Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Dr. Didem Mullaaziz, Gül hastalığı hakkında bilgi verdi. Hayatı tehdit eden bir hastalık olmamakla birlikte yüzde kızarıklık ve yanma hissine neden olan, hafif ataklarla başlayıp zamanla kalıcı hale gelen bu hastalık kişide psikolojik olarak kendine güvende azalma, utanç hissi ve sosyal ilişkilerde azalma gibi sonuçlar da doğuruyor.
“Rozasea hastalığının nedenleri henüz netlik kazanmamakla birlikte genetik faktörlerin etkili olduğu ve hastaların %30 ila 40’ında Rozasea hastası bir akrabanın olduğu tespit edilmiştir. Hastalığın nedenleri arasında demodex folliculorum maytına karşı gelişmiş bir aşırı hassasiyetin olduğundan da şüphe edilmektedir. Psikolojik stres de bu hastalığın en önemli tetikleyici faktörlerindendir. Vasküler duyarlılığa bağlı olarak güneş ışınları, aşırı sıcak ve soğuk hava, alkol, baharatlar ve sıcak içecekler; yüzdeki kılcal damarların genişlemesine ve kızarıklık atakları ile birlikte yüzde yanma hissine neden olmaktadır. Hamilelik, adet ve menopoz sonrası dönemler gibi hormonal değişikliklerin yaşandığı zamanlarda Rozasea şikayetlerinin de arttığı gözlemlenmiştir” diyen Mullaaziz, Rozasea klinik belirtilerini arttıran faktörleri ise şöyle sıralıyor:
– Yiyecekler; karaciğer gibi sakatatlar, ekşi krema, çikolata, vanilya, soya, sirke, patlıcan, portakal, mandalina, domates, acılı yiyecekler
– İçecekler; alkollü içeceklerden kırmızı şarap, bira, cin, votka ve şampanya, sıcak içecekler
– Stres
– Kozmetikler; alkol ve parfüm içerenler bakım ürünleri, aseton
– Çevresel ısı değişimi; sauna, sıcak banyo
– Dış etkenler; güneş, rüzgar, soğuk
– İlaçlar; kortizon içerikli kremler, damar genişletici sistemik ilaçlar
– Sistemik durumlar; kronik öksürük, kabızlık
– Hormonal değişiklikler; hamilelik, adet dönemleri, menopoz sonrası
Rozasea’nın Tedavisi
Tedavide ilk basamak; Rozasea hastalığına neden olan faktörlerin azaltılmasıdır. En önemlisi ise güneşten korunmadır. Stres, egzersiz, acılı yiyecekler ve alkol kullanımı kısıtlanmalıdır. Yüz, ılık su ile yıkanmalı, sıcak veya soğuk sudan kaçınılmalıdır. Hassas cilt yapısına uygun bir temizleyici ürün seçilerek, yüzü kurulamak için yumuşak bir havlu kullanılmalıdır. Aşırı yağlı ürünler, alkol, mentol, nane, okaliptüs yağı gibi kurutucu içerikli ürünler ve parfümlü kozmetiklerden kaçınılmalıdır. Güneş koruyucu ürünler; hem UVA ve hem UVB ışınlarına karşı koruyucu olmalı, en az 30 faktör koruma düzeyinde ve kimyasal içermeyen, fiziksel güneş koruyucular tercih edilmelidir. Güneş koruyucular sadece yaz mevsiminde değil tüm yıl boyunca kullanılmalıdır. Güneşe çıkılmadan 20 dakika önce sürülmeli ve 4 saat aralıklarla tekrarlanmalıdır.
– Topikal ve sitemik antibiyotikler; Tetrasiklin ve doksisiklin grubu sistemik antibiyotikler ve tetrasiklin içerikli topikal antibiyotikler 12 haftaya kadar kullanılabilir.
– Topikal metronidazol; %0.75-1 gel ve krem formları kullanılmaktadır.
– Topikal sodyum sulfasetamid losyon; metronidazole oranla daha az tahriş yapması ile tercih edilir.
– Topikal azelaik asit; özellikle iltihaplı şişlikler olduğunda etkilidir.