Aort damarı, vücudun en büyük arteri olan, kanı tüm vücuda dağıtan ana atardamardır. Vücut için bu kadar önemli olan aortun yırtılmasında kimler riskli gruptadır? Hayati riske neden olabilecek bu durumun altında yatan sebepler nelerdir? Merak edilenler hakkında İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Mehmet Uçar bilgilendirdi.
AORT YIRTILMASI BELİRTİLERİ
En başta söylenebilecek belirtiler; göğüs ağrısı, sırt ağrısı, baş dönmesi baş ağrısı buna ek olarak felç geçirme durumu ve bacaklarda ağrı olmasıdır. Hastaların yarıya yakını, %40’ı aort yırtılması durumunda hayatlarını kaybederler. Hastaneye başvuranların kısmı %60 kadardır. Çok yaygın belirtileri vardır. Aort damarı kalbin en büyük damarıdır ve vücudun tamamı aorttan beslenir. Bu nedenle farklı belirtiler olmak ile beraber en sık gözlenen belirtiler şunlardır:
- Çok şiddetli bir göğüs ağrısı, sırt ağrısı veya karın ağrısı hissedilebilir.
- Kol ve bacaklarda ağrı gelişebilir.
- Yırtılmanın bulunduğu bölgelere bağlı olarak santral sinir sistemi ile ilgili bulgular hissedilebilir.
- Hasta felç geçirip hastaneye gelebilir.
AORT YIRTILMASI KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Aort yırtılması öncelikle 40 yaş üzerinde daha çok hipertansiyonu olan bireylerde görülür. Aslında hipertansiyon hastası olmak risk faktörlerinden bir tanesidir. Özellikle yaş ilerledikçe de aort yırtılması durumunun riski artmaktadır. 40 yaş üzerinde, daha çok hipertansiyonu olan bireylerde görülür. Erkeklerde kadınlara göre yaklaşık iki, üç kat daha çok görülmektedir.
AORT YIRTILMASI NEDEN OLUR?
Aort yırtılmamasının nedenine bakıldığında hipertansiyon ya da tansiyon varlığı ile birlikte aort damarındaki sertlik önemli hale gelmektedir. Aort damarındaki damar sertliği yaş ile beraber arttığı için özellikle ileri yaş, altmışlı, yetmişli yaş grubunun çok daha fazla dikkat etmesi gerekmektedir.
Düzensiz veya dengesiz bir tansiyon aort yırtılmasının en önemli sebebidir. Özellikle yaşın ilerlemesi ile birlikte gelişen damar sertliği ve hipertansiyon birleştiği zaman aort yırtılması için kaçınılmaz bir risk faktörü meydana geliyor. Sadece hipertansiyon, damar sertliği ve ileri yaş durumları olduğunda değil; genç yaşlarda da aort yırtılması ile karşılaşılabilmektedir. Bu durum bazı bağ dokusu hastalıklarını düşündürebilir. Marfan sendromu gibi bir sendrom vardır. Bu bağ dokusu hastalığıdır. Özellikle tüm damarları etkilediği gibi aort damarının da yapısı ile alakalı bir sorun vardır. Aort yırtılması, bu bağ dokusu hastalığı olan marfan sendromunda çok sık görülür. Aort damarının kalp karıncığı ile ya da kalp ile birleştiği bölgede bir kapak vardır. Aort kapağı, bilindiği üzere 3 yaprakçıklıdır. Bazı insanlarda ise 2 yaprakçıklıdır. Bunlara biküspit aort denir. Biküspit aort hastalarında, aort anevrizması denilen aort damarının genişlemesi ve aort yırtılması risk faktörü olarak kabul edilebilir. Yani hipertansiyon, ileri yaş damar sertliği olanlar, bazı genetik hastalıklardan olan marfan gibi bağ doku hastalıkları, 2 yaprakçılı aort kapağı denilen biküspit aort, aort yırtılmasına kaynak olan sebeplerdendir.
Aort yırtılması tüm vücudu etkiliyor
Aort kalpten çıkan ana damardır. Vücudun tamamı aort damarından beslenir. Kollar, bacaklar, iç organlar, beyin, göz gibi sayılabilecek tüm organlar aorttan beslenir. Bu nedenle aort yırtılması olduğu zaman bu bölgelerin, bu organların vücudumuzdaki her parçanın, beslenmesinde bozukluk olabilir. Yırtılmanın bulunduğu bölgeye bağlı olarak değişmektedir. Şiddetli bir göğüs ağrısı, iç organlarının tamamının beslenmesinin bozulup böbrek yetmezliğine veya karaciğer yetmezliğine sebep olabilir. Kollarda, bacaklarda besleme bozuklukları olduğunda hastanın bacakları tamamen şiddetli bir doku hasarı denilen nekroza gidebilir. Buna ek olarak aort yırtılması beyin ve beyinciği etkiler. Santral sinir sistemindeki tüm organları etkiler ve santral sinir sistemini ilgilendiren belirtilere sebep olabilir. Hafif bir baş dönmesi ile başlayabilir, bayılma veya felç geçirmeye kadar yaygın bir belirti yaratabilir. Aort damarı kalbin en büyük damarıdır. Vücut aort ve aort dallarından beslenir. Bu yüzden aort damarının yırtılması, tüm vücudun etkileneceği bir olay demektir.
Riskli gruptaki hastalar bunlara dikkat etmeli!
Sadece kalp hastaları değil, kronik hastalığı olan tüm bireyler aslında risk altındadır. Özellikle hipertansiyonu olan hastalar, kolesterol yüksekliği gibi risk faktörü olanlar, kronik karaciğer yetmezliği, kronik böbrek yetmezliği olanlar, diyabetik hastalar, tiroit fonksiyonu bozukluğu olan hastalar riskli gruptadır. Böbrek yetmezliği olan hastaların, tiroit hastası ve tiroit fonksiyonu bozukluğu olan hastaların, tansiyon kontrolü zor yapıldığı için bu hastalar tansiyon değerlerini sıkı takip etmelilerdir. Yoğun sigara içimi ciddi bir risk faktörüdür. Sigarama içmek tansiyon kontrolünü bozar ve damar sertliğini artırır. Bu yüzden sigara kullanıyorsanız bırakmalısınız. Aort yırtılması riskler azaltılırsa önlenebilir.
AORT YIRTILMASI TEDAVİSİ NASIL OLUR?
Aort yırtılmasının tedavisi cerrahi tedavidir. Aort yırtılmasının bulunduğu bölgeye göre tedavi kısmı değişebilir. Bazen cerrahi tedavinin yanına hastayı bir süre takip ettiğimiz durumlar da vardır. Ancak aort yırtılması oldukça hayati risk yaratan bir tablodur. Aort yırtılması yaşayan kişilerin %40’a yakın kısmı hastaneye başvurmadan hayatını kaybetmektedir. Geri kalan kısımda ise öncelikli tedavi cerrahi tedavidir. Aort yırtılmasında cerrahi tedavi ne kadar geciktirilirse hastadaki hayati risk artmaktadır. Cerrahi tedaviye kadar geçen bu kısa sürede ise hastanın tüm hayati bulguları, genel tansiyonu, kalp ritmini bir şekilde uygun hale getirmek ve hastayı bir an önce ameliyata hazırlamak gerekir. Aort yırtılmasının asıl tedavisi ameliyattır.