Kadınların tatil kabusu; “Vajinal Enfeksiyon”

Bunlara dikkat!
Vajinal temizliği kararında yapın.
Çok sık yıkama yapmayın ve sabun kullanmayın.
Vajinal temizlik jellerini çok abartmadan kullanın.
Her gün çamaşır değiştirin.
Sentetik çamaşır kullanmayın.
Günlük ped kullanımından kaçının.
Nemli ya da ıslak mayo/bikini ile kalmayın.
Adet döneminde havuza/denize girmeyin.
Mutlaka havuza girecekseniz tampon kullanın ve çıkar çıkmaz tamponu değiştirin.
Dar giysilerden kaçının.
Yazın tampon kullanımından mümkün olduğunca azaltın.
En yakınınız dahi olsa kimsenin bikinisini, mayosunu, iç çamaşırını kullanmayın.
Bikininin mayodan daha sağlıklı bir seçenek olduğunu unutmayın.
Bikini/mayo alışverişi yaparken, tercihen boxer tarzı bir iç çamaşır üzerinden deneyin.
Yazı: Yaprak Çetinkaya / Formsante
Vajinal enfeksiyonların ortaya çıkmasının temelinde vajen florasının bozulması yatıyor. Hormonal dalgalanmalarla, adet kanamasıyla ya da cinsel ilişkiyle bir miktar bozulan bu denge, yaz aylarında ev dışındaki ortamlarda vakit geçirilmesi, sık sık denize ya da havuza girilmesi, ıslak mayo ile kalınması, susuzluk, uykusuzluk ve alkolün etkisiyle daha da savunmasız hale geliyor. Bir yıl boyunca dört gözle beklediğiniz tatilinizin vajinal bir enfeksiyon nedeniyle zehir olmaması için Özel Avusturya Sen Jorj Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Neptün F. Erdener’in önerilerine kulak verin.
Vajinal enfeksiyonlar yazın neden artıyor?
Yaz demek havuza ve denize girmek demek… Kişisel gözlemim, hijyenine en çok dikkat eden kadınların dahi ıslak mayo ve bikini ile bütün bir günü geçirebildikleri yönünde… Oysa nemli ortam vajen florasının bozulmasına neden oluyor ve normalde hastalık yapmayan organizmalar alevlenip şikayetlere neden olmaya başlıyor. Yazın çok terlemek, bölgenin havasız kalması gibi nedenler de enfeksiyonlara neden olabiliyor. Yazın en sık görülen vajinal enfeksiyonlar; bakteriyel vajinitler, protozoaların neden olduğu enfeksiyonlar ve mantarlar olarak üç ana başlıkta gruplanıyor.
Vajinal florayı açıklar mısınız?
Hayatın her alanında olduğu gibi, elimizin de, ağzımızın da, vajinal bölgenin de doğal bir florası var. Vajen florasının asit bir ortamı bulunuyor. Burada vücutla dost olan bakteriler yaşıyor. Ancak bu ortam bozulduğunda bakterilere açık hale geliyor ve enfeksiyonlar ortaya çıkıyor. Hastalarımız en çok mantar enfeksiyonlarından korkuyor. Vücut direncinin düşmesi, antibiyotik kullanımı, bağışıklık sistemini zayıflatan başka enfeksiyonlar vajen florasının bozulmasına ve mantar enfeksiyonlarının alana hakim olmasına neden oluyor. Bazen mantar enfeksiyonu ile eşzamanlı olarak bakterilerin ya da protozonların neden olduğu enfeksiyonlar da görülebiliyor.
‘Havuz eşittir mantar’ diyebilir miyiz?
Birçok kişi mantarın havuzdan ya da denizden kapıldığını düşünüyor ancak bu yanlış bir yargı. Havuz enfeksiyonları genellikle vajinite değil, hepatitler gibi farklı sistemik enfeksiyonlara neden olabiliyor. Mantarın ortaya çıkmasına ise az önce de belirttiğim gibi vajen florasının bozulması neden oluyor.
Enfeksiyonlar nasıl belirti veriyor?
Mantar enfeksiyonunda kesik kesik beyaz akıntı, tahriş, şişlik ve kuruluk hissi, bazen de kaşıntı görülüyor. Bakteriyel enfeksiyonlarda ise köpüklü akıntı, idrar yaptıktan sonra ya da ilişki sırasında daha da çok hissedilen kötü koku ipucu veriyor.
Vajinal enfeksiyonun tedavisinde nelere dikkat etmek gerekiyor?
Topikal bir enfeksiyon olan mantar, nadiren üst genital organlarda görülüyor. Ancak vajinal florayı alt üst ettiği için ikincil enfeksiyonlara zemin hazırlıyor. Bu nedenle mantar enfeksiyonunun doktor kontrolünde tedavi edilmesi önem taşıyor. Tekrarlayan mantar enfeksiyonları bazen diyabetin habercisi dahi olabiliyor. Diğer enfeksiyonlarda ise akıntının görünüşüne göre yüzde 90 teşhis konulabiliyor ve uygun tedavi veriliyor.

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu