Lösemi, kan hücrelerinin özellikle de akyuvarların normalin üzerinde çoğalması ile kendini gösteren bir kanser türü. Löseminin birçok türü bulunuyor. Memorial Şişli Hastanesi Pediatrik Hematoloji Bölümü Prof. Dr. Betül Tavil lösemiye dair merak edilenleri anlattı.
Lösemi nedir?
Lösemi halk arasında kan kanseri olarak bilinmektedir. Alyuvarlar, akyuvarlar ve kan pulcukları olarak bilinen trombositler kemik iliğinden üretilir. Kemik iliği bizim kan üreten organımız olarak düşünülebilir. Blast adı verilen kanser hücreleri kemik iliğini işgal ettiği zaman kemik iliği kan hücrelerini üretemez hale gelir. Bu durumda lösemi hastalığı karşımıza çıkar.
Lösemi çeşitleri nelerdir?
Çocukluk çağında lösemiler, akut lenfoblastik lösemi ve akut miyeloblastik lösemi olarak iki ana gruba ayrılır. Akut lenfoblastik lösemi (ALL) çocuklarda daha sık gözlenir; yıllık insidansı 100.000’de 3-4 olarak bilinmektedir. ALL görülme sıklığı özellikle 2-5 yaş arasında artış göstermektedir. Erkeklerde kızlara göre daha fazla oranda saptanmaktadır. ALL çocukluk çağı lösemilerinin %80’ini oluşturmaktadır. Akut miyeloblastik lösemi (AML) çocukluk çağındaki tüm lösemilerin %20’sini oluşturmaktadır. İnsidansı 1.000.000’da 5-7’dir. ilk iki yaş insidansın en yüksek olduğu yaştır. Ergenlik döneminde sıklık yeniden artış göstermektedir. AML kız ve erkek çocuklarda eşit oranda izlenmektedir. Çocukluk çağında nadiren kronik miyeloid lösemi (KML) görülebilmektedir. Sıklığı %3 olarak bildirilmektedir.
Çocuklarda lösemi belirtileri nelerdir?
Çocukların çoğunda lösemi gelişimini açıklayabilecek kesin bir risk faktörü belirlenememektedir. Ancak bazı olgularda kalıtsal ve kazanılmış predispozan faktörler saptanabilmektedir. Bunlar arasında; prenatal dönemde alkol, pestisitler, topoizomeraz inhibitörü içeren yiyecekler, viral enfeksiyonlara maruz kalmak lösemi gelişmesine yol açabilen etkenler arasında sıralanabilir. Ayrıca çeşitli kromozom anomalileri lösemiye yatkınlık oluşturmaktadır. Bunlar içerisinde en sık Down sendromu AML’ye yatkınlık oluşturmaktadır. Kazanılmış risk faktörleri arasında iyonize radyasyon, bazı ilaçlar, petrol ürünleri, benzen gibi organik maddeler, herbisit ve pestisitler sayılabilir. Lösemi gelişimi için günümüzde ‘iki vuruş modeli’ oldukça kabul görmektedir. Genetik yatkınlık zemininde bir enfeksiyon veya diğer ikinci bir faktörün lösemi başlatan hücrelerin ortaya çıkmasına yol açtığı düşünülmektedir.
Çocukluk çağı lösemilerinin belirti ve bulguları nelerdir?
Akut lösemi başlangıç bulguları kısa sürelidir. Hastalar genellikle iştahsızlık, halsizlik, yorgunluk, ateş, kemik ağrısı gibi şikayetlerle hastaneye başvururlar. Hastalık ilerledikçe kemik iliği yetmezliği bulguları ve kemik ağrıları belirgin hale gelir. Blast adı verilen kanser hücrelerinin organları infiltre etmesi nedeniyle lenf bezlerinde büyüme, hepatosplenomegali testislerde büyüme, solunum sıkıntısı ve santral sinir sistemi bulguları gelişebilir.
Çocukluk çağı lösemilerinin tanısı nasıl konulur?
Hastaların fizik muayenesinde solukluk, halsizlik, peteşi adı verilen noktasal tarzda kanamalar, ekimoz adı verilen morluklar, lenf bezlerinde büyüme (lenfadenopati), kemik veya eklem ağrıları, karaciğer ve dalakta büyüme (hepatosplenomegali) saptanabilir. Laboratuvar bulguları olarak tam kan sayımında anemi, trombositopeni, blastların periferik kanda artmasına bağlı olarak lökosit sayısında yükseklik saptanabilir. Ayrıca periferik yaymada blast adı verilen kanser hücreleri fark edilebilir. Ancak lösemide kesin tanı kemik iliği aspirasyonu ile konulabilmektedir. Kemik iliği aspirasyonunda %30’dan fazla lenfoblast görülmesi akut lenfoblastik lösemi ve %20’den fazla miyeloblast görülmesine akut miyeloblastik lösemi tanısını koydurur. Ayrıca akım sitometri ve genetik testler yapılarak löseminin alt tipi belirlenebilir. Akut lenfoblastik lösemi; B veya T hücre alt tiplerine sahip olabilir. Akut miyeloblastik lösemi ise AML M0-M7 arasında değişebilen farklı alt gruplardan biri olabilir.
Çocukluk çağı lösemisi nasıl tedavi edilir?
Günümüzde çocukluk çağı lösemisi tedavi edilebilir bir hastalıktır. Ugyun kemoterapi protokolleri ile ALL tedavisinin başarısı %90’lara ulaşmıştır. AML’de ise kemoterapi ve kök hücre transplantasyonu ile başarı oranı %60-70’ler arasındadır. ALL tedavisinde kemoterapi protokolleri indüksiyon, konsolidasyon ve idame olarak üç kısımdan oluşmaktadır. İndüksiyon kemoterapisi; Metil prednizolon veya Dekzametazon, Vincristin, Daunomisin, L-Asparaginaz, Siklofosfamid, Sitozin Arabinozid etken maddeli ilaçları kapsamakta ve yaklaşık olarak bir ay sürmektedir. ALL tedavisinin konsolidasyon kısmında ise metotreksat etkin maddeli ilaç çok önemli bir rol oynamaktadır. Akut Lenfoblastik Lösemi tedavisinin indüksiyon ve konsolidasyon kısımları hastanede yatarak uygulanmaktadır. ilk altı ay yoğun kemoterapi sürecinden sonra idame kemoterapiye geçilir. Akut Lenfoblastik Lösemide toplam tedavi süresi iki yıla ulaşmaktadır. Bu tedavi sürecinde ailelerin çok sabırlı olması gerekmektedir. Akut Miyeloblastik Lösemide (AML) ise kemoterapi bloklar halinde uygulanmaktadır.
Çocukluk çağı lösemilerinde hangi durumlarda kemik iliği nakli yapılmalıdır?
Yüksek riskli AML hastalarında dört blok kemoterapi sonrasında; hastanın HLA 10/10 doku uyumlu aile içerisinde vericisi varsa ‘Allojenik kemik iliği transplantasyonu’ yapılmalıdır. Allojenik kemik iliği transplantasyonu ALL’li olgularda relaps (hastalık tekrarlaması) durumunda veya yüksek riskli ALL olgularında ve yüksek riskli AML olgularında uygulanmalıdır. Allojenik kemik iliği transplantasyonunda HLA (Human Leukocyte Antigen) 10/10 uyumlu verici bulunması çok önemlidir. Bu nedenle Allojenik kemik iliği transplantasyonu yapılacak hasta ve aile bireylerinden HLA doku uygunluk testleri çalışılmalıdır. Allojenik kemik iliği transplantasyonunda en ideal donör HLA tam uyumlu kardeş donördür. Aile içerisinde uygun verici bulunamazsa ulusal ve uluslararası kemik iliği bankalarında HLA uyumlu verici araştırması yapılmalıdır. Kemik iliği bankalarında HLA 9/10 veya 10/10 uyumlu verici bulunabilirse bu vericiler donör olarak kullanılabilir, aksi halde aile içerisindeki HLA uyum düzeyi en yüksek olan birey donör olarak seçilmelidir. Allojenik kemik iliği naklinde hasta ve donörün kan grubu uygunluğu zorunlu değildir.
Kemik iliği nakli nasıl yapılmaktadır?
Allojenik kemik iliği transplantasyonu yapılırken öncelikle hastaya çok yüksek dozda kemoterapi ve/veya radyoterapi verilerek bir hazırlık rejim uygulanır. Daha sonra donörden genel anestezi altında ameliyathanede kemik iliği toplaması veya aferez cihazıyla periferik kök hücre toplaması yapılarak veya kordon kanı kullanılarak elde edilen hematopoietik kök hücreler, kateter aracılığıyla hastaya infüzyon edilir; böylece hematopoetik kök hücre transplantasyonu gerçekleştirilmiş olur. Hematopoetik kök hücre infüzyonundan yaklaşık 2 hafta sonra nötrofiller ve 3 hafta sonra trombositler artmaya başlar ve yaklaşık bir ay içerisinde kemik iliği engraftmanı gerçekleşir. Kemik iliği transplantasyonu sonrasında ilk 100 gün takipler çok önemlidir. Hastaların ilk bir ay hastanede yatırılarak takip edilmesi, takip eden 2 ay içerisinde de hastaneye yakın bir yerde ikamet etmesi önemlidir. Özetle, çocukluk çağı lösemileri tedavi edilebilir hastalıklardır. Ancak tedavi süreci oldukça uzun olduğu için bu süreçte hem ailelerin hem de çocukların çok sabırlı olması gerekmektedir.