Latince “vitelius” kelimesinden gelen vitiligo, halk arasında alaca hastalığı ya da ala hastalığı olarak da biliniyor. Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Derya Can, vitiligo hastalığına dair merak edilenleri anlattı.
Vitiligo hastalığı nedir?
Vitiligo, deride renk kaybına bağlı beyaz alanların görüldüğü, genetik geçişli bir deri hastalığıdır.
Vitiligo belirtileri nelerdir?
Yüz, dudak, el, kol, bacak ve genital alanlar olmak üzere vücudun herhangi bir kısmı etkilenebilir. Dünyada görülme sıklığı yüzde 1 ila 2’dir. Çoğu hastada başlangıç 20 yaştan önce olmasına rağmen her yaşta görülebilir.
Deri, saç ve göz rengimizi melanosit denilen hücrelerde üretilen melanin pigmentleri belirler. Vitiligoda vücudumuzun bağışıklık hücreleri yanlış bir sinyalle melanositlerimizi öldürür ve renk kaybına neden olur. Vitiligo iç organ hastalığına neden olmaz ve bulaşıcı değildir. Ancak vitiligoyla aynı mekanizmayla oluşan tiroid hastalığı, B12 vitamini eksikliği ve bazı romatizmal hastalıklar ile birlikteliği sıktır.
Vitiligo nasıl teşhis edilir?
Bir dermatoloji uzmanı var olan renk açılmalarını klinik olarak değerlendirerek vitiligo hastalığını %90 oranında teşhis edebilir. Teşhisin kesinleştirilmesi için yardımcı tanı yöntemleri bulunmaktadır.
Vitiligo tedavisi nasıldır? Tedavi yöntemleri neler?
Vitiligo tedavi edilebilir bir hastalıktır ancak tedavi sonuçları kişisel farklıklar gösterebilir ve genellikle süreç oldukça yavaştır ve bu hastaları sıklıkla umutsuzluğa sevk eder. Hastalık bazen kendiliğinden durup sonra tekrar devam edebilir. Şiddetli olgularda tüm vücudu kaplarken, hafif olgularda ise tam tersine gerileyebilir veya düzelebilir. Tedavi için dermatoloji hekimine başvurulmalı kulaktan duyma bitkisel tedaviler denenmemelidir. Hafif olgularda kortizonlu kremler, fototerapi ve vücudun büyük kısmının tutulduğu şiddetli hastalarda ise koyu alanların renksizleştirilerek tüm derinin eşitlenmesi tercih edilebilir.
Tedavi sonrası nelere dikkat edilir?
Vitiligo hastalığını tetiklediği bilinen en önemli faktör psikolojik stres, vücut direnci düşüklüğü ve güneş ışığıdır. Bu nedenle tedavide psikolojik destek ve güneş koruyucular oldukça önemli bir yeri teşkil eder. Vitiligodaki beyaz alanlar güneşte kolayca yanabilir ve açık renk tenli kişilerde vitiligolu alanlarla normal deri arasındaki fark yazın daha çok belirginleşir.
Bu nedenle en az 30 güneş koruma faktörü içeren güneş koruyucu kremler hayat boyu ve tüm güneşe açık olan deriye kullanılmalıdır. Sadece denize girerken veya güneşlenirken krem uygulaması yeterli değildir. Gölgede, kışın kapalı havada ve cam kenarında dahi kullanılmalıdır. Vitiligonun yediğimiz gıdalar ile herhangi bir ilişkisi yoktur. Ancak bağışıklığımızı düşürecek kadar kötü beslenme ve hızlı kilo kaybı hastalığı tetikleyebilir.