Yazı: Ayşegül Uyanık Örnekal
Günümüzde bel ağrısından şikayet eden birçok kişi var. Toplumdaki genel kanı ise ağrıya yol açan sorunun bel fıtığı olduğu yönünde! Aslında bu bir bakıma doğru çünkü bel fıtığı en sık ağrıyla kendini belli ediyor. Buna ek olarak nörolojik yani sinir sistemine bağlı belirtileri de bulunuyor. Hastada duyu, kas gücü kaybı ile bacaklarda duyu kusurları görülebiliyor. Öte yandan bu tür ağrıların yüzde 95’i bel fıtığından kaynaklanmıyor. “Bu ağrılar arasında kırmızı bayraklar denilen bazı bulguların olması bizim için uyarıcı oluyor” diyen Alptekin Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Hasan Kerem Alptekin, şöyle devam ediyor: “Hasta yaşının 50’nin üzerinde olması, ağrıların özellikle gece yatarken artması hatta uykudan uyandırması, hastanın ateşinin olması gibi bulgular varsa ağrı, kanser ya da enfeksiyon nedeniyle ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla bu nedenlerin doğru ayırt edilip, hastalığa uygun tedavinin verilmesi gerekiyor.” Dr. Alptekin, bel fıtığına ilişkin bilgi vererek, tedavi yöntemleri hakkında sorularımızı yanıtladı.
Bel fıtığı nasıl bir hastalık?
Bel kemiğinin üzerinde omurlar yer alıyor. Omurların arasında da diskler bulunuyor. Disklere, omurların arasında tıpkı yastık gibi görev yaptığı için yastıkçık da denilebiliyor. Yastıkçıkların arasında ise silikona benzeyen bir doku yer alıyor. Bu doku; herhangi bir travmaya, ters bir harekete ve zorlanmaya bağlı olarak içinde bulunduğu kanaldan dışarıya taşabiliyor. Ortaya çıkan bu durum da bel fıtığının temelini oluşturuyor. Taşan doku sinirlere baskı yapmaya başlıyor. Bu baskı sonucunda da önce hafif, daha sonra da tahammül edilmesi mümkün olmayan ağrılar ortaya çıkıyor.
Hangi yöntemle tedavi ediliyor?
Öncelikle hastaya özel programlar yapılması gerekiyor. Çünkü herkes fiziki yapı, yaş, genetik faktörler, kilo ve önceden geçirmiş oldukları hastalıklar açısından birbirinden farklı yapıda oluyor. Dolayısıyla tedavinin tüm bu faktörler değerlendirilerek, kişiye özel oluşturulması önem taşıyor. Bu tedaviler arasında etkinliği ispatlanmış elektriksel tedaviler (TENS), kas güçlendirme programları (NMES), doku iyileştirici uygulamalar (lazer), sıcak uygulamalar (HP, Ultrason) yer alıyor. Ayrıca kişinin tüm kas güçlerinin tek tek belirlenip, zayıf olanların güçlendirileceği özel egzersiz programları da önem kazanıyor. Tedavi sürecinde iyi bir ekip çalışması gerekiyor.
Tedavisinde cerrahinin rolü nedir?
Yüzlerce hasta üzerinde yapılan çalışmalar sonucu, aynı düzeyde bel fıtığı tanısı alıp ameliyat olan hastalar ile ameliyat olmayanlar karşılaştırıldığında bir yıl sonunda hastaların şikayetlerinin aynı oranda iyileştiği tespit edildi. Yine çok geniş bir araştırmanın sonuçlarına göre, operasyon sonrası oluşabilecek komplikasyonlar nedeniyle en çok korkulan ve hastanın felç olabileceği ifade edilen sekestre (kopmuş ve kanala sıkışan fıtık) durumundaki hastaların yüzde 96’sının fizik tedaviyle iyileştiği ve MR görüntülemesinde de fıtığın gerilediği saptandı. Bu araştırmaya göre, bel fıtığında insan vücudunun doğal iyileştirme mekanizmasını en iyi ortaya çıkaran tedavinin fizik tedavi olduğu ortaya konuldu.
Adım adım tedavi süreci
Bel fıtığı tedavisinde fizik tedavi uygulamaları yaklaşık 20 gün sürüyor. Ardından hastaların tedavi sonrasında uygulaması gereken egzersiz programına devam ediliyor ve bel bölgesinin sağlığını korumak için birtakım kurallara uyulması gerekiyor. Alptekin Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Esra Alptekin Tunç, hastaların fizik tedavi sonrası uygulayacağı egzersizlerin merkezde öğretildiğinin altını çizerek, sürece ilişkin şu bilgileri veriyor: “Ortalama 20 gün süren tedavi boyunca her gün 1-1,5 saatlik terapiler alınıyor. Bu dönemde hastanın iyileşmesi gözlemleniyor. İyileşme oranında, hastanın tedaviye inanması ve kendisine öğretilen postür egzersizleri ile bel korumaya ilişkin eğitimler büyük önem taşıyor. Bu eğitimlerle, kalıcı bir iyileşme ve hastanın bu konuda bilinçlenmesini sağlamak amaçlanıyor.”
* Formsante dergisinden alınmıştır.