Bir haftadan uzun süren bel ağrılarına dikkat!

Bel ağrısı toplumun büyük bir kesiminin yaşamı boyunca en az bir kez karşı karşıya kaldığı bir sorun. Bu ağrılar bazen geçici ve görece önemsiz olabiliyorken, bazen de ciddi sorunların habercisi olabiliyor. Türkiye’de yarım milyondan fazla iltihaplı romatizma hastası bulunuyor. Hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen bu hastalıklar, eklem deformasyonlarına yol açarak hastaların hareket kabiliyetlerini kaybetmelerine sebep olyor.  12 Ekim Dünya Artrit Günü nedeniyle açıklamada bulunan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi FTR Romatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye Romatoloji Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şebnem Ataman bakın neler öneriyor…

Hangi ağrıları ciddiye almalı?

“Toplumumuzda birçoğumuz, bir defa da olsa, bel ağrısı çekiyor. Bu ağrıların önemli olup olmadığını anlamak için ağrı süresine dikkat etmek gerekiyor. Eğer bel ağrıları bir haftadan uzun sürüyorsa, ciddiye almakta yarar var. Ani bel tutulmaları, hareket edememe, yatakta istirahat etmek zorunda kalma, yürürken ağrı çekme gibi belirtilerin dikkate alınması gerekiyor. Önemsiz ağrıların çoğu 1-2 hafta içerisinde kendiliğinden azalır veya geçer. Eğer bu süre uzuyorsa, özellikle bel fıtığı veya disk hernisi gibi mekanik nedenlerin, ve ankilozan spondilit gibi romatizmal hastalıkların araştırılması gerekir. Mekanik ağrılarda ağrı belden bacağa vuruyorsa ve güç kaybına neden oluyorsa bel fıtığı sinir sıkışmasına neden olmuş olabilir ayrıca ciddiye almak gerekiyor.”

 

Artrit ağrılarının romatizma ağrısından farkı


“Önemli nedenlere bağlı olmayan ağrılar genelde çok uzun süreli ağrılar olmaz. Romatizma ağrılarında eklemlerde olan ağrılar genelde daha uzun süreli olan ağrılardır. Hareketle artan ağrılar daha çok bel fıtığı ve kireçlenme gibi mekanik ve dejeneratif nedenleri düşündürürken istirahatle artan ağrılar altta yatan iltihaplı bir romatizmal hastalığın habercisi olabilir.”

 

Romatoid artrit özellikle kadınlarda ve 40 yaş civarında görülüyor


“Romatoid artrit maalesef kadınlarda daha yaygın. Dolayısıyla onların daha da dikkatli olması gerekiyor. En sık görülme yaşı 40’lı yaşlardan sonra başlıyor. Osteoartirit (kireçlenme) de yine 40-50’li yaşlarda başlayabiliyor. Ama daha yavaş ilerlediği için tam olarak fark edilmesi zaman alabiliyor. Romatoid artrit daha hızlı bir başlangıç gösteriyor. Haftalar içinde hastanın ellerinde, ayaklarında, küçük eklemlerinde şişlikler olabiliyor. Buna karşılık osteoartirit daha sinsi daha yavaş ilerliyor ve ilk başlangıcını genelde hastalar çok iyi tespit edemeyebiliyorlar. İlerleyen dönemlerde giderek artan ağrılar hastanın yaşam kalitesini bozabiliyor.

 

Erken teşhis çok önemli!

“Erken teşhis, iltihaplı romatizmal hastalıklarda, örneğin romatoid artritli ve ankilozan spondilitli hastalarda çok önemli. Ne kadar erken teşhis edilirse o kadar erken tedavi başlanabiliyor ve hastalığın ilerlemesi önleniyor.”

Başa dön tuşu