Dünya üzerindeki her 100 çiftten 15’inin
sorunu kısırlık. Türkiye’de ise 1,5 milyon çiftin kısırlık
sorunu yaşadığı tahmin ediliyor. Kısırlığın kadından kaynaklanma oranı
sadece yüzde 40. Erkek kısırlığının oranı ise yüzde 20 ve diğer
faktörlerle birlikte bu oran yüzde 30-40’a kadar çıkabiliyor.
Peki ne zaman kısırlık teşhisi konur, diye sorunca Dr. Mustafa Bahçeci
“Genel olarak eşlerin herhangi bir koruma yöntemi uygulamadan
ve düzenli cinsel ilişkiye girmelerine rağmen 1 yıl boyunca gebe
kalamaması durumunda” diye yanıtlıyor. Kadın ve erkek
kısırlığında farklı sebepler mevcut. Erkeklerdeki kısırlık nedenleri
arasında menide sperm hücresi olmaması, testisin hiç sperm üretmemesi,
testis iletim kanallarının tıkalı olması, geri boşalma, hormon
eksikliği, inmemiş testis ve hatta çevresel kirlilik bulunuyor.
Kadınlardaki kısırlık sebeplerinde ise yumurtlama problemleri ve
tüplerin tıkalı olması durumu yüzde 25 ile başı çekiyor. Bunları rahim
ağzı problemleri, çikolata kistleri, yaş faktörü gibi sebepler izliyor.
Ancak güzel haber, artık Türkiye’de kadın ve erkek kısırlığına
karşı üremeye yardımcı pek çok tedavi yönteminin olması!
En temel yöntem
Aşılama:Spermin çeşitli laboratuvar yöntemlerinden geçirilerek
anne adayının rahmine bir katater aracılığıyla aktarılması işlemine
aşılama adı veriliyor.
En bilinen yöntem
IVF (Tüp Bebek) yöntemi:Tüp bebek kısırlık tedavisindeki en son
yöntemlerden biri. Yumurta ile sperm aynı kap içine konduğu zaman sperm
daha rahat bir şekilde yumurtayı bulmakta ve dölleyebilmektedir. Buna
normal tüp bebek veya invitro fertilizasyon deniyor.
Kardeşi olsun istiyorsanız
Embriyo dondurma:Embriyo dondurma yöntemi ise, tüp bebek
uygulamasından elde edilen fazla sayıda ve kaliteli embriyoların,
çiftlerin isteğiyle, daha sonraki denemeler için dondurulması, olarak
tanımlanıyor. Bu yöntemde yumurtaların tekrar uyarılması ve toplanması
işlemine gerek kalmaz. “Aynı zamanda tüp bebeğin maliyetinin de
yarısıdır” diyor Dr. Karacan. Bunda da ilk tüp bebek deneme esnasında
kişinin çok fazla iyi kalitede embriyosu varsa bunlardan 3 tanesi anneye
verildikten sonra geriye kalanlar özel bir soğutma teknolojisi
dondurulup Türkiye’deki hastanelerde 3 yıla kadar saklanabilmektedir. 3
yıl zarfında çiftler gebe kalmamışlarsa yeni bir gebelik denemesi için,
gebe kalmışlarsa da ikinci bebekleri için bu dondurulmuş embriyolardan
faydalanabilirler.
Erkek kısırlığının çözümünde devrim
Tesa-tesE ve mesa yöntemleri:Diğer bir yöntem ise TESA. Dr.
Karacan “TESA sperm kanalları tıkalı yada az gelişmiş olması sebebiyle
erkekte sperm bulunamaması durumlarında, testislerden sıvı çekip sperm
elde edilme yöntemi olarak ifade edilebilir” diye açıklıyor bu yöntemi.
İğne ile girilerek testis dokusundan sperm elde edilmesi yöntemine TESE,
epidim organından operasyon mikroskobu yardımıyla sperm elde edilmesine
ise MESA deniyor.
Eşinizin spermi zayıfsa
Mikroenjeksiyon yöntemi:Erkekteki spermlerin çok zayıf olması
nedeniyle tüp bebekte başarı sağlanamadığı ya da başarı sağlanamayacağı
düşünüldüğünde mikroenjeksiyon yöntemi uygulanıyor. “Mikroenjeksiyon
basit bir ifadeyle, çiftlerden alınan yumurta ve spermlerin ayrı bir
kapta toplandıktan sonra, embriyolog tarafından diyelim ki, 12 yumurta
çıkarılmışsa, buna 12 adet en iyi spermin eklenmesiyle tek tek
yumurtalara enjekte edilmesi işlemidir” diye tanımlıyor bu yöntemi Dr.
Meriç Karacan. Mikroenjeksiyon yöntemindeki başarı oranı, yüzde 50-60
‘lara kadar çıkıyor.
Son olarak embriyo tıraşlama yönteminde ise, embriyo duvarları mikroskop
altında incelenir. Bu durumda rahim içerisine tutunmanın daha kolay
olabileceği düşünülüyor. Özellikle ileri yaşlarda gebe kalmak
isteyenlerin ve daha önceki denemelerde rahim içi tutunma problemi olan
hastalara uygulanır.
Düşüklere karşı
Preimplasyon genetik diagnos (PGD) yöntemi:Bir türlü gebelik
oluşmamasının ya da erken yapılan düşüklerin sebep olduğu kısırlıklarda
ise, gebelik oranını daha da yükseltmek için son yıllarda
preimplantasyon genetik diagnos (PGD) yöntemi kullanılıyor. “Bu işlemde
embriyolar rahme verilmeden önce kromozomları incelenmekte ve kromozomu
sağlam olanlar rahme yerleştirilmektedir” diye başlıyor anlatmaya Dr.
Karacan. Araştırmalara göre tüp bebek tedavilerinde ve tabiattaki normal
doğumlarda da oluşan embryoların yaklaşık yüzde 30-40’ı kromozom
bozukluklarıyla oluşuyor. PGD yapılan olaylarda, sağlam embriyolar
yerleştirilerek düşük riski azaltılabiliyor veya gebelik oranı
arttırılabiliyor. Karacan bu işlemin, bir tüp bebek yapmaya yakın ek bir
maliyet getirdiğini belirtiyor ancak bazı durumlarda da gebeliğin tek
şansının bu olduğunu ekliyor. PGD’nin yapıldığı diğer alan ise ailesel
olarak kromozomlara yansımış bazı anormalliliklerde (örneğin Akdeniz
anemisi ) bu tarz hastalıklı kromozomları taşımayan embriyoların anneye
verilerek çocuklarında bu hastalığın olmamasına yardımcı olmaktır. PGD,
tüp bebek tedavilerinde yeni bir teknoloji ve giderek yaygınlaşıyor.
Menapoza kaç kaldı?
FSH Testi: Kadınlarda normal bir muayeneden sonra adetin 3’üncü
günü hormonlara bakılarak yumurtalığın gücü anlaşılır ve menopoza ne
kadar kaldığı konusunda bir fikir elde edilir. Buradaki en önemli oran
FSH’dir. Bu test 15’in üzerine çıktığı zaman bebek şansı çok ciddi
şekilde tüp bebekle dahi azalmaktadır. Daha sonra kadının rahim ve
kanallarının filmi çekilir ve iç organlarında bir anormallik olup
olmadığı anlaşılır. Buna göre sebebe yönelik olarak tedaviler başlar.
Kadınlarda genellikle sorun yumurtlamadadır.
Kadın her ay yumurtalıklarından 1 adet yumurta üretir ve bu yumurta
hazır olduğu zaman da yumurtalık kanalının içine alır ve yumurta kanalı
içinde vajinaya gelen spermlerde yumurta döllenerek gebelik oluşur.
Oluşan gebelik 3 günlükken rahme düşer ve orada yuvalanarak bebeğe
dönüşür. Yumurtlama olmadığı zaman bu sistem çalışmamaktadır. Günümüzde
yumurtlama tıbbi tedaviye cok güzel cevap veren bir hastalıktır ve
yumurtlama sorunu olan kadınlar genellikle en kolay gebe kalan grubu
oluşturur.