Koronavirüsten korunmak önemli ama bu sadece ellerimizi yıkamak ve maske takmakla mümkün olmayabilir. Elbette hijyen ve maskeyle korunma hayati öneme sahip, ancak bağışıklığımızı arttırmak da gündemimizde olmalı. D vitamini, demir, çinko ve B12 bakımından güçlü gıdalar tüketmeye özen göstermeliyiz. Bu gıdaları her gün belirli dozlarda ve dengeli bir biçimde tüketmemiz işin püf noktasını oluşturuyor. Mevsime özgü meyve ve sebzelerin tüketiminde denge oluşturmak, atılacak en sağlıklı ilk adımlardan biri ama bundan fazlası var.
Bazı Önemli Kararlar
Ne yersek yiyelim işlenmiş şekeri hayatımızdan çıkarmadıktan, güneşle yeterince temas etmedikten ve günde iki litre su tüketmedikten sonra gıda içeriklerinin olumlu etkilerini en üst seviyede hissedemeyiz. Çay ya da kahvedeki sudan bahsetmediğimizi eklemekte fayda var. Hiçbir şey toksinleri vücuttan atmak için gereken suyun yerine geçmiyor. Su konusu her yerde karşımıza çıkıyor ve önemini çoğumuzun bildiğini varsayarak ilerliyoruz, hemen olmazsa olmazları kavanozlara koymaya başlıyoruz. Bunlardan ilki, her gün tek bir kaşığıyla mucizeler yaratan keten tohumu. Bu, omega-3 deposu bir antioksidan olarak badem, fındık ve cevizin yanında mutlaka yer almalı. E vitamini eksikliği de böylece söz konusu olmamalı.
Hangi Vitaminleri Almalı?
E vitamini gibi A vitamini de bağışıklık sistemiyle direkt ilgili. Brokoli, havuç, pırasa, domates, bal kabağı, ıspanak gibi beta karotenler bu gruba giriyor. Herkesçe biraz daha iyi bilinen C vitamini grubunda ise maydanoz, kuşburnu, kivi, enginar, portakal, greyfurt, çilek ve yeşilbiber yer alıyor. Günde toplam beş porsiyon meyve ve sebze tüketmemiz gerekiyor. Bu da A, C ve E vitamini, lif, folik asit, selenyum, fosfor, magnezyum, potasyum ihtiyacımızın büyük oranda karşılanacağı anlamına geliyor.
Yanlış Diyetlerden Neden Kaçınmalı?
Yanlış biçimde ve yanlış zamanda yapılan diyetler de bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabiliyor. Peki, nedir yanlış olan? Vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri dengeli bir şekilde almamak ve sadece miktarın azlığına odaklanmak. O halde kahvaltıda zeytine biraz daha yer açılsın, sebze çorbaları pişmeye başlasın, içinde kırmızıbiber (kapya biber), ceviz ve maydanozun bulunduğu salatalara limonlar sıkılsın, yemeklerde soğan sarımsak oranı biraz artırılsın, günde en az iki porsiyon meyvenin mutlaka yenmesi gerektiği akıllardan çıkmasın.
Veganlar ve Vejetaryenlerin Dünyası
Vegan ya da vejetaryenseniz bu kararınızdan hemen sonra vücudunuzdaki protein ve B12 eksikliğini nasıl gidereceğinizi biliyor olmalısınız. Özellikle veganlar B12 takviyesini düzenli almalı, tahıllarla araları çok iyi olmalı. Vejetaryenler bu açığı daha çok yumurta ve peynir gibi hayvansal gıdalarla bir parça daha kolay çözüyor. Et yemeyenler öğünlerinde tahıl, karbonhidrat ve vitaminleri bir arada tüketmeleri gerektiği konusunda daha bilinçli. Et yiyenlerinse bu konuda yapmaları gereken şey, tabaklarında etin yanında sebzeye de eşit oranda yer açmak.
Tokluğu Başarıyla Bastırmak
Protein bakımından güçlü badem, yer fıstığı ve kabak çekirdeği, vitamin şaheseri kuru kayısı ve şekeri az bir antioksidan olan yaban mersini de elimizin altında bulunması gereken besinler arasında. Açlığımızı bu mucizevi gıdalarla bastırmamız, bağışıklık sistemimizin güçlenmesine de büyük destek verecek.