Menopoz, 40’lı yaşların ortalarından itibaren, sıcak basması, terleme, uykusuzluk, sinirlilik hali gibi birçok sıkıntı ile adeta kendi bedeninin kadına şiddet uyguladığı bir dönemi oluşturuyor. Ancak kısa dönemde ortaya çıkan bu problemlerden de önemlisi, kalp hastalıkları ve kemik erimesi diye bilinen osteoporoz şeklinde ortaya çıkıp, orta ve uzun dönemde yaşamı tehdit ediyor. Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Özışık, kemik yoğunluğunu ve kalbe giden damarları korumaya almak için, kadınlara 30’lu yaşlardan itibaren kalsiyum ve K2 vitaminini birlikte almalarını tavsiye ediyor.
Uzmanlar, menopozun orta ve uzun vadeli etkilerini kemik erimesi olarak adlandırılan osteoporoz ve kalp hastalıkları olarak sıralıyor. Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Özışık, bu iki sağlık riskinin birbiriyle yakın ilişkisinin yeni keşfedilmeye başladığını ve ikisine birlikte önlem alınması gerektiğini vurguluyor.
Türkiye’de menopoz yaşının dünya ortalamasından 3-4 yıl daha geride olduğunu kaydeden Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Özışık, menopoz dönemi ile birlikte osteoporoz riskine yol açan kemik mineral yoğunluğundaki azalmanın 30’lu yaşların ortasından itibaren başlayabildiğini, bu nedenle genç yaşlarda kazanılan kemik kütlesi ne kadar yüksekse, o kadar uzun süre korunabildiğini ifade ediyor. Doç. Dr. Gökhan Özışık, kadınların menopoz dönemiyle birlikte kemikleri güçlendirmek için kalsiyum takviyesine başvurduklarını belirtirken, K2 vitamininin kalsiyumun kemiklerde toplanmasına yardımcı olduğuna ve atardamarlar duvarında sertliğe yol açan kalsiyum birikimini engellediğine dikkat çekiyor. Özışık, “Bu yüzden osteoporoz tedavisinde kalsiyum takviyesinin K2 vitaminiyle birlikte alınması gerekiyor” diyor.
1 dakika okuma süresi