“25 Mayıs Dünya Tiroid Farkındalığını Arttırma Günü” öncesinde Memorial
Ataşehir Hastanesi Endokrinoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Erol Bolu, tiroid
kanserinin belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Hızla
büyüyen kitlelere dikkat edin
Tiroid
hücrelerinin kontrolsüz çoğalması ve çevre doku ya da organlara yayılması ile
kendini gösteren tiroid kanserlerinin erken evrede teşhis edilmesi için
belirtileri önemsemek, uzman yardımı almak çok önemli. Uzun süreli ve
ilerleyici bir ses kısıklığı ve yutma güçlüğü gibi belirtiler kanser riski
açısından önemsenmelidir. Hızla büyüyen kitlelerin de kansere dönüşme riski
fazla olduğundan takip edilmelidir. Tüm bunlara rağmen tiroid kanserlerinin
önemli bir kısmının hiçbir belirtiye yol açmadan yıllarca sessiz kalabildiği durumlar da
bulunabilmektedir.
Çocukluk
döneminde kanserleşme riski fazla
Nodül
saptanan kişilerde yaş ve cinsiyet önemli bir faktördür. Tiroid nodülleri
kadınlarda daha sık görülmektedir; ancak erkeklerde görülen nodüllerin
kanserleşme sıklığı kadınlardan daha fazladır. Çocukluk veya adölesan dönemde
saptanan tiroid nodüllerinin de kötü huylu olma riski 3-4 kat yüksektir. Bunlar
dışında baş ve boyun bölgesinin radyasyona maruz kalması, ailede tiroid kanseri
hikayesi olması, nodülü olan kişiler için kanserleşme ihtimalini arttıran
faktörlerdir.
TSH
hormonu yüksek ve nodül varsa dikkatli takip gerekli
TSH
hormonunun yetersizliği ile ortaya çıkan hipotiroidinin, tiroid kanseri ile bir
bağlantısı yoktur. Ancak TSH hormonu yüksekse ve beraberinde tiroid nodülü
varsa, bu kişilerde tiroid kanseri riski artabilmektedir. Yine hashimoto
tiroidi ile birlikte tiroid nodülü olan kişiler de tiroid papiller karsinom ve
tiroid lenfoması riski olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle tirod nodülü bulunan
hashimoto tiroid olguları takip altında tutulmalıdır.
Her
nodüle biyopsi gerekir mi?
Her tiroid
nodülüne biyopsi gerekmez; ancak ultrasonografik özellikler göz önüne alınarak
biyopsi yapılacak nodüller belirlenmelidir. Tiroid nodüllerinde kanser görülme
ihtimali yaklaşık olarak yüzde 5’tir. Tek ya da çok nodül içeren guatrın da
kötü huylu olma ihtimali aynıdır. Soğuk; yani hormon üretmeyen nodüllerin kötü
huylu olma olasılığı yüzde 15’lere çıkarken, sıcak; yani hormon üreten nodüller
genellikle iyi huylu olarak kabul edilir. Sıcak nodüllerin kötü huylu olma
riski yüzde 1’den düşüktür.
Rutin
muayene ve taramalar önemli
Boyunda
şişlik ve kitle, halsizlik, yorgunluk, kabızlık, ciltte kuruluk, konsantrasyon
güçlüğü gibi belirtiler tiroid rahatsızlıklarını akla getirmelidir. Tek başına
tiroid hormonları tanı için yeterli değildir. Fizik muayene ve buna ek olarak
yapılan tiroid ultrasonları toplumda sık olarak rastlanan tiroid nodülleri ve
tiroid kanserlerinin erken evrede teşhisi için oldukça önemlidir. Erken dönemde
saptanabildiği takdirde kemoterapi ya da radyoterapiye gerek duyulmadan tedavi
sağlanabilmektedir.
Özellikle
45 yaş öncesi iyi seyirli gruptaki tiroid kanserli hastaların yaşam süreleri
sağlıklı toplumdaki diğer bireylerden farklı değildir. Cerrahi ya da gerek
görülür ise radyoaktif iyot uygulaması sonrası tiroid dokusu kalmadığı zaman
vücudun ihtiyacı olan tiroid hormonunu karşılayacak bir tedaviye gereksinim
vardır. Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı tarafından TSH ve
tiroid hormonlarının takibi ve tiroid hormon tedavi dozunun ayarlanması
gerekir. Ayrıca bu tedavide farklı dozlar kullanılarak, geride kalma ihtimali
olan kanserli tiroid hücreleri de baskılanmaktadır. En önemli nokta tiroid nodülleri ve
tiroid kanserinin tanısı ve tanı sonrası yönetimidir.