Halk arasında aşırı tüylenme olarak bilinen hirsutizm, kadın vücudunda fazla miktarda kıllanma olarak tanımlanıyor. Acıbadem Dr Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Şafak Yılmaz Baran, Hirsutizme dair merak edilenleri anlattı.
Hirsutizm nedir, belirtileri nelerdir?
Kadınlarda normalde kıl bulunmayan veya açık renkli, ince tüy şeklinde görülen yüz, göğüs, alt karın, sırt gibi bölgelerde erkek tipinde koyu ve sert tüylerin çıkması, hirsutizm belirtisidir. Ancak hirsutizm durumu detaylı ele alınmalı, daha ileri form olan seste kalınlaşma, erkek tipi saç dökülmesi, meme boyutlarında küçülme gibi belirtilerle teşhisi konulan virilizasyondan ayırıcı tanısı yapılmalı ve nedeni araştırılmalıdır.
Hirsutizm nedenleri nelerdir?
Hirsutizm 2 temel nedene bağlı gelişir. İlki androjen hormonlarının fazla üretilmesidir, ikincisi ise kılların androjene duyarlılığının artmış olmasıdır. Androjen hormonunun fazla üretilmesi böbrek üstü bezlerinin (adrenal bez) fazla çalışması/tümörleri veya yumurtalık (over) kaynaklı hastalıklar ve tümörlere bağlı görülür. Kılların androjen duyarlılığın artması genellikle yapısaldır; etnik köken, ırksal değişiklikler gibi faktörlerle ilişkilidir.
En sık görülen hirsutizm nedeni Polikistik over sendromu (PKOS) dur. PKOS, ultrasonda overlerin tipik polikistik görünümüne ek olarak yumurtlama bozuklukları ve klinik ve/veya laboratuarda testosteron hormonlarının artışına yönelik bulguları içeren bir hastalıktır.
Daha az görülen diğer hirsutizm nedenleri ise Cushing sendromu (Böbrek üstü bezlerinin fazla kortizol üretimi), Konjenital adrenal hiperplazi (Kortizol sentezi bozukluğu), yumurtalık veya böbrek üstü bezinin testosteron üreten tümörleri, hipofiz hastalıkları, harici olarak kullanılan ilaçlar (örneğin; minoksidil, danazol, testosteron), hiperprolaktinemi, tiroid bozukluklarıdır.
Hirsutizm risk faktörleri nelerdir?
Aile öyküsü: PKOS, konjenital adrenal hiperplazi gibi hastalıklar genetik geçiş gösterebilir.
Etnik köken, ırk: Akdenizliler ve Orta doğulularda daha sık gözlenir. Yine siyah ve beyaz ırktaki kadınlarda Asyalı kadınlara oranla daha sık gözlenir.
Obezite: Fazla yağ dokusu, androjenlerin kaynağıdır.
Hirsutizm teşhisi nasıl konur?
Hirsutizm teşhisinde öncelikle kişinin tıbbi hikayesi sorgulanır. Hirsutizm tipi kıllanma androjen duyarlı bölgelerde görülür. Klinik muayene sırasında Ferriman Gallwey skorlaması en yaygın kullanılan yöntemdir. Vücutta 9 ana bölge (üst dudak, çene, alt karın, üst karın, göğüs, sırt, bel, üst kol ve uyluk) değerlendirilir. Her bölgedeki görülen kıllanma düzeyi 0 ile 4 arası skorlanır. Toplam skor 8’in üzerinde ise hirsutizm olarak kabul edilir. 8-15 arası hafif kabul edilirken, 15 üzeri orta-ağır hirsutizm olarak değerlendirilir. Bu tanının mutlaka bu konuda uzman bir hekim tarafından konulması gereklidir. Dikkat edilecek bir başka nokta da muayene edilen bölgelerin lazer epilasyon, ağda ve diğer tıraşlama yöntemleri uygulanmışsa bunların süresi göz önüne alınarak teşhisin konulmasıdır.
Hirsutizm ayırıcı tanısını yapabilmek için androjen düzeylerinin kanda ölçümü gereklidir.
PKOS teşhisini koyabilmek için yumurtalıkların ultrasonla değerlendirilmesi önerilir. Yine ayırıcı tanıda gerekli kişilerde böbrek üstü bezlerinin değerlendirilmesi amacıyla bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi radyolojik yöntemler kullanılabilir.
Hirsutizm tedavisi nasıl yapılır?
Hirsutizmin tedavisinde sıklıkla kadın hastalıkları ve doğum, endokrinoloji ve dermatoloji gibi pek çok bölüm iş birliği içinde yer alır. Klinik ve laboratuar incelemeleri sonucunda altta yatan başka bir hastalık varsa, tedavisi başlanır. Hirsutizme neden olabilecek herhangi bir hastalık saptanmıyorsa, idiopatik hirsutizm tanısı konulur ve herhangi bir tedavi gereği yoktur. Aşırı tüylenmeden şikayetçi olan kişilere tüyleri gidermede epilasyon, lazer ve ağda gibi yöntemler önerilebilir. Aşırı tüylenme incelemeler sonucunda androjen yüksekliğine bağlı gelişmişse bunları baskılayıcı doğum kontrol ilaçları gibi hormonal yöntemler kullanılır.
Aşırı tüylenmenin tedavi süreci uzun zaman alabilir. Yine verilen tedavi yöntemlerinin birtakım yan etkileri olabileceği de akılda tutulmalıdır. Tedavi kişinin yaşına ve ek özelliklerine göre değişkenlik gösterir. Bazen de kadınlar aşırı tüylenme olmamasına rağmen böyle bir sorunları olduğunu düşünebilirler. Bu nedenle; kişiler kendilerinde aşırı tüylenme sorunu olduğundan şüpheleniyorsa mutlaka bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı veya endokrinoloji uzmanına başvurmalıdırlar.