Hastalık, kemikler kırılana kadar belirti göstermiyor. Yaygın görülen ilk belirtisi ise kemiklerin ani ve kolay bir şekilde kırılmasıdır. Bu kırılma en ufak bir kaza veya yaralanma sırasında bile gerçekleşebilir. Kemiklerin kolay kırılmasıyla birlikte boyda kısalma, kamburluk ve şiddetli bel ve sırt ağrısı da kemik erimesi belirtileri arasındadır. Peki, bu hastalığın teşhisinde ve tedavisinde nasıl bir yol izleniyor? Teşhis ve tedavide önemli bir yer tutan kemik yoğunluğu ölçümü nasıl bir işlemdir? Hangi durumda gerek duyulur? Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ela Keskin kemik erimesi ve kemik yoğunluğu ölçümü hakkında merak edilenleri anlattı.
BAŞLICA NEDEN KALSİYUM EKSİKLİĞİ
Daha sıklıkla ileri yaş grubunda görülmesi beklenen kemik erimesi her yaş ve cinsiyette görülebilir. Boyda kısalma, kemiklerin kolay kırılması ve bel ağrısı yaygın görülen kemik erimesi belirtileridir. Kemiklerde meydana gelen bu bozukluğa neden olan durumların başında kalsiyum eksikliği gelir. Kalsiyum eksikliğinin yanında cinsiyet, yaşlılık, genetik, sigara, hareketsizlik, menopoz, kronik hastalıklar, D vitamini eksikliği, hormon seviyeleri, kanser ve kullanılan bazı ilaçlar da kemik erimesine yol açar.
KEMİK YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ İLE TEŞHİS KONULUYOR
Kemik erimesi tanısı için kemik yoğunluk ölçümü ile kemik kaybı tespiti yapılır. Kemik yoğunluğunda çıkan değerler genç erişkin değerleri ile karşılaştırılır ve normalden sapmalar T skoru değerini verir. Bu verilere göre Dünya Sağlık Örgütü kemik erimesi sınıflamıştır. T skoru değeri; 2,5 değerinin altında ise kemik erimesi teşhisi konulmaktadır. 1 ile -2,5 arasında ise tam kemik erimesi denilmemekte, fakat kemik erimesinin başlangıcı tanımı kullanılmaktadır. T skoru -1’in üzerinde ise kemik erimesi değeri normaldir.
MENOPOZA GİREN HER KADIN ÖLÇÜM YAPTIRMALI
Kemik yoğunluğu ölçümünü menopoza giren tüm kadınların yaptırması uygundur. Bunun yanı sıra risk faktörleri olan gençlerde ve erkeklere de kemik yoğunluğu ölçümü yapılmalıdır. Kemik yoğunluğu düşük çıkan kişilerde ve tedavi görenlerde ölçümü yılda bir kez yenilemek uygundur. Fakat risk yok ise ve kemik yoğunluğu ölçümü normal değer aralığında ise o zaman 2-3 yılda bir kez yenilenebilir. Kemik kaybını artıran steroid ilaçları kullanmış veya kullanan, ailesinde kemik erimesi hastalığı olan, omurga kırığı veya kalça kırığı hikâyesi bulunan, karaciğer, böbrek veya tip 1 diyabet hastalığı olan, hipertiroidi veya hiperparatiroidi hastaları, geçirdiği bir travma sonucu kırığı oluşan, röntgen filminde omurga kırığı veya kemik erimesi şüphesi görülen, yanlış beslenmeye bağlı kalsiyum değeri düşük olan, alkol veya sigara kullanan, egzersizden uzak bir yaşantı sürenler kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmalıdır.
KEMİK YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ NASIL YAPILIR?
Kemik yoğunluğu ölçümü ortalama 20-30 dakikada tamamlanabilen bir işlemdir. Ancak çekimin türüne göre farklılık gösterebilmektedir. Üzerindeki metal eşyalar çıkarıldıktan sonra ölçüm için hazır hale getirilen hasta, çekime özel önlüğü giyerek masa üzerine uzanır. Genellikle kemik yoğunluğu ölçümü ile kemik erimesi hastalığında kırıkların meydana geldiği kalça kemiği ve omurga üzerindeki kemik kaybı saptanmaya çalışmaktadır. Bu nedenle inceleme sırasında radyoloji teknisyeni hastanın farklı pozisyonlarda durmasını isteyebilmektedir. Bel bölgesinin düzleşmesi ve kemik kaybının net olarak ölçülmesi amacıyla hastanın bacaklarının karnına doğru çekildiği bir destek kullanılabilmektedir. Çekim öncesinde herhangi bir açlık veya tokluk zorunluluğu bulunmamaktadır. İlaçsız olarak yapılmaktadır.
ÖLÇÜM SAYESİNDE TEDAVİYE YÖN VERİLİYOR
Kemik ölçümü sadece tanı koymak amaçlı değil, aynı zamanda tedaviyi değerlendirmek ve tedaviye yanıtı ölçmek için de kullanılır. Tedavi gören hastalarda yıllık ya da bazen tedavi ajanına bağlı olarak 6 aylık periyotlarda tekrar edilmesi gerekir. Kemik kaybı başlayan hasta grubunda ise iki yıllık periyotlar ile takibi yapılmalıdır. Bu takipler sırasında gene kanda da kalsiyum, fosfor, d vitamini gibi kemik formasyonun etkili parametreler tekrar gözden geçirilmelidir.
Bu besinleri tüketmeye özen gösterin
- Kemik erimesine iyi gelen besinler; kalsiyum ve D vitamini açısından zengin besinlerdir. Bu besinler arasında süt, peynir, süt ürünleri, brokoli, yeşil yapraklı sebzeler, soya fasulyesi, fındık, sardalya-somon gibi balıklar, incir, portakal, mantar, yulaf ezmesi ve diğer tahıllar yer alır.
- Bu besinleri tüketmek vücuttaki kalsiyum ve D miktarını artırarak kemik sağlığına destek olur.
- Kalsiyumdan zengin besinler: 1 kâse yoğurt: 450 mg, 1 bardak süt: 300 mg, 1 kibrit kutusu peynir: 75 mg, Balıklar kalsiyumdan zengin 1 porsiyon somon balığı: 200 mg’dır.
- D vitamini ise ortalama günlük ihtiyacımız yaklaşık 800-100 ünite kadardır. Günlük besinlerimizle D vitamini alımının yeterli olmayacağı görülmektedir.
- Yumurta sarısı, somon balığı D vitamininden zengin olsa da her gün yenilse bile yeterli D vitamini ihtiyacını karşılamaz. En önemli D vitamini kaynağı güneştir. Fakat güneşten de yeterli ölçüde yararlanılamayabilir. Bu nedenle besinsel D vitamini takviyesi kullanmak gerekecektir.
Kemik erimesini önlemek için bu kurallara uyun
Erkeklerin günde 1000 mg, kadınların da menopoz öncesi dönemde 1000 mg kalsiyum almaları öneriliyor. Her iki cinsiyette de yaşlılık döneminde kemik erimesine karşı günde 1200-1500 mg kalsiyum yararlı oluyor. Yürüyüş, hafif tempolu koşu, tenis, dans gibi kemikler üzerinde yüklenme sağlayan ancak aşırıya kaçmayan egzersizler yapmayı ihmal etmeyin. Kemik kitlesinin korunması için günde 400-800 IU D vitamin alınması gerekiyor. Gün ışığına çıkma ve günde ortalama 15 dakika güneş ışığı alma halinde günlük D vitamini ihtiyacı için yeterlidir. Sigara ve alkol tüketimine son verin, çünkü bu zararlı maddeler östrojen gibi kemik yapılmasında rolü olan hormonlarda azalmaya neden oluyor. Vücutta kullanılacak kalsiyum miktarı azalmış oluyor ve kemik yapımı gerçekleşemiyor. Kemik için protein alımı önemli. Dolayısıyla kemik sağlığının korunması için yeterli miktarda protein alınması gerekiyor. Günde 3 fincandan fazlasını tüketmeyin. Kafeinsiz kahveyi tercih edin. Fazla tuz tüketimi kemikte zayıflamaya ve kemik erimesine yol açıyor. Günlük 1 çay kaşığı tuz tüketmek yeterlidir.
TEDAVİ NASIL İLERLİYOR?
Kemik erimesi tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Amaç hastayı kırıktan korumak ve kemiğin güçlenmesini sağlamaktır. Bu amaçla kullanılan tablet veya iğne şeklinde ilaçlar bulunmaktadır. Tedavi seçimi mutlaka bir doktor ile görüşülmelidir. Tercihen endokrinoloji uzmanı veya fizik tedavi uzmanı ile görüşülebilir. İlaç seçimi hastalığın derecesine göre seçilir. Ve elbette hastanın uyumu, ek hastalıkları, kan tahlilleri ve daha birçok faktör değerlendirilmelidir. İlaçların kullanım ve yan etkileri açısından doktor ile iletişim halinde olunmalı ve takibi bırakmamak gerekir. İlaçların doktora danışmadan aniden bırakılması kemikte daha etkilere neden olabilir.