Çocuklarda kabakulak ciddiye alınması gereken önemli bir hastalıktır. Kabakulak seyrek olarak yetişkinlerde de görülebilir. “Kabakulak neden olur?” derseniz rubulavirus ya da kabakulak virüsü de denilen bir virüsün bu hastalığa sebep olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle parotis bezinin iltihabı ve şişmesi, bazen de diğer tükürük bezleri, testis, yumurtalık, pankreas veya meninks iltihabı ile karakterize olan ateşli ve akut bulaşıcı bir hastalıktır.
Kabakulak hastalığı nedir?
Kabakulak, tükürük bezlerinde yerleşerek, kulağın alt bölümünde aşırı şişkinliğe neden olduğu için bu adı almıştır. Sonbahar kış aylarında rastlanma sıklığı yılın diğer dönemlerine oranla çok daha fazladır.
Kabakulak Belirtileri Nelerdir?
Bu hastalık da, diğer pek çok bulaşıcı hastalık gibi vücut direncine bağlı olarak bazı insanlarda hiçbir belirti vermeden seyrederken, bazılarında çok yüksek ateş ve halsizlik belirtileri ile seyreder. Bazen de çok nadir de olsa kulak sağırlığı, beyin zarı iltihaplanması gibi ciddi problemlere yol açabilir. Genelde sık rastlanan ortak belirtiler; kulak ve/veya kulak etrafında ağrı, çene hareketi ile yeme içme faaliyetleri sırasında artan ağrı, kulak altındaki bezede gözle görülür şişlik, karın ağrısı, ağız kuruluğu, yüksek ateş (40-41 derece), bitkinlik, kulak tıkanıklığı, kulak çınlaması, dilde pas rengi ve tadı, boğaz ağrısı, baş ağrısı, iştah kesilmesi, yumurtalık ya da testis şişmesi, tükürük bezi iltihaplanması, kulak sağırlaşması (çok nadir) beyin zarı iltihaplanması (çok nadir), pankreas, tiroid iltihabı sayılabilir.
Kabakulak Nasıl Geçer, Tedavisi Nedir?
Hastalık belirtileri ortaya çıkmadan önce hastanın etrafına bulaştırma potansiyeli en yüksek düzeydedir. Tükürük damlacıkları yoluyla, ağız-burun yolundan vücuda girer ve daha sonra kan dolaşımı ile vücuda yayılır. Enfekte kişinin öksürmesi, hapşırması ve/veya konuşması sırasında ya da bir başka kişiyi öpmesi ile bu damlacıklar ortama yayılır. Enfeksiyon ajanı vücuda girdikten sonra belirti vermeden önce ortalama 16-18 günlük bir süre geçer. Bu dönemde çok hafif semptomlar görülse de hastalık gerçek anlamda belirti vermez. Düşük ateş, bitkinlik, baş bölgesinde ağrı şikayetleri olabilir. Kabakulak için destekleyici tedavi uygulanır. Antibiotik tedavisi uygulanmaz. Öncelikle hasta glandüler şişkinlik azalıncaya kadar özellikle ilk yedi gün izole edilmelidir. Çünkü bu dönemde de bulaşma riski çok yüksektir. Ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler, hastayı biraz rahatlatmak adına faydalı olabilirler. Yutma ile ilgili ağrı şikayeti olması nedeniyle, yumuşak yiyeceklerle beslenme tercih edilmelidir. Ağız bakımına ve hijyenine maksimum ölçüde dikkat edilmelidir. Asitli gıdalar (limon suyu vs.) ya da meyve suları bu dönemde tercih edilmemelidir. Kesinlikle yatak istirahati önerilir. Sürekli kusma olması durumunda oluşabilecek sıvı kaybı telafi edilmelidir. Kabakulak hastaları kural olarak bol sıvı (özellikle su) tüketmelidir. Genellikle evde 2 hafta yatak istirahatinden sonra iyileşme evresine geçilir ve belirtiler hafifler. En etkili korunma yöntemi aşı olmaktır. Aşı iki aşamada yapılır. Birinci doz 12-15 aylık bebekken, ikinci doz 4-6 yaşında iken yaptırılır. Eğer çocukken aşı yapılmamışsa yetişkinlikte de yapılabilir. Hamilelerde aşı yasaktır. Kanser, aids vb. immün sistem düşürücü hastalıkları olanlar aşı olmadan önce mutlaka doktora danışmalıdır. Yumurta ve/veya neomisin alerjisi olan bireylerde aşıya karşı alerjik reaksiyon oluşumu görülebilir.
Çocuklarda Kabakulak Hastalığı Kaç Gün Sürer? Kabakulak İle İlgili Merak Edilenler
Vücuda alınan enfeksiyon ajanı 16-18 günlük kuluçka süresini geçirdikten ve belirtileri ortaya çıkardıktan sonra genellikle 10-14 günlük yatak istirahati sonucu iyileşme görülür. Aşı yaygın kullanılmadan önce, çok tehlikeli bir hastalık olan menenjitin önemli bir sebebi olarak gösterilirdi. Aynı şekilde kalıcı sağırlığa da yol açabiliyordu. Hamilelerde özellikle ilk üç aylık dönemde düşük vakaları da rapor edilmekteydi. Günümüzde aşının yaygın kullanımıyla birlikte kabakulak vakalarında ve hastalığın şiddetinde çok ciddi azalmalar olmuştur. Çok sıklıkla merak edilen bir soru da kabakulağın kısırlığa neden olup olmayacağı yönündedir. Kısırlık olması için öncelikle çift taraflı orşit vakası olması gereklidir. Tek taraflı orşit vakalarında kısırlık görülmez. Çift taraflı orşit vakalarında dahi kabakulağın kısırlığa neden olması çok nadir rastlanan bir durumdur. Kabakulak hastalığı bir kez geçirildikten sonra vücutta antikorlar oluşur. Bu antikorların oluşmasının ardından bağışıklık kazanılır ve ikinci kez kabakulağa yakalanma riski bir hayli düşer.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Migren belirtileri nelerdir? TIKLAYIN