Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Yörük, yaptığı açıklamada, horlamanın basite alınmaması gerektiğine işaret ederek, horlamadan dolayı birçok aile travması yaşayan hastayla karşılaştıklarını söyledi.
Horlamanın, ciddiye alınması gereken bir rahatsızlık olduğunu ifade eden Yörük, horlamanın trafik kazalarına, dikkat eksikliklerine, kişilik bozukluklarına, hatta psikiyatrik bozukluklara yol açtığını belirtti.
Horlayan ve nefesi kesilen insanların daha fazla uykuya eğilimli olduğuna dikkati çeken Yörük, şöyle konuştu:
“Sürekli yollarda olan şoförler var. Horlayan insan uykusunu alamaz, uykusuz yola çıkarsanız nasıl olursunuz, dikkatiniz dağılmış bir halde yol alırsınız. Şoför niye yolda uyusun? Ya gece bir sıkıntısı oldu uyuyamadı ya da horladığı için; nefesi kesildiği için uyuyamadı. Uyumak demek oksijenize olmak demek, vücudun nefes alması demek, sürücü horladığı için dinlenme olmuyor. Artık vücudun dayanacak gücü kalmıyor ve direksiyon başında kendini kaybediyor, trafik kazalarına neden oluyor.”
“Horlama kilo da aldırıyor”
Horlama hastalığının kilolu insanlarda daha çok görüldüğünü vurgulayan Yörük, “Horlandıkça da endrojen kortizon dediğimiz bir hormon salgılar. Yani sanki biz dışarıdan kortizon almış gibi şişeriz, hasta horladıkça nefes kesilmeleri oldukça, daha çok strese girdiği için daha çok kortizon salgılanır ve hasta kilo alır. Biz horlayan hastalarımıza kilo vermelerini öneriyoruz” dedi. (AA)