İyi bakterilere hayatınızda yer açın

Yazı: Ayşegül Uyanık Örnekal

Beyin ile bağırsaklar arasında ciddi bir bağlantı olduğu biliniyor. Bu nedenle de bağırsaklara “vücudun ikinci beyni” deniyor. Vücuttaki bakteri sayısı, hücre sayısından daha fazla. Bunların büyük kısmı da bağırsaklarda bulunuyor. Bu organda bulunan bakterilerin bir kısmı ise vücut için oldukça büyük fayda sağlıyor. Söz konusu canlı organizma topluluğuna “bağırsak florası” deniyor. Bu bakteriler iyi, zararlı ve nötr halde bulunabiliyor. Üç grubun da kendi içinde muhteşem bir denge sağladığını belirten Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı, Diyetisyen Prof. Dr. Murat Baş, şöyle devam ediyor: “Bize sağladığı bu faydalar göz önüne alındığında vücuttaki iyi bakteri dengesinin mutlaka korunması gerekiyor.” İyi bakteriler hakkında merak edilenleri, Prof. Dr. Baş’tan öğrendik.

İyi bakteriler nerede bulunuyor?
Erişkin bir insan bağırsağında 100 trilyon adet ve 450 çeşidin üzerinde bakteri ile mantar bulunuyor. Bunlar normal bağırsak florasını oluşturuyor. Aynı doğada olduğu gibi iyi ve kötü bakteriler sindirim sisteminde savaş veriyor. Bağırsaklardaki iyi bakteriler, yiyecekleri sindirmeye ve istila eden kötü bakterilerle savaşmaya yardımcı olarak, dengeyi sağlıyor. Eski çağlardan beri iyi bakteriler gıdaların raf ömrünü uzatmada da kullanılıyor. Ekmek, peynir, yoğurt, sirke, kefir, turşu ve boza gibi fermantasyonla üretilen tüm gıdalarda bu iyi bakteriler çalışıyor.

Probiyotik nedir?
Düzenli ve belli bir dozda tüketildiğinde sağlık üzerinde olumlu etki yaptığı kanıtlanmış iyi bakteriler “probiyotik” olarak adlandırılıyor. Bu bakteriler, yemekten hoşlandığınız bazı süt ürünleri ile birtakım gıda takviyelerine de ekleniyor. Yaşayan mikroorganizmalar olan probiyotik bakterilerin sağlığa faydalarını görebilmek için bunları canlı olarak vücuda almak gerekiyor. Ancak ısıyla işlem görmüş bir fermente üründe canlı mikroorganizma kalmıyor. Yani probiyotik ilaveli yoğurdu yoğurt olarak tükettiğinizde, bu probiyotik bakterileri canlı olarak tüketip, en üst düzeyde fayda sağlanıyor. Fakat yoğurt çorbası yapıldığında kaynatma işlemi iyi bakterileri öldürdüğü için çorbaya probiyotik denilemiyor. Probiyotik bakteriler birçok bakteri gibi ne asitli ne de çok şekerli ortamlarda yaşayamıyor. Sıcaklık ise ömürlerini kısaltıyor.

Kaç farklı tipi var?
Sağlığa faydası kanıtlanmış probiyotikler; bifiduslar, acidophiluslar, lactobacillus rhamnosus ve lactobaciller olarak beşe ayrılıyor.

Probiyotiklerin, prebiyotiklerden farkı ne?
Genelde bu iki kavram birbiriyle karıştırılıyor. Probiyotikler, sağlığa faydası kanıtlanmış iyi bakteriler iken prebiyotikler ise sağlığa faydası olan iyi bakterilerin bağırsakta kalma sürelerini veya aktivitelerini arttıran gıda bileşenlerine verilen genel ismi ifadeediyor. Aslında prebiyotiklere lif demek daha doğru ve probiyotiklerle birlikte simbiyotik etki yaratıyor.

İyi bakterilere hayatınızda yer açın - Resim : 1

Probiyotiklerin faydalı olabilmesi için günde kaç doz alınması gerekiyor?
Dünya Sağlık Örgütü, bu dozları yapılan klinik çalışmalar sonrasında belirledi. Günlük dozajın, en az 100 milyon bakteri olması gerekiyor. Fakat her probiyotiğin sağlık için belirtilen faydasına göre tüketim dozu artabiliyor.

Son dönemde iyi bakterilere olan gereksinim neden arttı?
Günümüz dünyasında antibiyotik kullanımının artması, stres, uykusuzluk, düzensiz beslenme gibi nedenler vücuttaki iyi bakterilerin sayısında azalmaya yol açıyor. Bu gibi durumlarda insan vücudu ihtiyaca göre probiyotiklere ve iyi bakterilere daha çok ihtiyaç duyuyor.
 
İçinde iyi bakteri barındıran bir üründe, bunların dayanma süresi ürünün son kullanma tarihine kadar geçerli oluyor mu?
Gıdalar soğuk zincirde saklandığı sürece iyi bakterilerin ürünün son kullanma tarihine kadar canlı kaldığını söylenebilir.

Bağışıklık sistemini destekliyor
Bakteriler ve probiyotikler, çocukların sağlıklı gelişimi açısından büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Murat Baş, bu tür iyi bakterilerin okul çağındaki çocuklarda düzenli kullanıldığında üst solunum enfeksiyonlarını belli ölçüde azalttığına, sindirim sistemini ve metabolizmayı düzenlediğine dikkat çekerek, “Buna bağlı olarak, çocuklarda bağışıklık sistemiyle ilişkili tüm rahatsızlıklara ait önemli bir destekleyici olduğuna dair bilimsel kanıtlar bulunuyor” diyor.

*Formsante dergisinden alınmıştır.

Başa dön tuşu