Hamilelikte karın ağrısı neden olur? Normal midir? 4 soruda gebelikte karın ağrısı

Anne karnında bebek oluştuktan sonraki ilk haftalardan itibaren vücutta ciddi değişiklikler meydana gelmeye başlıyor. Anne adayı zaman zaman karın ve kasık ağrısı hissedebiliyor. Hamilelikte karın ağrısıyla ilgili merak edilen soruları bir uzmana sorduk. Acıbadem International Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. İlknur Çitil gebelikte karın ağrısının nedenlerini anlattı… (Hamilelikte kasık ağrısı neden olur? isimli makalemizi de okuyabilirsiniz…)

Gebelikte karın ağrısı ne zaman başlıyor?

Gebelik, çiftlerin heyecanla bekledikleri ve çok güzel anılarla geçirmeyi hayal ettikleri bir dönem. Ancak 270 gün süren bu serüven kimi zaman akut kimi zaman da gebelik öncesinde var olan kronik sorunlarla gölgelenebiliyor. Gebelik süresince belki de en sık görülen, huzur kaçıran ve kaygı uyandıran sorun, karın ağrısı oluyor. Gebelikte karın ağrısı genellikle adet gecikmesi ile başlayıp çoğu zaman gebeliğin ilk 3 ayının sonuna kadar devam etse de aslında her dönemde başlayabiliyor.

Gebelikte karın ağrısı olağan bir durum mu?

Gebelikte karın ağrısının özellikle adet sancısı gibi olması çoğu kadının bunu sanki bir düşük tehdidi gibi algılamasına yol açabiliyor. Halbuki bu ağrıların nedeni fizyolojik olarak hızla büyüyen rahmi karın duvarına asan bağların gerilmesine bağlı gelişiyor. Ligament ağrı olarak da bilinen bu ağrının özelliği çok şiddetli ve ani başlangıçlı olmamasıdır. Sorunsuz ilerleyen bir gebelikte ligament ağrısının yönetiminde gebeye güven vermek, bu ağrının fizyolojik nedenlerle olduğunu vurgulamak, bol sıvı ile istirahatin önemini vurgulamak ve çok rahatsız edici olursa parasetamol ağrı kesici alınabileceğini hatırlatmak önem taşıyor.

Gebelikte karın ağrısı sağlık sorunlarına işaret edebiliyor mu?

Gebelikte karın ağrısı miyom, üriner sistem enfeksiyonları, mide – bağırsak enfeksiyonları ile apandisit gibi sağlık sorunlarına işaret edebiliyor.

Miyomlar

Gebelik döneminde pelvik ağrısı  veya karın ağrısının başka önemli ve sık nedenlerinden biri, miyomlar oluyor. Miyom birçok kadının rahminde bir ya da birden fazla sayıda,  değişik boyutlarda, çoğu zaman genel kadın sağlığını veya üreme  sağlığını olumsuz etkilemeden bulunan, rahmin düz kaslarından kaynaklanmış iyi huylu urlardır.  Dolayısıyla birçok kadın irili ufaklı miyomların varlığında gebe kalıyor ve bu süreci miyomlar ile sürdürüyor. Gebelik hormonları miyomların büyümesini hızlandırabiliyor ve miyomun kanlanmasının da bozulmasıyla ağrı sorunu ortaya çıkabiliyor. Miyomların gebelik hormonları ile hızlı büyümesi genellike 20. gebelik haftasına kadar daha belirgin oluyor. Miyoma bağlı karın ağrısı ya da pelvik ağrısı gebeliğin ilk yarısında daha sık görülüyor. Miyomun neden olduğu ağrı ligament ağrısına kıyasla biraz daha şiddetli olabiliyor. Özellikle düşük tehdidi ve rahim ağzı yetersizliği gibi tanılar muayene ile dışlandıktan sonra miyom ağrısının yönetiminde hızlı hidrasyon, bir başka deyişle hızlı serum uygulaması ve gebelik döneminde kullanılması güvenli olan ağrı kesiciler yer alıyor.

Apandisit

Akut apandisit, gebelik döneminde en sık cerrahi laparoskopi gerektiren nedenlerin başında geliyor. Ortalama 1500 gebenin 1’inde ortaya çıkıyor. Akut apandist tanısını gebe bir kadına koymak her zaman kolay olmayabiliyor. Gebelik göneminde tanının zor konmasının nedeni, iştahsızlık, bulantı ve kusma gibi apandisitin ilk uyarıcı semptomlarının zaten olağan giden bir gebelikte yaşanması oluyor. İkinci neden ise rahim büyürken apendiks de karında yukarıya doğru yer değiştiriyor. Dolayısıyla apandisitin tipik bulgusu olan karnın sağ alt bölgesindeki ağrı gelişmeyebiliyor ve laboratuvar incelemeleri de yanıltıcı olabiliyor. Pelvisi ve karın boşluğunu dolduran rahim, apandisit tanısının ultrasonla konulmasını zorlaştırıyor ve gebelik döneminde apandisit tanısında yardımcı olan tomografi çekilemiyor. Gebelik döneminde sık görülen piyelofnefrit ve miyom ağrıları da apandisit ağrısı ile karışabiliyor. Şayet apandisit şüphesi belirgin ise ameliyat zaruri oluyor. Tanının gecikilmesi çok daha ciddi sorunlar oluşturuyor. Örneğin, tanısı konmamış apandisit olgularında erken doğum başlayabiliyor. Cerrahi gecikme hem anne hem de bebek tarafında sepsis, yani ciddi enfeksiyon riskini de artırıyor.

Üriner sistem enfeksiyonları

Üriner sistem enfeksiyonları gebelik döneminde en sık karşılaşılan problemlerden birini oluşturuyor. Sıklıkla gebeliğin ikinci yarısında daha fazla görülüyor. İştahsızlık, bulantı, kusma, yüksek ateş, karın ağrısı ya da yan ağrısıyla kendini gösteriyor. Mutlaka hastaneye yatış gerekiyor. Hızlıca damardan sıvı tedavileri ve antibiyotik tedavilerine başlanıyor. Zira iyi tedavi edilmemiş üriner sistem enfeksiyonları erken doğumu başlatabiliyor.

Mide bağırsak enfeksiyonları

Gebelik süresince bağışıklık sisteminin göreceli baskılanmasına bağlı olarak gıda yoluyla  gelişen mide bağırsak enfeksiyonlarında da karın ağrısı sık görülüyor. Karın ağrısı, bulantı, kusma, şiddetli ishal, yüksek ateş şeklinde kendini gösteren mide-bağırsak enfeksiyonlarında gebenin sıvı kaybı belirginse, sıvı kaybına ve karın içi enfeksiyona bağlı erken doğumdan kaçınmak için hastaneye yatış ve damardan sıvı tedavileri gerekiyor, olası etkene göre de ihtiyaç halinde antibiyotik tedavisine başlanıyor.

Hamilelikte karın ağrısı nelere yol açabilir?

Gebelik süresince ortaya çıkan ve gebeyi rahatsız eden pelvik ağrı veya karın ağrısı sorunların, düşük tehdidi gibi ostetrik sorunlar açısından, gebeyi takip eden kadın doğum uzmanı hekimi tarafından dışlanması gerekiyor.

 

Başa dön tuşu