Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Biyokimya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Nizamlıoğlu, nişastadan yapılan ve halk arasında “glikoz şurubu” olarak adlandırılan fruktozun çok tehlikeli olduğunu söyledi. Şekerli gıda üreticilerinin, maliyeti düşük olduğu için sık sık mısır ve nişastadan elde edilen fruktoz kullandığını belirten Nizamlıoğlu, “Özellikle gazlı içeceklerde, günlük soframıza gelen tatlılarda, çikolatalarda, baklavalarda ve meyve sularında bol miktarda fruktoz kullanılmaktadır.” dedi.
Fruktoz kullanılan gıdaların ileriki dönemlerde bağımlılık yaptığına da dikkat çeken Prof. Dr. Nizamlıoğlu şunları söyledi: “Bu bizim için çok tehlikelidir. Özellikle karaciğer aracılığıyla
yağ sentezine katılarak, önemli damar ya da kalp hastalıklarına neden olmaktadır. Hattâ son yıllarda yapılan çalışmalarda, kansorejik etkilerinin de olduğu görülmüştür. Ayrıca tip2 diyabet hastalığının oluşmasında da etkisi vardır. Tip2 diyabetle birlikte kalp damar, hattâ kansere kadar gidebilecek hastalıklarla böbrek yetmezliği ve görme bozukluğu otaya çıkabilir.
Bunun için gıdaları tüketirken içeriklerine çok dikkat etmemiz lazım. Raftan alınan gıdaların içeriklerini okuyup böyle bir tatlandırıcı konduysa çocuklarımızı ve kendimizi uzak tutmamız
gerekir.”
Türkiye’de glikoz şurubu kullanımının oranının da yüksek olduğunu belirten Nizamlıoğlu, “Fruktoz kullanımında, gelişmiş ülkelere göre 10-15 kat fazla kotamız var. Amerika’da
tatlandırıcılar içerisinde kullanılan fruktoz kotası çok düşüktür. Almanya ve Fransa’da daha da aşağıdadır ama bizde maalesef kullanım kotasının, bu ülkelerin 10-15 katı üzerinde olduğunu görüyoruz. Bu kotanın bir an önce düşürülmesi lazım.” diye konuştu.
(CİHAN)
