok kez ihraç edilen armudun yurt dışından geri döndüğünü anlatan Necip Tosun, bu ürünün daha sonra iç piyasada çok daha ucuz fiyata pazar yerlerinde satışa sunulduğunu ifade etti.
Kavun, karpuz ve eriğin diğerlerine göre daha masum olduğunu bildiren Tosun, “Tarımsal ilaç konusunda esas el bombası çilektir, çok hastalık ve zararlısı var. Çileği yıkamadan yemek belki intihardır, insan vücuduna o kadar zararı var” dedi.
Kalıntılardan arıtılmayan limon ve üzümün ise tehlikeli olabileceğine dikkati çeken Necip Tosun, yıkanmadan sıkılan limonun kabuğundaki tarımsal ilacın fazla olduğunu aktardı.
Riskli diğer tarımsal ürünlerin de salatalık ve domates olduğunu vurgulayan Tosun, şöyle konuştu:
“En büyük tehlike salatalıktır. Halk deyimiyle hıyara çok fazla ilaç atılıyor. Hem böcek ilacı hem de hastalık ilacı. Mutlaka yiyeceksek kabuğunu soymadan yemeyelim. En fazla ilaç onda var. Sebze ve meyveleri zamanında tüketmeli. Turfanda salatalık yemenin anlamı yok. Domatesi de kabuğuyla yemenin ne anlamı var. Domatesi, hıyarı kabuğunu soymadan yemek en büyük eziyettir, ihanettir.”
Tarımsal ilaçların etkilerini kısa sürede göstermeyebileceğini kaydeden Tosun, “Tarımsal ilaçlamadan hemen ölen olmayabilir ama hastalıkları tetikliyor, bünyeyi zayıf düşürüyor, sürekli kusma hatta kanser vakaları yaşanabiliyor” diye konuştu.
Nereden almalı, nasıl temizlemeli?
Necip Tosun, pazar yerinde satılan meyve ve sebzelerin risk içerebildiğini, gıda mühendisleri çalıştıran merkezlerden tarım ürünü satın alınabileceğini kaydetti.
Alınan ürünlerin önce akan suda temizlenmesi gerektiğini aktaran Tosun, “Durgun suda kalıntıların giderilmesi mümkün değil” dedi. Yıkadıktan sonra en az 5 dakika süreyle meyve ve sebzelerin sirkeli ya da kalıntı çözücü madde içeren suda bekletilebileceğini ifade eden Necip Tosun, mümkünse soyma işlemi yapılmasını önerdi.
EÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necip Tosun, sirke, ilaç çözücü madde bulunmaması ya da soyma işlemi yapılmaması durumunda meyve ve sebzelerin sabunla yıkanabileceğini belirtti.
(AA)