Bugün genç kalmanın yerini, sağlıklı yaşama ve yaş alma anlayışı alıyor. Bu da well-being uygulamalarıyla mümkün oluyor. Buna kış aylarında vücudumuzu adeta çepeçevre saran toksinlerden kurtulmak için uygulanan detoks programlarını da ekleyince arınmak, tazelenmek ve bunları yaparken de yaşının iyisi olmak kişiyi çok zorlamasa gerek…
SAĞLIKLA ARINMAK GEREKİYOR
Ülkemizde son yıllarda öne çıkan detoks ve well-being anlayışını çeşitli programlarla uygulayan birçok merkez bulunuyor. Bunlardan biri olan The LifeCo’nun Kurumsal Pazarlama ve İletişim Müdürü Simay Yeral, günümüz koşullarında maruz kalınan hava kirliliği, stres, hareketsizlik, tüketilen işlenmiş gıdalar ve daha birçok nedenle vücutta biriken toksinlerden en etkili şekilde arınabilmek, modern hayatın getirdiği hastalıklardan korunabilmek ve sağlıkla yaş alabilmek için çeşitli sağlıklı yaşam hizmetleri ve çözümleri sunduklarını belirtiyor: “Merkezlerimize sağlıkla arınmaya ve yenilenmeye gelen misafirler, kendilerine özel olarak hazırlanan detoks veya sağlıklı beslenme programları ile modern yaşam koşullarının getirdiği bedensel ve zihinsel toksinlerden arınırken, fazla kilolarından da kurtulma şansı yakalıyor. Ayrıca doğal ve alkali beslenme ile egzersiz programları, nefes terapileri ve zihin detoksu gibi farklı uygulamalarla destekleniyor. Bu sayede sağlığa ve iyi yaş alma sürecine bütünsel bir perspektiften bakılıyor. 360 derece sağlıklı yaşam felsefesi kapsamında; raw-vegan beslenmeden ozon terapisine, manyeto terapiden zihinsel terapilere, beynin ve vücudun tazelenmesi-yenilenmesi yönünde etkin programlar ile uzun ve kaliteli bir yaşama dair tüm ihtiyaçlar karşılanıyor.”
FİLİZLENDİRME MUCİZESİ
Konuklara sadece belli programlar uygulamakla kalınmıyor, onların bu anlayışı yaşamlarına entegre edebilmesi için çeşitli workshop’lar da düzenleniyor. Detoks programının vazgeçilmezlerinden olan raw-food workshop’u da bunlardan biri. Raw-food anlayışında öne çıkan tohum ve kuru baklagil filizlendirmeyi, bunun faydalarını ve yapılışını öğrenmek ise konukları bir hayli heyecanlandırıyor. Geçmişi M.Ö. 26. yüzyıla dayanan filizlendirilmiş tohum ve kuru baklagiller, insan doğasını destekleyen ve hastalıkları iyileştiren ilaçlar arasında sayılıyor. Bu tür gıdaların ilave edildiği diyetlerin, insanı her tür sindirim hastalığından, kramplardan, eklem yerlerindeki ağrılardan, akciğer sorunlarından ve cilt hastalıklarından koruyacağı belirtiliyor. Filizlendirilmiş kuru baklagil veya tohumlar A, B, C, D ve E vitaminleri ile filizlendirilmeden tüketilen hallerine göre yüzde 800’e kadar daha çok vitamin içeriyor. Protein ve aminoasitleri ayrılmış olduğundan, mide bunları kullanabilmek için parçalamak zorunda kalmıyor. İçindeki karbonhidrat ve yağlar daha kolay hazmedilebiliyor.
*Formsante dergisinden alınmıştır.