D vitamini bağışıklık
sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı koruma sağlıyor. Vücuttaki tüm
hücreler için yararlı olduğu bilinen D vitamini, en kolay ve ekonomik olarak
güneşten elde ediliyor. Memorial Şişli Hastanesi Endokrinoloji Bölümü’nden Uz.
Dr. Yavuz Yalçın, D vitamini eksikliği ve alınması gereken önlemler hakkında
bilgi verdi.
Bağışıklık sistemi
için çok önemli
D vitamini, vücutta başta
kemikler olmak üzere pek çok önemli fonksiyonda rol almaktadır. Diyetle alınan
kalsiyum ve fosforun bağırsaklardan emilmesini sağlamaktadır. Vücuttaki
kalsiyum ve fosfor dengesini sağlarken, kemik erimesine yol açan paratiroid hormonun
salgılanmasını önlemektedir. Kemik ve kasların sağlığı için gerekli olan D
vitamininin bağışıklık sistemine olumlu etkisi olduğu bilinmektedir. Bunların
yanı sıra hipertansiyon, kalp hastalıkları, bazı kanser türleri ve bağışıklık
sistemi ile ilgili hastalıklara karşı koruyucu etki de göstermektedir.
D vitamini eksikliği
anne adaylarının sağlığını da olumsuz etkileyebilir
Hamilelik döneminde anne
adayının yanı sıra bebeğin sağlığı açısından da D vitamini kullanımına önem
verilmesi gerekmektedir. D vitamini eksikliğinde annede “gebelik zehirlenmesi”
denilen preeklamsi/ eklamsi riskinde artış yaşanırken gebelik şekeri ve kemik
erimesi de gözlenmektedir. Gebelik sırasında D vitamini eksikliği ayrıca
kalsiyum emiliminde azalmaya neden olurken; yetersiz kilo alımı, halsizlik,
yorgunluk, kas ve kemik ağrıları gibi şikayetlerin yaşanmasına yol açmaktadır.
D vitamin seviyesi düşük olan annelerde sezaryen yoluyla doğum daha fazla
yaşanmaktadır. Anne adayına uygulanacak D vitamini desteğine gebeliğin 12. haftasından
itibaren başlanması gerekmektedir. Gebelik sürecinde devam etmesi gereken D
vitamini desteğinin emzirme döneminin 6. ayına kadar sürdürülmesi önemlidir.
Bebekte kalıcı etkiler
yaratabilir
Anne karnındaki bebek
kalsiyum ihtiyacını anneden karşılamaktadır. Annenin gebelikte ve emzirme
döneminde normal kalsiyum dengesi için D vitamini düzeyinin yeterli olması
gerekmektedir. D vitamini eksikliği olan annelerden doğan bebeklerde düşük
doğum ağırlığı, kemiklerde yumuşama ve zayıflamaya bağlı şekil bozuklukları
gözükmektedir. Bunların yanında bebeğin bıngıldağının büyük olması, geç
kapanması ya da kapanmaması, kaslarda zayıflık ve diş çıkmasında gecikmeler sık
karşılaşılan durumlar arasında yer almaktadır. Gebelikte D vitamini
yetmezliğinin yenidoğan bebek üzerindeki etkileri kalıcı olabilmektedir. Bu
etkiler doğumdan sonra verilecek D vitamini desteği ile tam olarak
düzeltilemeyebilir. Bu durum özellikle beyin ve bağışıklık sistemi gelişiminde
önemlidir.
En ekonomik D vitamini
güneş ışınlarında
En ekonomik ve en önemli D
vitamini kaynağının güneş olduğu unutulmamalıdır. Güneşli bir ortamda en az
15-20 dakika kadar yürünmesi günlük D vitamini eksikliğini gidermek için
yeterlidir. Gerekli güneş ışığı miktarı, kişinin yaşı, deri rengi ya da güneşlenme
süresine göre değişmektedir. D vitaminin deride yapımı, ilerleyen yaşla
birlikte giderek azalmaktadır. Deri rengi koyu olan kişilerde, yeterli D
vitamininin deride oluşması için, özellikle kış aylarında uzun süreli gün
ışığına gereksinim vardır.
D vitamini eksikliği
yaşamamak için sağlıklı beslenin
Güneşin az olduğu bu
aylarda D vitamini eksikliği yaşamamak adına beslenme düzenine özen
gösterilmelidir. Yağ bakımından zengin somon, sardalye, uskumru ve ton balığı
tüketilmelidir. Bunun yanı sıra süt, süt ürünleri ve yumurtanın da beslenme
düzenine eklenmesi gerekmektedir. Bitkilerde ise maydanoz, ısırgan otu ve
yoncada D vitamini bulunmaktadır. Beslenmeyle vücudun D vitamini ihtiyacının
%15-20’sinin karşılandığı unutulmamalıdır. Kış aylarında mümkün olduğunca
güneşlenmek ve yetersiz olduğu durumlarda doktor kontrolünde D vitamini desteği
almak gerekir.
D vitamini alımını
arttırmak için…
Özellikle güneşin yüzünü az
gösterdiği sonbahar ve kış aylarında güneşlenme süresini uzun tutmak
gerekmektedir. Soğuktan korunmak için evde camın arkasında ya da otomobilde
güneşlenmek D vitamini oluşumu için gerekli UVB ışınlarının alınmasını
engellediği için bir faydası olmamaktadır. D vitamini alımını engelleyen birçok
faktör bulunmaktadır;
– D vitamini için gerekli olan
güneşin UVB ışınları, kış aylarında giderek daha az ulaşmaya başlar.
Günlerin kısalmaya başlaması ve vücudun büyük kısmının giysilerle
kapatılıyor olması da D vitamini açısından dezavantajdır.
– Hava kirliliği güneşin UVB
ışınlarını tutarak D vitamini üretimine engel oluşturabilmektedir.
– D vitamini üretiminde kilit rol
oynayan karaciğer veya böbreklerde ortaya çıkan rahatsızlıklar D vitamini
eksikliğine yol açabilir.
– Sigara kullanımı, yeterli ve
dengeli beslenmemek, alınan bazı ilaçlar D vitamini üretimini
engelleyebilir.
– Bağırsaklarda emilen D
vitaminin, ister yiyeceklerden ister takviye şeklinde ilaçlardan
emilmesini ve vücuda geçmesini önleyen çölyak hastalığı gibi sindirim
hastalıkları D vitamini eksikliğine sebep olabilir.
– 20 faktörlü ve üstü güneş koruyucular
deride D vitamini oluşumunu azaltır ya da tamamen engellemektedir.