Sağlık Bakanlığının, sadece kemoterapi görecek kadınlarda “yumurta dondurma” kuralını, “yumurta rezervi az her kadına” uygulanması yönünde revize eden yeni düzenlemesi, tıp dünyasından destek gördü.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Yaralı, Sağlık Bakanlığının, yumurta dondurulmasına ilişkin gereklilikleri değiştiren yönetmeliği hakkında, değerlendirmelerde bulundu.
Yeni yönetmelikle “kadınların doğurganlığının korunmasının sağlandığını” ifade eden Yaralı, “Bu yönetmelikle dondurma süresiyle ilgili üst bir sınırın verilmemesi de çok isabetli olmuştur” dedi. Yaralı, şöyle devam etti:
“Aynı şekilde erkeklerde de kemoterapi ve radyoterapi uygulanmasını gerektiren tıbbi durum varlığında, biyopsiyle sperm elde edilen hastalarda, menide sperm sayısı çok az ise ve testislerin alınmasını gerektiren operasyon planı var ise erkek üreme hücreleri ve gonad dokusunun saklanmasına müsaade edilmektedir.
Gonad hücrelerinin saklanması sırasında hastadan kan alınarak, DNA kimliklendirme analizi yapılması zorunlu hale getirilmiş olup, bu uygulama işlem emniyetini artırması açısından hem hasta hem de merkezler nezdinde olumlu bir gelişme olmuştur.”
“Yönetmelik, çocuk için kadınlara ek süre tanıdı”
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Murat Sönmezer de “Daha önceki yönetmelikte olmayan düşük yumurtalık rezervine sahip olan ve çocuk doğurmamış hastaların, kendi isteklerine bağlı olarak yumurta hücrelerini veya yumurtalık dokularını dondurarak saklayabilmeleri çok önemli bir gelişmedir” değerlendirmesinde bulundu.
Sönmezer, tüp bebek sertifikasına sahip olan ve serbest çalışan hekimlerin, hasta işlemlerini tüp bebekle ilgili teşhis ve tedavisini bu yönetmelikte belirlenen standartları taşıyan merkezlerde yasal olarak yapabilmesini hasta ve hekim mağduriyetini ortadan kaldıran bir gelişme olarak değerlendirdi.
Kadın Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Ergün de yönetmelik değişikliğiyle, bebek sahibi olamayanların ve ileride böyle bir sorunla karşılaşabilecek kadın ve erkeklerin çok önemli kazanımlar elde ettiklerini ifade etti.
“Yapılan değişiklikle, kadınlarda üreme hücreleri ve gonad dokusunun saklanmasını gerektiren tıbbi zorunluluk hallerine, düşük yumurtalık rezervi olup henüz doğurmamış veya aile öyküsünde, erken menopoz hikayesinin 3 uzman tabipten oluşan sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi maddesi eklenmiştir” diyen Ergün, bu durumda olan kadınların şimdi geleceğe daha umutla bakmalarına olanak sağlandığını söyledi.
Ergün, ayrıca bazı kadınların kariyerlerini tamamladıktan sonra çocuk sahibi olmak istediklerine işaret ederek, bu yönetmeliğin yaş nedeniyle çocuk sahibi olmakta geciktiğini düşünen kadınlara yeni süre tanıdığını da sözlerine ekledi.
Yönetmelik
İlgili yönetm elikte, “üreme hücreleri ve gonad dokularının” saklanma kriterleri, şu şekilde yer almıştı:
“Erkeklerde üreme hücreleri ve gonad dokularının saklanmasını gerektiren tıbbi zorunluluk halleri; cerrahi yöntemlerle sperm elde edilmesi halinde, kemoterapi ve radyoterapi gibi gonad hücrelerine zarar veren tedaviler ile üreme fonksiyonlarının kaybedilmesine yol açacak olan ameliyatlar öncesinde ve çok az sayıda sperm olması şeklindedir.
Kadınlarda üreme hücreleri ve gonad dokularının saklanmasını gerektiren tıbbi zorunluluk halleri ise kemoterapi ve radyoterapi gibi gonad hücrelerine zarar veren tedaviler ile üreme fonksiyonlarının kaybedilmesine yol açacak olan ameliyatlar (yumurtalıkların alınması gibi operasyonlar) öncesi şeklindedir.
Düşük yumurtalık rezervi olup henüz doğurmamış veya aile öyküsünde erken menopoz hikayesinin üç uzman tabipten oluşan sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmesi de bu kapsamdadır.”
(AA)