Evde ayak bakımı nasıl yapılır? Yumuşacık, sağlıklı ayaklar için doğal öneriler

Ayaklarımız küçük birer mucizedir: 200’den fazla tendon ve bağ, 20 kas, 22 eklem ve 20 kemik bizim çeşitli yüzeylerde elastik ve esnek bir şekilde hareket etmemizi sağlıyor. Sonuçta, her adımda vücut ağırlığımızın üç katı bize güç sağlayarak, bizi taşımaları gerekiyor. Matematiksel bir hesaplamaya göre, hayat boyunca tabiri caizse yaklaşık üç kez dünyayı gezmemizi sağlıyor. Yani hayat boyunca yaklaşık 160 bin kilometre yürüyoruz! Ancak birçok kişi ayaklarına çok az dikkat ediyor. Dar ve topuklu ayakkabılar giyip, sentetik çoraplarla da ayaklarının hava almalarını engelliyor. Yine uzun süreler oturup, kan akışlarını düzensiz hale getiriyorlar. (Ayrıca ayak bakımında bir diğer önemli kısım çatlak topluklar. Çatlak topuklar için en iyi 11 ürünü sıraladık  bu haberden sonra ürün listemize de bakabilirsiniz) Bu makalede ayaklarda oluşabilecek sorunlara Elele arşivinden bakıyoruz. Peki, evde kolay ve doğal ayak bakımı nasıl yapılır? İşte yanıtlar:

EVDE AYAK BAKIMI NASIL YAPILIR?

Öncelikle evde ayak bakımı nasıl yapılır? sorusuyla başlayalım… Pratik ama oldukça önemli önerilerimiz var…  

  • Her gün ayaklarınızı yıkayıp, yumuşak bir fırçayla da tırnaklarınızı temizleyin.
  • Yıkadıktan sonra iyice kurulayın ve parmaklarınızın arasını da kurulamayı unutmayın. Daha sonra bir ayak kremiyle masaj uygulayın. 
  • Haftada bir kez hafif bir ayak peelingi ile ayaklarınızı ovun. (Örneğin deniz tuzu ya da zeytinyağı/ vücut yağı) ile. Böylece ölü derileri giderip, nasır oluşmasının da önüne geçebilirsiniz.
  •  Her 3 haftada bir tırnaklarınızı kesip, törpüleyin. Ayak tırnaklarınızı dümdüz ama derin kesmeyin. Yuvarlak ya da derin kesilmiş ayak tırnakları mikrop kapıp, ya da yanlardan daha uzun çıkabilir. 


Ayak bakımı için şu dört unsuru da unutmayın:

1. Yıkayın: Beş dakikalık uzun bir sıcak ayak banyosu cildi tekrar yumuşacık yapacaktır. Ayak banyonuza zeytinyağı ya da lavanta yağı ekleyin.

2. Keseleyin: Yıkadıktan sonra ayağınızı ve ayak parmaklarınızı keseleyerek ölü deriden arındırın.

3. Masaj yapın: Kokusu hoşunuza giden bir yağla ayaklarınıza masaj yapın.

4. Yukarıya kaldırın: Ayaklarınızın kan akışını sağlamak için onları yukarıya kaldırmayı ihmal etmeyin. 

Bu unsurlara dikkat etmeyen, ayağına olmayan rahatsız ayakkabılar giyen kişiler sık sık nasırlardan ya da yaralardan bahseder. Aynı zamanda ayaklarının şekillerinin bozulmasına da neden olabilirler. Yine doğru bir ayak bakımı için ayrıca pedikür yapmayı ya da yaptırmayı da unutmamalısınız. 

AYAKLARDA MEYDANA GELEBİLECEK SORUNLAR

İşte ayaklarda meydana gelebilecek bazı sorunlar: 

  • Nasır
  • Tırnak batması
  • Ayakta terleme ve kokma
  • Ayak mantarı

Evde ayak bakımı nasıl yapılır? Yumuşacık, sağlıklı ayaklar için doğal öneriler - Resim : 1

NASIR VE SERTLEŞME

Nasırlar, ayakların en çok baskı yaptığı yerde oluşur. Daha çok baş parmağın arkasında, topukta  ya da ayakların baskı oluşturduğu diğer yerlerde. Sertleşmiş olan bölgeyi özellikle de banyo sonrası giderebilirsiniz. Bunun için ayak törpülerini kullanabilirsiniz. Sonuçta, eczanelerde nasırlaşmış bölgeler için kullanacağınız kremler, bantlar ve damlalar satılıyor. Yine mutfağınızda bulunan sirke de nasıra karşı kullanabileceğiniz bir diğer alternatiftir. Sirke sadece ayağınızdaki sertleşmiş bölgeyi yumuşatmak ile kalmaz, aynı zamanda da ayak kokusunu da engeller. (Bu konuda detaylı bilgi için Nasıra Ne İyi Gelir? Nasır Nasıl Geçer başlıklı makalemize de bakabilirsiniz)

TIRNAK BATMASI 

Tırnak batmasına karşı birçok hastanede özel bir bölüm bulabilirsiniz. Böylece tırnaklarınızın mikrop kapmasını da engelleyebilirsiniz. Çünkü tırnak batmasına kendi kendinize müdahale etmemeniz gerekiyor. Tırnak batması çok acı veren bir durum olarak karşımıza çıkıyor ve mutlaka müdahale gerektiriyor. Bazı durumlarda ise lokal bir anestezi ile tırnağa müdahale edilebiliyor. Şeker hastalığı olan kişilerin de bu tür bakımları sigortadan karşılanabilir. 

AYAKTA TERLEME VE KOKUYA KARŞI

Ayakta terleme durumu gerçekten de birçok insanı rahatsız eden bir husus olarak karşımıza çıkıyor. Ayak kokusuna ise bakteriler neden oluyor. Yine ayak kokusunu engellemek için ölü derilerden de arınmamız gerekiyor. Bu noktada yine ayak hijyeni önem kazanıyor. Ayaklarımızı düzenli olarak yıkamak ve mutlaka kurulamak bunun en önemli püf noktaları arasında.

Ayak terlemesine ve kokusuna karşı ise lavanta, karbonat, sirke ve siyah çay karışımından bir solüsyon hazırlayın. Bununla ayaklarınızı yıkadıktan sonra ayak pudrası, kremle de onları rahatlatabilirsiniz. Mutlaka ayaklarınızın hava almasını sağlayan çoraplar ve ayakkabılar giyin. Tüm bunlara rağmen ayak kokusu ve terlemesi geçmiyorsa mutlaka bir cilt uzmanına gidin.

AYAK MANTARI NASIL GİDERİLİR?

Ayak mantarını engellemek için en önemli etken tabii ki hijyendir. Ayaklarınızı yıkadıktan sonra mutlaka iyice kurulayın. Ayak mantarları, derisi kötü ya da ayağınıza dar gelen ayakkabılardan da kaynaklanabilir. Yine sürekli terleyen ayaklarda da mantarlar üreyebilir. Bir başkasının ayakkabısı ya da terliğini giymemeye özen gösterir. Havuzda ya da spor salonlarında da bu deri rahatsızlığını kapma ihtimaliniz bulunuyor. Tırnak mantarları ise tırnağınızın kopmasına da neden olabilir. Bu nedenle bu rahatsızlığı asla ihmal etmeyin. Ayak mantarıyla mücadele için eczanede satılan merhemlerden kullanabilirsiniz. Ama mutlaka bir uzmana göstermeyi de unutmayın.

AYAK SAĞLIĞI İÇİN 7 ÖNERİ

Yanlış yapılan pedikür, sert zemin, ayağı sıkan ayakkabılar, yüksek  topuklu ayakkabılar ayak sağlığını olumsuz şekilde etkiler.  Ayak sağlığı için de bu önerilerimize bakabilirsiniz.

• Ayaklarınızı sıkmayan rahat ayakkabılar tercih edin.
• Çoraplarınızı sıklıkla değiştirin. Aynı çorabı üst üste giymeyin.
• Ayaklarınızı hergün yıkayıp temiz tutmayı ihmal etmeyin.
• Ara ara refleksoloji masajları yaptırın.
• Akşam evinizde dinlenirken ayaklarınızı kalbinizin bulunduğu yükseklikten daha yukarıya kaldırıp dinlendirin.
• Banyodan sonra nemli ayaklarınıza krem sürüp, ovup ve penye bir çorap giyerek tüm gece boyunca kalmasını sağlayın.
• Eğer varis sorunu yaşıyorsanız, sıkı ve topuklu ayakkabılardan, uzun süre ayakta durmaktan kaçının.

AYAK BAKIM KÜRLERİ

Makalemizin bu bölümünde ise Elele arşivinden evde kolay ve doğal ayak bakımı için kür önerilerimiz var.

Evde ayak bakımı nasıl yapılır? Yumuşacık, sağlıklı ayaklar için doğal öneriler - Resim : 2

YUMUŞAK AYAKLAR İÇİN PEELING TARİFİ

Malzeme listesi
3 yemek kaşığı şeker
3 adet limon
1 çorba kaşığı tatlı badem yağı
10-15 adet nane yaprağı
1 paket kabartma tozu

Hazırlanışı
Tüm bu malzemeleri iyice karıştırarak ayak peelinginizi hazırlayın.

Kullanılışı
Hazırladığınız karışımla ayaklarınızı iyice ovun ve bir yandan da masaj yapın. Daha sonra ayaklarınızı ılık suyla durulayın.

AYAK BAKIM KÜRÜ

Evde ayak bakımı nasıl yapılır? Yumuşacık, sağlıklı ayaklar için doğal öneriler - Resim : 3

Malzemeler:
1/2 fincan yulaf unu
1/2 fincan mısır unu
1/2 fincan kalın taneli tuz
4 yk aloe vera jeli
1/2 fincan kokusuz vücut losyonu

Uygulanışı:
Geniş bir kasede tüm malzemeyi karıştırın. Elde ettiğiniz maskeyi ayak tabanına, ayak parmaklarından bileklere kadar ovalayarak sürün. Sonra ılık suyla durulayıp, aynı işlemi diğer ayağınıza da uygulayın.

YUMUŞATICI AYAK MASKESİ

Evde ayak bakımı nasıl yapılır? Yumuşacık, sağlıklı ayaklar için doğal öneriler - Resim : 4

Malzemeler:
1 fincan yulaf unu
1 fincan mısır unu
1 fincan kalın taneli tuz
8 yemek kaşığı aloe vera jeli

Hazırlanışı:
Tüm malzemeyi geniş bir kasede karıştırın. Tüm ayağınızı bu karışımla iyice ovalayıp ılık suyla durulayın.


ELELE ARŞİVİNDEN AYAK RAHATSIZLIKLARI

2017 yılında Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı, Ayak ve Ayak Bileği Cerrahı Dr. Selim Muğrabi, çocukluktan yetişkinliğe en çok rastlanan 3 ayak sağlığı sorununu Elele’ye anlatmıştı… O makale şöyleydi:

1-  Başparmak çıkıntısı
Ayak başparmağı içeriye doğru hareket ettiğinde tarak kemiğinin dışarıya dönmesiyle oluşan başparmak çıkıntısı latince adıyla halluks valgus, kimilerinde görünüşü nedeniyle kimilerinde ise ağrılı oluşuyla rahatsızlık verebiliyor. Özellikle ayağı sıkan, ayağa uyum sağlamayan, dar ve sivri burunlu ayakkabılar giymek bu soruna yol açıyor. Bu tür ayakkabıları en çok kadınlar tercih ettiği için, başparmak çıkıntısının kadınlarda görülme sıklığı erkeklere oranla 9 kat fazla. Başparmak çıkıntısının herkeste ağrıya neden olmadığını ve ağrısız çıkıntılarda da ameliyata gerek duyulmadığını söyleyen Dr. Selim Muğrabi, özellikle estetik amaçlı düzeltmeleri önermezken, ameliyatın yalnızca ağrılı başparmaklara uygulanması gerektiğini vurguluyor.

2- Topuk ağrısı
Halk arasında topuk dikeni olarak adlandırılan topuk ağrısı, bir süre hareketsizken ayağa yeniden kalkıldığında daha yoğun bir şekilde hissediliyor. Kişinin şikayetleri, sabah yataktan kalktığında ya da uzun süreli oturduktan sonra ayağa kalktığında artış gösteriyor. ‘Topuğa bir şey batıyor hissi’ yaratan ağrılar, yürüdükçe hafifler gibi olsa da, uzunca yürümek ya da ayakta kalmak ağrının yeniden artmasına neden oluyor. Aşırı egzersiz, düztabanlık, obezite, yüksek topuklu ayakkabı giymek gibi birçok durumun topuk ağrısına zemin hazırlayabildiğini açıklayan Dr. Selim Muğrabi, bu rahatsızlığın toplumdaki kadın nüfusunun yüzde 30’unu erkeklerin ise yüzde 10’unu etkilediğini sözlerine ekliyor. 

3- Düztabanlık ve içe basma
Ayağın anatomik yapısı gereği kavis şeklindeki ayak tabanımız, adım atmamızı sağlayan yatay yaylanmadaki en önemli yapılardan biri. Bu yaylanmayı destekleyen kas ve tendonun çalışmaması sonucu da ‘düztabanlık’ meydana geliyor. Kimilerinde herhangi bir rahatsızlık vermeyen düztabanlık kimilerindeyse; içe basma, bacak ağrıları, erken yorulma gibi şikayetlere yol açabiliyor. Ailelerin en çok endişelendiği konuların da ilk sıralarında gelen düztabanlık, çocuklarda en çok içe basmaya neden oluyor. Ailelerin yoğun endişe duymalarının temelinde, yetişkinlikte ortaya çıkabilecek sorunlar ve estetik kaygıların ağır bastığını dile getiren Dr. Selim Muğrabi, içe basmanın iki ana problemden kaynaklanabileceğini söyleyerek, bunu şöyle açıklıyor: “Bazı çocuklarda kalça kemiği üst bölgesi ile kalça başı arasında mevcut olması gereken açılanmanın gelişiminde sorun tespit edilebilir. Yaşla beraber bu açı kendiliğinden normale döneceğinden herhangi bir tedavi gerektirmez. Düztabanlığa bağlı içe basma problemi ise, çocuklarda genellikle erken yorulma, bacak ve diz ağrısı, koşma esnasında dengesizlik, zıplamada zorlanma gibi şikayetlere yol açıyor.”  Tabanlık kullanıldığında çocuğun şikayetlerinin geçeceğini anlatan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Selim Muğrabi, “Tabanlıklar, denge sorunu yaşayan ve ağrı problemi olan çocuklarda şikayetleri ortadan kaldırmaya yönelik faydalı olur. Ancak düztabanlık devam eder” diyor. Dr. Selim Muğrabi, içe basan çocukların ayaklarının 8 yaşına kadar herhangi bir tedaviye (alçı, cihaz, operasyon gibi) gereksinim olmadan kendi halinde düzelebileceğini de ekliyor.

Başa dön tuşu