Şangay’daki 5 yıl boyunca süren bir çalışmanın sonucunda kadın ve erkek beyaz yakalı plaza çalışanlarında geçen süre zarfında hangi hastalıkların ortaya çıktığına bakıldı. Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Metin Başaranoğlu beyaz yakalılarda karaciğer yağlanması oranının yüksekliğini kaleme aldı.
500 BİN MUAYENE SONUCU PAYLAŞILDI
Şangay’da bulunan bir halkla ilişkiler şirketi çalışanlarında 5 yıl boyunca yapılmış toplam 500 bin fizik muayene sonucunu paylaştı. Buna göre erkek çalışanların %53 kadarı aşırı kilolu, %46’sının yağlı karaciğeri var ve kanda artmış pıhtılaşma eğilimi vardı. Maalesef, kadın çalışanlarda ilerde kansere dönebilecek meme lezyonları yüksek sıklıkta tespit edildi, tiroid hastalıkları (%34) ve hemoroid (%23) diğer sık rastlanan durumlardı. Giderek sıklığı artış gösteren problem erkekler için kronik farenjit iken (%12.8), kadınlar için kronik servisit (kadın genital sistem hastalığı) olmuştu (%20.4). Shanghai Foreign Service Group’un 2015 ve 2019’da yayınladığı raporları bu sonuçları destekler mahiyettedir.
‘BEYAZ YAKALI OLMAK HASTALIKLARA TUTULUMDA FARK YARATIYOR’
Benzer çalışmalarda gösterdi ki beyaz yakalı çalışanların %70’i sağlıksız koşullarda yaşıyor ve yarıya yakını geç saatlerde uyumaktadır. Beslenme bozukluğunun temelinde aşırı miktarda şekerli mısır şurubu içerisine katılmış yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi, abur –cubur yenmesi ve alkol tüketimi çekiyordu. Yakın zamanlı diğer bir araştırma da gösterdi ki, spastik kolon denilen irritabl bağırsak sendromu (İBS) tanısı almış olanların yaklaşık 1/3’ünde aşırı mısır şurubu tüketimi var ve fruktoz entoleransı bu kimselerde en can sıkıcı problem olan karın ağrısı ve gazın temel nedenidir. Bu kimseler şekerle tatlandırılmış meşrubat, çikolata vb gibi market raf ürünlerinin tüketimini bıraktığında şikayetleri gerilemektedir.
EGZERSİZ FAKTÖRÜ ORTAYA ÇIKIYOR
Halbuki, beyaz yakalıların sağlıkları konusunda oldukça dikkatli bir alt grubu oluşturduğu bilinmektedir. Örneğin, 26 yaşındaki bir finans çalışanı aşırı kilolu olmasını çok yiyip, içmesine ve neredeyse hiç egzersiz yapmamasına bağlıyor ve bu durumun farkında olduğunu da söylüyor. Genel olarak çalışanla sağlıklı olmanın hangi yoldan geçtiğini biliyoruz, ancak üzerimizdeki iş baskısı fazla, ve egzersiz yapmaya da zamanımız yok diye durumlarını açıklıyorlar. Beyaz yakalılar daha ziyade kapalı ortamlarda ve masa başında beyin gücü ağırlıklı işler yaparken, mavi yaka açık havada ve bedensel işlerle fiziki egzersiz yapar.
ZAYIF OLANLARDA YAĞLI KARACİĞER OLUR MU?
Bu yazıyı okuyanlar arasında da benzer tanıyı almış olanlar olabilir. Son dönemde kilosu normal veya normalden daha az yani zayıf olan kimselerede karaciğer yağlanması teşhisi sıkça konuluyor ve şişmanlarda görülen karaciğer yağlanmasına benzetilmeye çalışılmaktadır. Maalesef, özellikle plaza çalışanları ile yapılan çalışmalar gösterdi ki önemli bir beyaz yakalı ve kilosu normal olanın karaciğerinde batın ultrasonu ile bakıldığında “parlama yani yağlanma” var. Sağlık araştırmacıları yakın zamanda yapılmış bu şekildeki toplam 45 çalışma incelendi. Bu çalışmalarda 55.936 zayıf veya obez olmayan kişi incelenmişti ve 7.351’inde karaciğerleri yağlı teşhis edildi. Hastalarda karaciğerlerinin yağlı olduğuna dair bir şikayet bulgu oluşmamıştı. Genel olarak, bu çalışmada zayıf veya obez olmayan popülasyonda yağlı karaciğer sıklığı sırasıyla %10.2 ve %15.7’ti. Benzer şekilde, başka bir çalışma, Shao ve arkadaşlarının yaptığı gösterdi ki, zayıf olup da karaciğeri yağlı olanlarda metabolik profil dediğimiz kan yağları ve kan şekeri sayısal değerleri şişmanlara göre daha normal, fakat karaciğerleri de bir o kadar kötü, bozulmuş oluyor.
YAĞLI KARACİĞER NEDEN OLUR?
Yakın zamanda çıkan bir Amerikan tıp dergisinde nasıl olup da zayıf olanların karaciğerinin yağlanabildiğinin nedenlerini anlattığım bir makale yazdım (Lean and Nonobese NAFLD/NASH From a Hepatologist’s Point of View, Journal of Clinical Gastroenterology: September 11, 2020). Şöyle ki, zayıfların karaciğer yağlanmasının altında yatan temel neden vücuda bilerek veya bilmeyerek alınan karaciğere toksik maddelerdir.
Mesela, bu kişilerin bazılarında “gizli alkol tüketimi vardır”, bazıları “bitkisel takviye kullanmaktadır”, diğerleri “spor salonlarında tüketilen protein karışımlarından bolca alıyorlar” ve bir kısmı ise “marketlerde satılan yüksek protein içerikli içecekleri” bolca tüketiyorlar. Yeterince iyi sorgulandığında bu saydığım sebeplerden bir veya bir kaçı bu gurup hastalarda kolayca bulunabilir.
Vakitsizlik ve uzun raf ömrü gibi değişik sebepler beyaz yakalıları taze meyve ve sebzeler yerine daha çok paketli gıdaları tüketmeye yönlendirmektedir (çikolata, gofret, enerji barları ve içecekleri, cipsler, şekerle tatlandırılmış meşrubatlar, soslar vb.). Özellikle yukarda bir kaçını saydığım içeriğindeki mısır şurubu ve doymuş yağ barındırması ile bu kötü gidişli yağlı karaciğerin başlıca nedenlerindedir.
“Beyaz yakalı ve Mavi yakalı olmak karaciğer ve bağırsak hastalıklarında fark yaratıyor”
İltihabi Bağırsak hastalıkları (crohn ve kolit) daha sık beyaz yakalılarda görülmekte. Daha da kötüsü crohn ve ülseratif kolit kolit nedenli ölümler de beyaz yakalılarda daha sık rastlanmakta.
Sonuç;
Ancak, özellikle beyaz yakalıların ve plaza çalışanlarının kendine yer bulduğu bu çalışmalarda beslenme düzenleri ve yaşam tarzları sıklıkla eleştirilmektedir. Belki de Covid-19 pandemisi nedeniyle mecbur kalınan home office çalışma düzeni bu gurup için sağlıkta bir dönüşüm fırsatı olabilir: evde daha çok meyve ve sebze tüketilir, tencere yemekleri pişer, paketli gıdalardan uzak durulur, işlenmiş gıdaların tüketimi sıfırlanabilir ve fiziksel daha aktif ev’de bile olsa olunabilir.
Prof. Dr. Metin Başaranoğlu
Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı
Öğretim Üyesi