Sindirim sistemini olumsuz etkileyen, ciddi bir hastalık olan bağırsak düğümlenmesi, erken teşhis edilmezse istenmeyen sonuçlar doğurabiliyor. İşte bu noktada belirtileri hafife almamak ve şikâyetleri ihmal etmemek ön plana çıkıyor. İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nden Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Tolga Şahin bağırsak düğümlenmesi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
BAĞIRSAK DÜĞÜMLENMESİ NASIL GERÇEKLEŞİR?
Bağırsak düğümlenmesi; bağırsağın kendi etrafında, başka bir bağırsak segmenti etrafında ya da bağırsakları besleyen kan damarlarının içinden geçtiği ana zar dokusu üzerinde dönmesi sonucu oluşur. Akut başlangıçlı ve ciddi bir klinik durumdur. Bu dönme hareketi sonrası bağırsağın bu bölgesindeki kan damarlarına ciddi bası oluşmakta, bu da ilgili bağırsak segmentinin kanlanması ve beslenmesinin bozulmasına yol açmaktadır. Bu beslenme bozukluğu ilgili bağırsak segmentinde doku ölümü denilen gangrene kadar ilerleyen ciddi bir sürecin başlamasına yol açabilir. Bu nedenle bağırsak düğümlenmesi hızlı tanı konulup, acilen tedavi edilmesi gereken kritik bir klinik durumdur.
BAĞIRSAK DÜĞÜMLENMESİNİN ALTINDA HANGİ SEBEPLER YATAR?
Yetişkinlerde bağırsak düğümlenmesi nedenleri arasında; bağırsak hareketlerinin aşırı artması, kalın bağırsakta yerleşen tümörler ya da iltihaplanmalar, geçirilmiş bağırsak cerrahisi operasyonları ve bu operasyonlar sonrası oluşan yapışıklıklar, nadiren de görülse hastada doğuştan bağırsağın normal hizalanmaması, aşırı uzun barsak zarı ya da karın zarı olması sayılabilir.
BAĞIRSAK DÜĞÜMLENMESİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Bağırsak düğümlenmesinde belirtilerin genellikle bağırsak tıkanıklığına bağlı oluştuğunu söyleyen Doç. Dr. Şahin, çoğu vakada gürültülü bir klinik tablo olduğunu ifade ederek başlıca belirtileri sıraladı:
- Gaz ya da dışkı çıkaramama,
- karında aşırı şişkinlik,
- şiddetli bulantı ve kusma,
- karında şiddetli ağrı ve hassasiyet,
- hızlı kalp atışı,
- hızlı nefes alıp verme,
- kanlı dışkılama,
- ilerlemiş vakalarda ateş.
ERKEN TEŞHİS EDİLMEZSE AMELİYAT GEREKEBİLİR
Bağırsak düğümlenmesi, kendiliğinden geçebilen bir klinik durum değildir. Hızlıca doğru teşhis konularak acil tedaviye geçilmesi gereken acil bir klinik durumdur. Tedavide ilk aşamada sert özel kolonoskopi cihazları ile anüsten kolona girilerek dönmüş bağırsak segmenti eski haline döndürülebilir. Vakaların ciddi bir kısmında, bu tedavi işe yarasa da; özellikle geç kalınmış, erken saatlerde müdahale edilememiş vakalarda bu tedavi metodu yeterli kalmayıp cerrahi operasyon gerekebilmektedir. Bu vakalarda acil cerrahi müdahale yapılarak; dönmüş bağırsak segmentinin düzeltilmesi, bağırsak dokusu kanlanmasının yeniden sağlanması, ölmüş-çürümüş bağırsak segmenti varsa bu bölgelerin cerrahi olarak kesilip çıkarılmak suretiyle vücuttan uzaklaştırılması sağlanmalıdır. Kalan bağırsak bölgeleri uç uca getirilip dikilerek birleştirilir. Ameliyat seçili bazı vakalarda kapalı yolla yapılabilse de çoğu vakada açık ameliyat gerekmektedir. Uygulanan bazı operasyonlar sonrasında hasta; ince veya kalın barsak segmentinin karın duvarına ağızlaştırılması denilen stoma uygulanmasına ihtiyaç duyabilir. Ancak bu durum çoğunlukla geçicidir.
HAYATİ TEHLİKE YARATIR MI?
Bağırsak düğümlenmesi, erken tanı konulup tedavi edilmezse hayati risk doğuracak klinik durumlara neden olabilmektedir. Hızlı bir şekilde tanı konulup tedaviye geçilmezse ilgili barsak segmentinde kan akımının kesilmesine bağlı kısa sürede doku kaybı, bağırsağın kendiliğinden delinmesi ve buna bağlı yaygın karın zarı iltihabı gelişir. Bu karın zarı iltihabının yayılması, yaygın tüm vücut enfeksiyonuna ve takibinde çoklu organ yetmezliğine yol açarak hayati tehlikeye neden olabilmektedir.
BAĞIRSAK DÜĞÜMLENMESİNDE BESLENME NASIL OLMALI?
Bağırsak düğümlenmesinde ameliyat sonrası hızlıca tekrar normal katı gıdalarla beslenmeye başlanması doğru değildir. Ameliyat sonrası dönemde hastanın durumuna göre değişmekle birlikte ilk 1-2 gün hasta, ağızdan hiç beslenmeden damardan özel sıvılarla beslenebilir. Sonraki dönemde iyileşme sürecinde hastalar çoğunlukla bir süre boyunca sulu ve yumuşak gıdalarla beslenirler. Bu durum hem yeni ameliyat edilen bağırsağın sindirimde aşırı yorulmamasına, hem de beslenerek iyileşmesine ve yeniden eski hareketlerine kavuşmasına yardımcı olur. Normal besinlere geçiş; hastanın yaşına, ameliyat sonrası genel yaşamsal bulguları ve laboratuvar testlerinin gidişine, gerçekleştirilen ameliyatın karmaşıklık seviyesine ve başka birçok faktöre göre değişkenlik gösterebilir.
BAĞIRSAK DÜĞÜMLENMESİ BEBEKLERDE NEDEN OLUR?
Çocuk yaş grubunda yetişkinlerin aksine, kalın bağırsak düğümlenmelerinden çok ince bağırsak düğümlenmeleri daha sık görülür. Çocuklarda ince bağırsak düğümlenmesi için en önemli risk faktörleri; doğuştan bağırsağın karın duvarına doğru oturmaması sonucu oluşan malrotasyon, ishal gibi nedenlere bağlı bağırsak hareketlerinin aşırı artması ve alt rektumun dışkıyı anüsten çıkarmakta yeterli olmadığı durumlarda meydana gelen bir hastalık olan Hirschsprung hastalığı sayılabilir. 1 yaş altı bebeklerde özellikle 6-12 ay arası bağırsak tıkanıklığının en sık nedeni ise ince barsak segmentlerinin birbiri içine geçmesi durumudur. Normal şartlarda bağırsaklar, birbirleri içerisine sürekli olarak girer ve geri çıkar. Herhangi bir nedenle bağırsağın geçtiği yerden geri çıkamaması halinde düğümlenme gerçekleşir ve sindirim sürecindeki besinler geçiş yapamazlar. Bunun dışında ince bağırsakta yerleşen polipler, tümörler, fıtıklar, geçirilen ameliyatlar sonrası oluşan yapışıklıklar, ülseratif kolit, Crohn gibi iltihaplı bağırsak hastalıkları bebek ve çocuklarda bağırsak tıkanıklığının daha nadir nedenleri arasında sayılabilir. Çocuklarda bağırsak düğümlenmelerinde benzer bulgular görülse de en sık belirtiler arasında yüksek sesle ve şiddetle ağlama, huzursuzluk, bebeklerde emme güçlüğü, hızlı nefes alıp verme, kusma, kabızlık, iştahsızlık, karında şişlik, karın ağrısı ve gaz sancısı, gaz çıkaramama ve makattan çilek jölesi şeklinde kan gelmesi sayılabilir. Bağırsak düğümlenmesi çocuk yaş grubunda da acil bir durumdur ve hastalığın tanı ve tedavi prosedürleri ufak birtakım farklılıklar olmakla birlikte, genelde yetişkinlere benzer şekilde ilerlemektedir.