Bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyen
stres, sıkıntı, hatta zayıflamak için uygulanan şok diyetler bile verem
hastalığının ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Göğüs
Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Nur Dilek Bakan, “24 Mart Dünya Tüberküloz
Günü” öncesi tüberküloz hastalığı konusunda dikkat edilmesi gerekenler hakkında
bilgi verdi.
Hastalık hayati riske
neden olabiliyor
Tüberküloz mikrobunun neden
olduğu hastalık, dünyadaki en yaygın enfeksiyonlar arasında yer almaktadır.
Solunum yoluyla bulaşan tüberküloz, vücudun her bölgesinde tutunabilmekle
birlikte, en sık akciğerlerde görülür. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2014 verilerine
göre; dünya nüfusunun 3’te 1’ine tüberküloz mikrobunun bulaştığı biliniyor.
Mikrobun bulaştığı 9,6 milyon kişinin hastalığı geçirdiği bildirilirken, 1,5
milyon kişi tüberküloz ya da ilişkili rahatsızlıklardan dolayı hayatını
kaybetmiştir.
Mikrop vücutta
yıllarca uyuyabiliyor
Hastalık, en sık genç
erişkin yaş grubunda görülmekle birlikte, her zaman ortaya çıkabiliyor.
Mikrobun bulaştığı herkes tüberküloz hastalığını geçirmemektedir. Çocukken
alınan tüberküloz mikrobu, bağışıklık sistemi tarafından baskılanabilmektedir.
Uyku durumuna geçen ve çoğalamayan tüberküloz mikrobu daha sonraki yıllarda
bağışıklık sisteminin bozulmasıyla alevlenebilmektedir. Hastalık genellikle
sessiz başlangıç göstermekle birlikte, farklı belirtiler vermektedir.
Verem hastalığının belirtileri:
– Uzayan öksürük
– Balgam çıkarma
– Gece terlemeleri
– Zayıflama
– Değişken miktarda kan tükürme
gibi belirtiler görülmektedir.
Belirtiler farklı
hastalıklara bağlanarak doktora geç başvurulabilmektedir. Tedavi için hiçbir
zaman geç kalınmadığı, mevcut ilaçlar ile tüberkülozun rahat bir şekilde tedavi
edilebileceği unutulmamalıdır.
Şok diyetler vereme
yol açabilir
Tüberküloz hastalığı
genellikle bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda ortaya çıkmaktadır.
Kötü yaşam koşulları ve beslenme düzeni yanlış olan kişiler risk altındadır.
Vücut direncini düşürüp tüberküloz hastalığının ortaya çıkmasına neden olabilen
şok diyetlerden uzak durulmalıdır. Bununla birlikte tüberküloz; çocuklar,
yaşlılar, bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıkları geçirenler ve bununla
ilgili bazı ilaçları kullananlar, organ nakli olmuş hastalar, AIDS hastaları
ile kot kumlama işçilerinde görülebilmektedir.
Yurtta kalan
öğrenciler birbirlerine bulaştırabiliyor
Solunum yoluyla bulaşan
tüberküloz hastalığı; paylaşılan çatal, bıçak, kıyafet ya da yiyeceklerle
yayılmamaktadır. Hastanın öksürerek veya hapşırarak ortama bıraktığı
mikropların başkaları tarafından solunması, hastalığın bulaşmasına neden olduğu
için öğrenci yurtları ve kışlalar gibi kalabalık yaşama alanları daha risklidir.
Sınav döneminde uykusuz kalan ve kötü beslenen öğrencilerin de vücut direnci
düşmektedir. Bu dönemde herhangi bir şekilde vücuda alınan mikrop kolaylıkla
hastalığa yol açabilmektedir. Toplu taşıma araçları çok uzun süreli
kullanılmadığı için buralarda hastalığın bulaşma ihtimali daha zayıf olarak
görülmektedir. Ortama salınan mikrop ve bu alanda kişilerin geçirdiği süre,
hastalığın yayılmasında önemlidir.
Sıkıntı ve stresten uzak durun
Stres ve sıkıntı bağışıklık
sistemini olumsuz etkilemektedir. Yorgunluk, aşırı stres ve sıkıntılı kişilerde
eskiden ince hastalık olarak isimlendirilen tüberkülozun ortaya çıkma ihtimali
yüksektir. Bunun yanında zorlaşan yaşam koşullarının beraberinde getirdiği
stres ve kötü beslenme, ev kadınlarının da tüberküloza yakalanma riskini
arttırmaktadır.
Hasta yakınları da
kontrol edilmeli
Tüberküloz teşhisi konulan
bir kişinin ailesi ve en yakınındaki kişiler hastalık bakımından taramadan
geçirilmelidir. Tüberküloz mikrobu bulaşan bir kişi tedaviye alınırken mikrobun
bulaşmadığı aile fertlerine koruyucu ilaçlar verilmektedir. Hastanın maske
takması, mikrop yayılımını engellemek adına oldukça önemlidir. Bununla birlikte
tedaviye başlanmasıyla birlikte yayılan mikrop oranı büyük oranda azalmaktadır.
Doğal gıdalarla
beslenin
Verem hastalığının
yayılmasını önlemede en önemli iki etken erken tanı ve hızlı tedavidir. Gerekli
ilaç tedavisinin yarım bırakılmadan tamamlanması gerekmektedir. Bağışıklık
düzeyini yükseltmek için doğal beslenmek ve ani zayıflamalardan uzak durmak
önemlidir.