Bu yıl oldukça fazla rastladığımız RSV (Respiratuar Sinsisyal Virüs), solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan yaygın, bulaşıcı bir virüs. Acıbadem Fulya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Hülya Kuşoğlu RSV enfeksiyonunun nedenleri, belirtileri, tanısı, tedavisi hakkında merak edilenleri detaylıca anlattı.
RSV enfeksiyonu nedir?
Respiratuvar Sinsisyal Virüs ( RSV) enfeksiyonu bebek, çocuk ve erişkinler dahil tüm yaş guruplarını tehdit eden bir virüs enfeksiyonu olup, bu yıl özellikle Influenza ( grip) ve Covid 19 enfeksiyonları ile birlikte en sık görülen solunum yolu enfeksiyonları arasında yer alıyor. Sıklıkla kış aylarında salgınlara yol açabilen bu viral enfeksiyonunu 2 yaşına kadar tüm herkes geçirmiş oluyor ve enfeksiyonun tekrar etmesi de sık görülen bir durumdur. Influenza, Covid ve soğuk algınlığı enfeksiyonlarına benzer şikayetlere neden oluyor, ancak bazı kişilerde oldukça ağır bir klinik tablo ile seyredebiliyor.
RSV enfeksiyonu neden olur?
Solunum yolu enfeksiyonu olan RSV (Respiratuvar Sinsisyal Virüs) hasta kişilerin öksürmesi ve hapşırması gibi etkenlerle havaya dağılan virüsü içeren damlacıkların teneffüs edilmesi veya gözlere temas etmesinin yanı sıra ellere bulaşan virüsün çevre ortama dokunma yolu ile de bulaşıyor. RSV ellerde yarım saatten daha uzun süre, kontamine çevrede ise saatlerce canlı kalabiliyor, bu nedenle el yıkama ve temas önlemleri bulaşıcılığın engellenmesinde önem taşıyor.
RSV enfeksiyonu belirtileri neler?
RSV yenidoğan bebeklerde ve küçük çocuklarda alt solunum yolu enfeksiyonu olarak pnömoni (zatürre) veya bronşiolit olarak sıklıkla görülüyor. Ateş olguların yarısından azında bulgulara eşlik ediyor. Üst solunum yolu enfeksiyonu olarak başlayan klinik tablo birkaç gün içinde alt solunum yolu enfeksiyonuna ilerleyebiliyor. Astım ve diğer kronik akciğer hastalıklarının alevlenmesine neden olabiliyor. RSV grip ve nezle bulgularına benzer şikayetlere yol açarken, prematüre doğanlarda veya bebeklerde huzursuzluk, sık nefes alma ya da solunum düzensizliklerine neden olabiliyor. Başlangıçta nezle benzeri belirtilerle kendini gösteriyor, ancak çocukların akciğerlerine ulaştığında şiddetleniyor. Kuru öksürük, yüksek ateş, nefes darlığı, burun akıntısı, hırıltılı solunum ve nefes darlığı ile kendini gösteriyor. Akut orta kulak enfeksiyonu dışında RSV enfeksiyonunda ikincil bakteriyel enfeksiyon riskinin artmadığı kabul ediliyor.
RSV risk faktörleri
Bakımevi gibi kalabalık ortamlarda kalan çocuklar, alerji-astım öyküsü olan çocuklar ve anne sütü alamayan çocuklar RSV enfeksiyonu için daha riskli durumda oluyorlar.
Risk grupları şu şekildedir:
- 6 aylıktan küçük bebekler, özellikle RSV sezonun ilk yarısında doğan ve kreşe gidenler
- Bronkopulmoner displazi gibi tan kronik akciğer hastalığı olan bebekler ve çocuklar
- 35 gebelik haftasından önce doğan bebekler
- Konjenital kalp hastalığı olan bebekler ve çocuklar
- Sigara dumanına maruz kalan bebekler
- Down sendromlu hastalar
- İmmün sistemi baskılanmış hastalar (Şiddetli kombine immun yetmezlik, lösemi, kemik iliği ya da akciğer nakli gibi)
- Şiddetli astımı olan herhangi bir yaş grubundaki hastalar
- Kardiyopulmoner hastalığı olan yetişkinler
- 2500 metreden yüksekte yaşayanlar
- Kronik akciğer hastalığı olan veya bakıma muhtaç olan yaşlı hastalar
RSV enfeksiyonu tanısı nasıl konur?
Tanı çoğunlukla klinik olarak konabiliyor, yani RSV salgını döneminde solunum yolu enfeksiyonu geçiren 2 yaş altı çocuklarda RSV den şüphelenilmesi gerekiyor. RSV tanısının kesinleştirilmesi bazı hastalarda gereksiz antibiyotik kullanımının önlenmesi açısından önem taşıyor. Tanısal testler virüsün kültürde üretilmesi, PCR, viral antijenlerin aranması şeklinde oluyor. Örnekler nazal yıkama, nazofarengeal sürüntü ya da boğaz sürüntüsü şeklinde alınabiliyor.
RSV enfeksiyonu tedavisi nasıl yapılır?
RSV enfeksiyonunda esas olan destek tedavisidir. Beslenme desteği, hidrasyon sağlanmalıdır. Burun tıkanıklığı serum fizyolojik uygulanarak açılmalıdır. Solunum yolunu açmak amaçlı bronkodilatör, inhaler hipertonik salin ve inhaler ya da sistemik kortizon tedavisi rutinde önerilmez. Sadece ileri yaş grubundaki çocuklarda ve erişkinlerde bronş reaktivitesi varsa özellikle astım hastalığı varsa bronkodilatör ve kortizon tedavisi fayda sağlayabilir.
Bağışıklık yetmezliği olan kişilerde ise rutinde kullanılmayan ancak bu özel hasta gruplarında kullanılabilen ek tedaviler de vardır.
RSV’nin aşısı var mı?
Yetişkin, çocuk, bebek demeden tüm yaş gruplarını tehdit eden virüse karşı bir aşı yok. Bu nedenle koruma önlemlerine dikkat etmek hastalığa yakalanma ihtimalini azaltmak için oldukça önem taşıyor.
RSV enfeksiyonuna karşı alınabilecek önlemler neler?
- Bulaşmayı en az seviyede tutmak için el hijyeni büyük özen göstermek gerekiyor. Ellere solunum salgısı değdiyse ellerin yıkanması virüsün yayılımını engellemede önem taşıyor.
- Öksürme ve hapşırma gibi olaylar sırasında tek kullanımlık kağıt mendil kullanılmasına özen göstermek gerekiyor.
- Hasta olan çocukların ve bebeklerin oyuncaklarının da temizlenmesine dikkat edilmeli.
- Hasta olan bebeğin beslenmesinin anne sütü ile desteklenmesi büyük önem taşıyor.
- Sigara dumanına maruziyeti önlemek tavsiye ediliyor.
- Hasta olan kişilerin sağlıklı kişiler ile temasının azaltılması da virüsün yayılımını önlemede etkili oluyor.
- COVİD 19 salgınında hayatımıza giren maske kullanımı da virüs yayılım riskini azaltıyor.