Günümüzde oldukça sık rastlanan hipertansiyon olarak da bilinen yüksek tansiyon birçok sağlık sorununa yol açabilmekte ve önlem alınması gereken bir durum. Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Uzm. Dr. Necmettin Korucuk yüksek tansiyon belirtileri, nedenleri, teşhisi ve tedavisine dair merak edilenleri anlattı.
Yüksek tansiyon (Hipertansiyon) nedir? Tansiyon değerleri normali kaç olmalıdır?
Hipertansiyon; kan basıncının olması gereken normal değerlerden daha yüksek olması durumudur. Kalpten vücuda pompalanan kanın atar damar duvarına uyguladığı basıncın ciddi sağlık sorunlarına neden olabilecek kadar yüksek olması durumudur. Bu normal değer 120/80 mmHg olmakla beraber 140/90 mmHg bizim üst limitimizin sınırıdır. Bu değerlerin üstü mutlaka uzman hekim kontrolü gerektirmektedir.
Yüksek tansiyon (Hipertansiyon) belirtileri nelerdir?
Bir çok hastamızda belirti veya semptom görülmeyebilir bu yüzden hipertansiyon sinsi bir hastalıktır. Tansiyon değerleri tehlikeli derecede yüksek seviyelere ulaşsa bile bulgu vermeyebilir ancak baş ağrısı, burun kanaması, başta dolgunluk hissi veya nefes darlığı gibi belirtiler sıkça görülmektedir. Genellikle ciddi ve yaşamı tehdit edici bir aşamaya gelene kadar saptanamayabilir. Bu yüzden risk grubundaki hastalarımızın düzenli olarak hekim kontrolünde kan basınçlarını kontrol ettirmeleri gerekmektedir. Bu risk grubunu şu şekilde belirtebiliriz; ileri yaş, şeker hastalığı, kalp hastalığı, ailesinde erken yaşta hipertansiyon olan bireyler, aşırı sigara ve alkol tüketenler gibi.
Yüksek tansiyon (Hipertansiyon) nedenleri nelerdir?
Yetişkinlerde görülen hipertansiyon vakalarının %90 gibi büyük bir oranında saptanabilen bir neden yoktur ve buna birincil hipertansiyon adı verilir. Bu tür kan basıncı yüksekliği zaman içerisinde kademeli olarak gelişme eğilimindedir. Daha nadir görülen bir diğer hipertansiyon türü ikincil hipertansiyondur. Aniden ortaya çıkma eğiliminde olup genellikle altta yatan böbrek sorunları, böbrek üstü bezi tümörleri, ilaçlar, kan damarında doğuştan gelen kusurlar, uyku apnesi, tiroit sorunları, hormonal sorunlar, doğum kontrol hapları, reçetesiz satılan ağrı kesiciler, kokain ve amfetamin gibi yasadışı uyuşturucular sayılabilir.
Yüksek tansiyon (Hipertansiyon) tanısı nasıl konulur?
Hastalarımızın tansiyon değerlerini ölçmek için kolun etrafına şişilebilir bir kolluk yerleştirilir ve bu kolla bağlı bir basınç ölçüm cihazından faydalanarak kan basıncı takip edilir. Holter dediğimiz cihazlarımız bu bu kan basıncını 24 saat takip edebilmektedir. Bu şekilde elde edilen değerler normal aralıklarla kıyaslanıp bireylerin hipertansiyon hastası olup olmadığı ya da yatkınlığının olup olmadığı saptanabilmektedir.
Yüksek tansiyonun neden olabileceği sorunlar neler?
Hipertansiyon sebebiyle damarın duvarına aşırı basınç yüklenmesi sonucu organların yanı sıra kan damarlarına da zarar gelebilmektedir. Tansiyonun değeri ne kadar yüksekse ve bu yüksek değeri ne kadar uzun süre maruz kalındıysa meydana çıkacak hasar o kadar büyük olur. Ateroskleroz dediğimiz Arterlerin sertleşmesi durumu ve kalınlaşması durumu meydana gelebilmektedir. Kalp krizi, felç ve buna benzer diğer damarsal problemler kontrolsüz hipertansiyonun ortaya çıkardığı öncelikli problemlerdir. Zaman içerisinde artan kan basıncı kan damarlarının zayıflamasına ve giderek büyümesine Sebebiyet vererek anevrizma dediğimiz baloncuklar oluşturabilir.
Bu anevrizmalar zaman içerisinde iç kanamaya neden olabilir. Hastalarımızın böbreklerdeki damarların zayıflaması ve daralması böbrek fonksiyonlarını etkileyebilir. Benzer bir şekilde gözümüzdeki damarların da yapısının değişmesi kalınlaşması daralması veya yırtılmasına sebebiyet vererek görme problemlerine yol açabilir. Ayrıca kontrolsüz hipertansiyon düşünme öğrenme hafıza gibi yetenekleri de etkileyebilir buna paralel bir şekilde zaman içerisinde tıkanan damarların felç gibi olumsuz klinik durumlara sebebiyet verdiği bilinmektedir.
Yüksek tansiyon tedavisi nasıl yapılır? Hipertansiyon tedavisi ne kadar sürer?
Hipertansiyonun tedavisi süresince doktorların önerdiği ilaç hastanın kendi özelliklerine göre şekillenir. Eşlik eden hastalıklarına göre kullanılacak tansiyon ilacı değişmektedir. Yani bireylerin kendilerine özel bir tedavi planı geliştirmek hipertansiyon tedavisinde önemli bir noktadır. Yaş cinsiyet eşlik eden hastalıklar bunların hepsi antihipertansif tedavi düzenlenmesinde önemlidir. Ve hipertansiyon tedavisi uzun süreli bir tedavidir süreklilik arz eden bir tedavidir. Yaşam tarzını değiştirmek bireyin hipertansiyonu kontrol altına almak yolunda uzun bir mesafe kat etmesini sağlayabilir. Daha sağlıklı besinlerle ve daha az tuz ile beslenerek düzenli spor yaparak sağlıklı kilonuzu koruyarak alkol miktarını sınırlandırarak ve sigarayı bırakarak yapacağımız yaşam tarzı değişikliği Kan basıncı kontrolünde kilit rol oynamaktadır. Değilse hipertansiyon zaman içerisinde ilerleyen bir hastalıktır.
Tansiyonu yükselenlerin uyguladığı sarımsak ve limon suyu tansiyonu düşürür mü?
Tabii ki bu tür bitkisel tedavi yöntemleri kan basıncında bir miktar kontrol sağlayabilir. Benim burada naçizane tavsiyem günlük stresi mümkün olduğu kadar azaltmaktır. Derin nefes alma kas gevşetme veya meditasyon gibi stres ile başa çıkma teknikleri düzenli uyku kan basıncı kontrolünde daha etkili olmaktadır. Ayrıca lifli besinlerin folik asitin ve sarımsak gibi nitrik oksiti arttıran ürünlerin ve daha çok yağlı balıklardan bulunan omega 3 yağ asitlerini içeren takviye gıdaların tüketimi kan basıncının kontrol edilmesinde etkili olduğu gösterilmiştir.
Hipertansiyon hastasının yaşam şekli nasıl olmalı?
Öncelikle kalp dostu bir diyet uygulanmalı ve sağlıklı yiyecekler tüketilmelidir. Günlük öğünlerimizde mutlaka meyveler, sebzeler, tahıllar, kümes hayvanlar,ı balıklar ve az yağlı süt ürünlerini tercih etmeliyiz. Gün içerisinde kan basıncı yükselmesini önlemek veya kontrol etmeye yardımcı olacak miktarda potasyum alınmalı ve trance yağ tüketimi azaltılmalıdır. Günlük sodyum tüketimi ideal olarak 1.500 mg altına indirilmelidir. Konserve ve hazır Yemeklerdeki tuz miktarı özenle takip edilmelidir. Düzenli fiziksel aktivite ve spor hem tansiyonu düşürmeye hem de günlük stresi yönetmeye katkı sağlayacaktır. Hiçbir şart altında sigara içilmemelidir. Tütün ürünleri hem damar duvarına zarar verebilir hem darlıkların öncülüğü dediğimiz plak oluşumu sürecini hızlandırabilir. Alkol tüketimi ise mutlaka sınırlandırılmalı ve Ölçülü bir şekilde yapılmalıdır bu ölçü kadınlar için günde bir kadeh erkekler için ise iki kadehten fazla olmamalıdır.