Kansere çözüm var!

Maruz kalınan kanser oluşumunu
tetikleyebilecek toksik maddeleri,
bol miktarda içilecek alkali yapıdaki
suyun da yardımıyla vücudumuzdan
süpürüp atabiliriz.

A, C ve E vitaminlerinin çinko ve
selenyum gibi minerallerin kanser
hücrelerini yok ettiği gibi yeni kanser
oluşumlarını da engelleyebildiği;
B ve D grubu vitaminlerin tümör
oluşumunu engelleyen güçte
olduğu; magnezyum ve omega 3
yağının kanser riskini ve metastaz
(sıçrama) riskini azalttığı bilimsel birçok
çalışmada vurgulanmakta.

Doğal ve çiğ yiyecekler, likopen ve
üzüm çekirdeği gibi anti-kanser doğal
bitki özleri, egzersiz gibi rahatlama
teknikleri ve diğer tamamlayıcı tıp
uygulamaları günümüzde kanserin
önlenmesinde kullanılıyor.Vücudunuza sürdüğünüz ürünlere dikkat! / Mennan Aysan Kuzanlı-Kimya Mühendisi


Özellikle kanserden korunmak için
uzak durmamız gereken kimyasallar ve
bunları içeren ürünler hangileri?


Uluslararası Çevre Çalışma Grubu’nun
bir çalışmasında insan vücudunda
167 değişik kimyasal toksik maddeye
rastlandı. Bunlardan 76’sı kanserojen, 94’ü
beyin ve sinir sistemi için toksik,
79’u da sakat doğum ve anormal
gelişime sebep olacak nitelikte kimyasal
toksik maddeler.

Kişisel bakım için kullandığımız
malzemelerde hangi kimyasallar var?

Bunlar bizi nasıl etkiliyor?


Cilde ve deriye uygulanan preparatlar,
cildin geçirgen özelliği nedeniyle
direkt olarak vücudumuza girer ve
kılcal damarlar vasıtasıyla kan dolaşım
sistemine geçebilir. İçerdikleri maddeler
toksik ve kanserojen ise bunları da bu
vesileyle vücudumuza almış oluruz.
Eğer derimiz ve cildimiz geçirgen
olmasaydı bu tehlike bu kadar önemli
olmazdı. Ancak cildimizce emilen
kimyasalların içinde kanserojen ve
nörotoksik maddeler, özellikle koku
amaçlı katkılarda metilen klorid, toluen,
metil etil keton, etilen glikol, benzil klorid
gibi değişik toksik kimyasallar bulunabilir.
Bu binlerce kimyasaldan yüzde
84’ünün insan üzerindeki toksik etkileri
test edilmemiştir. Sigaradan uzak durun / Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta-
Göğüs Hastalıkları Uzmanı


Sigara tiryakilerinin en büyük
avuntuları çok ileri yaşlara geldiği
halde hala sigara içen ama turp gibi
olan dedeleri veya çevrelerindeki
yaşlı bir tiryakidir. Doğru, her sigara
içen akciğer kanseri olmuyor çünkü
bunların bir kısmı akciğer kanserinden
önce ağız, yemek borusu, gırtlak,
mesane, rahim ağzı kanserleri veya
lösemiden, bir kısmı hipertansiyon,
kalp krizi veya felçlerden, bir kısmı
KOAH’tan ölüyor ve akciğer kanseri
olmaya fırsat bulamıyorlar. Tabii
bir de gerçekten 100 yaşına geldiği
halde çakmağını sigarasını yanından
ayırmayan dalyacılar var. Bunlar
Allah’ın şanslı kulları olmalılar çünkü
doğuştan sahip oldukları genetik
özellikler onları kanserden koruyor
ama sakın ola ki siz bu mutlu
azınlığa özenip de sigara içmeyin,
içilen yerlerde bile bulunmayın ve
içiyorsanız da hemen bırakın.

Göbek genişliği hastalık belirtisi / Prof. Dr. M. Canan Efendigil Karatay-İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı


Şekere bağlı geliştiğini belirttiğiniz karaciğer
yağlanması, hangi süreçte oluşuyor ve
hangi kanserler açısından risk oluşturuyor?


Göbek çevresi genişlemesi, aynı zamanda
tüm vücut organlarının içinde ve dışında aşırı
miktarda beyaz yağ hücrelerinin biriktiğinin de
belirtisi. Beyaz yağ hücreleri artık bir endokrin
organ olarak kabul ediliyor. Bu hücrelerden,
20’ye yakın (sağlığa zararlı ve kanser nedeni
olan) hormon üretiliyor.
Beyaz yağ hücreleri çoğaldıkça (kilo
alma, obezite) bu hücrelerde leptin
hormonu yapımı da artıyor ve organlarda
(özellikle karaciğer ve pankreasta) yağlar
depolanmaya başlıyor. Aşırı şeker ve karbonhidratla beslenme sonucu gelişen
karaciğer yağlanması ile vücudun normal fonksiyonları yavaş yavaş bozulmaya
başlıyor. Bir örnek verecek olursak hem kadınlarda hem de erkeklerde östrojen
hormonu yükselmeye başlıyor. Uzun süre yüksek düzeyde seyreden östrojen
hormonları ise hem erkekte hem kadında meme kanseri riskini arttıyor.

Ürünlerin üzerindeki
‘naturel’ veya ‘yüzde 100 doğal’ ifadeleri
içindeki kokuların doğal olduğunu garanti
etmez. Naturel veya doğal olarak
pazarlanan kozmetik ürünlerinin çoğunda
bulunan koku maddeleri sentetik.
Günümüzde vücudumuzun en duyarlı,
narin bölgelerinde kullandığımız ve
uyguladığımız sabun, deodorant, parfüm,
diş macunu, kolonya, krem gibi ürünlerin
büyük çoğunluğu üreticileri dışında,
tarafsız ve güvenli bir kontrol mekanizması
tarafından test edilmiyor.

Kimyasallar yüzünden şu anda risk
altında olanlar ne yapmalı?


Kimyasalları, detoks yöntemi ile
vücudumuzdan atarak ve yeni
toksik maddeleri de vücudumuza
almayarak hem kanserden korunabilir
hem de ilerlemesini sağlayabiliriz.

Teknolojik aletlerden çocuğunuzu uzak tutun / Prof. Dr. Süleyman
Daşdağ-Biyofizik Uzmanı


Teknolojiyi sınırlayalım ama nasıl?
Toplumun teknoloji harikası cihazlarla
iç içe yaşaması, özellikle son yirmi
yılı kapsamaktadır. Bu araç gereçleri
kullanan bizler, bunların nimetlerinden
yararlanmaktayız ve yararlanmalıyız.
Ancak yan etkileri olabileceğini de
dikkate almak, toplum yararına olur.
Bu nedenle tüm elektromanyetik
alan kaynaklarından korunmada
önemli olan üç ana kuralı, yani süre,
mesafe ve duruma göre koruyucu
kıyafetler giymeyi veya kullanmayı
dikkate almalıyız. Çünkü bebekler,
çocuklar ve gelişme çağında olanların,
elektromanyetik alanlarla etkileşimleri
daha ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu
nedenle bilim adamları son yıllarda
çocukluk çağı kanserleri ile elektrik,
manyetik ve elektromanyetik alanlar
arasında bir ilişki olup olmadığı
konusuna odaklandı. Erişkinlerde
görülen kanser veya diğer hastalıklar
ile elektrik veya elektromanyetik
alanlarla etkileşim arasında bir ilişki olup
olmadığına ilişkin görüşler, en azından
bu fiziksel etkenlerle etkileşirken temkinli
olmayı elden bırakmamayı gerektiriyor.

Bitkileri kafanıza göre karıştırmayın! / Doç. Dr. V. Canfeza Sezginİç
Hastalıkları ve Tıbbi
Onkoloji Uzmanı


‘Hangi Kansere Hangi Bitki?’
isimli kitabınızda bir kanser türü
için birçok bitki öneriyorsunuz.
Bunları birlikte kullanmak zararlı
olabilir mi?


Ne kadar çok ürün kullanılırsa o kadar
çok yan etki ve bitki-ilaç olumsuz
etkileşimi olur. Fitoterapi yaklaşımı
olarak, az sayıda ve birbirinin etkisini
artıracak ürünlerin tercih edilmesi
gerekiyor. Ayrıca bitkisel ürünler,
kullanılan ilaçların tedavi edici
özelliklerini ve yan etkilerini olumsuz
yönde etkilememeli. Bitkisel ürünleri,
yasaklanmış olmamasına, insan
çalışmalarında yan etkileri ile ilgili
bilgi bulunmasına, kullandığım kanser
ilacının etkisini artırmasına, hastanın
bağışıklık sistemini uyarmasına göre
seçiyorum. Kanserin alternatif tedavisi
değil de tamamlayıcı tedavisi
olduğuna inanıyorum. İntegratif
tedavi olarak isimlendirilen bilimsel
tedaviler yanında tamamlayıcı
tedavilerin yararlı olabileceğini
düşünüyorum. Tamamlayıcı tedavide
sadece bitkisel ürünlerin değil,
hipnoz, akupunktur, masaj, müzik
tedavisi gibi diğer yaklaşımların da
yararlı olduğunu düşünüyorum.

Çocuğunuzu alışveriş merkezinde uzun süre tutmayın / Prof. Dr. M. Alp Özkan-Pediatrik
Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı


Çocukları, kansere neden olan
radyasyon ve elektromanyetik
alana maruz kalmaktan nasıl
koruruz?


Tıbbi görüntüleme yöntemlerini
çocuklarınıza mümkün olduğunca
az uygulatın. Bilgisayarlı
tomografi, PET-CT yöntemlerinin
endikasyonlarını hekimlerinizle
görüşün, gerekirse bir başka
görüş daha alın. Ultrasonografi ve
manyetik rezonans görüntülemede
çocuğunuz radyasyona maruz
kalmaz. Bu konuda hekimlerimiz de
artık daha duyarlı davranıyor.
Cep telefonlarının radyasyonu
çocuk beyni tarafından
daha derin olarak emiliyor.
Çocuklarımıza mümkünse cep
telefonu kullandırmayalım. İhtiyaç
hallerinde olabildiğince geç
yaşta ve az süreli kullanmaları
konusunda bilinçlendirelim.
Evimizde mümkünse klasik
kablolu telefonlardan bulundurup
çocuklarımıza onları kullandıralım.
Çocuklarımızı büyük alışveriş
merkezlerinde uzun süreli
gezdirmeyelim. Bu merkezler yüksek
oranlarda elektromanyetik dalga
içeren alan haline geliyor. Mümkün
olduğunca mikrodalga fırın
kullanmayalım. Eğer kullanıyorsak
çalışma anında çocuğumuzu
mutfakta bulundurmayalım ve
karşısında durmayalım.
Birçok çocuk televizyonda
bilgisayar oyunları oynuyor ve
saatlerini bunların çok yakınında
geçiriyor. Çocuğumuzu ileri
teknoloji ürünü televizyonlarımızın
yakınında uzun süreli oturtmayalım.

Başa dön tuşu