İnatçı selülitlere karşı doğru içerikler

Yazı: Deran Çetinsaraç

Yağ dokularının deri altında su ve tuz tutarak şişmesi sonucu oluşan şekil değişikliğine selülit deniliyor. Genetik, hormonal faktörlerden kaynaklanabileceği gibi beslenme, kötü yaşam alışkanlıkları da bu görünüme sebep olabiliyor. Bu durumda selülitlere karşı silahınız doğru içerikler olmalı.

Vücutta düzgün dolaşım sağlandığında bölgesel yağlanma gibi bir sorun yaşanmıyor. Ancak çay, kahve, aşırı tuz tüketimi, işlenmiş şeker, kızartma gibi yanmış yağ içeren besinler selülit oluşumunu kolaylaştırıyor. Dolayısıyla selülite karşı savaş başlatıyorsanız mutlaka doğru, temiz içerikler tüketiyor veya kullanıyor olmalısınız. Uzmanlar, beslenme ve egzersizin yanında estetik işlemlerin de yardımcı olacağını belirtiyor. Yağ hücrelerinin azalması için tavsiye edilen yöntemlerden biri olan mezoterapi yaz aylarında da yaptırılabiliyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Hande Ulusal, mezoterapinin uygulanışı ve içeriklerin nasıl etki ettiği hakkında sorularımızı yanıtladı.

Çatlak ve portakal görünümüne karşı yaygın olarak kullanılan yöntemler neler?
Bölgesel zayıflama tedavilerinde, selülitleri gidermede, hamilelikte oluşan çatlakların tedavisinde, gıdının toparlanmasında ve yüz gençleştirme tedavilerinde daha çok mezoterapi tercih ediliyor. Bu yöntemde amaç, sorunlu bölgeye küçük dozlarda ilaç enjekte ederek yağ hücrelerini azaltmak. Cilt altına enjekte edilen ilaç sayesinde, dolaşımda düzelme ve lenfatik sistemde canlanma artıyor, hücre içi yağ metabolizması hızlanıyor. Böylece cilt altı yağ dokusunda yağ hücre sayısı azalarak, serbest kalmış yağ asitlerinin dolaşımla vücuttan atılması amaçlanıyor.

Mezoterapide ne tür içerikler kullanılıyor?
Kullanılan ürünlerin içeriğinde yer alan kafein ve mikro besinler yardımı ile enzimlerin aktivasyonunu maksimize ederek, selülitsiz bir görünüm sağlanması hedefleniyor. Vücuttaki yağ birikintilerini azaltmaya yardımcı kafein, mikro besinler ve hyalüronik asit, lipolitik etken maddelerle yağları enerjiye çevirmeye yardımcı oluyor. Mikro dolaşımı ve lenf drenajı destekliyor, kutanöz dokunun dış görünümünü iyileştirmeye ve depolanan yağları azaltmaya katkı sağlıyor. Portakal kabuğu görünümünden sorumlu tutulan kümeler halindeki adipositler (yağ hücresi) hapsedilerek, hyalüronik asit içerikler hücre zarlarını hidrolize ediyor. Hyalüronik asit, nemlendirici özelliğiyle cilde daha yumuşak ve pürüzsüz bir görünüm kazandırıyor. Mezoterapide kullanılan diğer içerikler olan DMAE, mikrobesinler ve B5 vitamini de çatlak izlerinin görünümlerinin düzelmesine yardımcı oluyor. Cilt dokularına ton kazandırılması, cildin elastikiyetinin artması, genç ve taze bir görünüm sağlanması amaçlanıyor.

Bu yöntem hangi bölgelere uygulanıyor?
Gıdı, bacaklar, karın ve mide bölgesi, yanlar, sırt, kollar, alt bacak olacak şekilde bölgesel yağlanma olan yerlere uygulanıyor.

Uygulamalar hangi sıklıkla yapılmalı?
Hekim tarafından yapılan uygulamalar, hastanın durumuna göre farklı seans sıklıklarında gerçekleştiriliyor. Yüz ve vücutta yer alan tüm çatlak izleri ile elastikiyet kaybı için uygulanan mezoterapi duruma göre 8-10 gün aralıklarla dört-altı seans olmak üzere uygulanıyor ve gözle görülür bir etki sağlıyor. Tedavi sonrasında hastanın dinlenmesini gerektiren herhangi bir durum bulunmuyor. Kişi günlük hayatına devam edebiliyor. Sadece mezoterapi tedavisi süresince güneş banyosu ve solaryumdan kaçınmak gerekiyor. Tedavi kürünün ardından, ciltteki hassasiyet geçtikten sonra hastanın güneşlenmesinde bir sakınca bulunmuyor.

* Formsante dergisinde alınmıştır.

Başa dön tuşu