Genel sağlık durumunun saptanması ve anemi, enfeksiyon, lösemi (kan kanseri) gibi çeşitli bozuklukların taraması ve izlemi amacıyla, rutin ya da doktorun saptadığı bir tıbbi muayenenin parçası olarak yapılan bir test olarak karşımıza çıkıyor. Peki hemogram kaç olmalı? Aç karnına mı yapılması gerekir? Sonuçları nasıl değerlendirilir? Çocuklarda hemogram testi nasıl yapılır? Acıbadem Maslak Hastanesi Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Öztürk hemograma dair merak edilenleri detaylıca anlattı.
Özge Çolak / Elele.com.tr
Hemogram nedir?
Hemogram (tam kan sayımı); enfeksiyon, lösemi (kan kanseri) ve kansızlık gibi birçok hastalığın tanısını koyabilmek için kan sayım makinesi ile yapılan kolay, pratik ve güvenilir bir testtir. Kan içeriğinde bulunan hücreler ve bu hücrelerin büyüklük, renk, dağılım gibi özellikleri incelenir. Sadece tanı koymak için değil birçok hastalığın ayırıcı tanısında da kullanılmaktadır. Toplardamarlar yüzeysel olduğu için genellikle bu damarlardan bir miktar kan alınarak özel cihazlarla otomatik sayım yoluyla incelenerek test yapılır.
Hemogram testi hangi hastalıklar için yapılır?
- Anemi (kansızlık) ayırıcı tanısı: demir eksikliği anemisi, megaloblastik anemi, makrositik anemi, aplastik anemi
- Kanama ve pıhtılaşma bozuklukları: İdiyopatik trombositopenik purpura, trombositopeni, trombositoz
- Enfeksiyon hastalıkları: sistemik ve lokal (bölgesel) enfeksiyonlar
- Lösemi
- Lenfoma
- Polistemia vera
- Lenfadenopati (Lenf bezlerinde büyüme)
- Splenomegali (Dalak büyümesi)
- Talasemi türleri
- Alerji
- Hepatit gibi karaciğer hastalıklarının takibi
Hemogram ne için yapılır?
Tıbbi öykü ve fiziki muayene sonucunda düşünülen çoğu hastalığın ayırıcı tanısında basit, hızlı ve güvenilir bir test olduğu için,
Kemoterapi alan hastaların ilaçlara bağlı kan hücre değerlerinde değişiklik olup olmadığının takip edilmesi için,
Trafik kazası, ameliyat, mide kanaması gibi durumlardan sonra kanama ciddiyetinin takip edilmesi için,
Biyopsi, ameliyat gibi girişimsel işlemlerin öncesinde trombosit seviyesine bakılarak kanamaya meyil durumun araştırılmasında,
Kan veya kan bileşenleri nakli sonrası değerlendirme için,
Halsizlik, solukluk, çabuk yorulma, kanamaya meyil, kanamanın kısa süre içinde durmaması, kemik ağrısı, lenf bezlerinde şişlik, sık sık enfeksiyöz hastalık geçirme gibi şikayetleri olan hastaların tanısının koyulması için yapılan bir testlerden biridir.
Hemogram ne işe yarar ?
Vücutta meydana gelen çoğu hastalıkta genellikle hemogram testinde ölçülebilen en az bir değer artarak veya azalarak değişir. Bu hastalıklarda kan hücrelerinde meydana gelmesi beklenen değişiklikler doktor tarafından bilindiği için hastalık tanılarının koyulmasında yardımcı olur. Bazı hastalıklarda ise hemogram testinde ölçülebilen değerlerin değişmemesi tanı koymaya, ayırıcı tanıdaki hastalıkların elenmesine yardımcı olur.
Hemogram sonuçları ne anlama gelir?
HGB (hemoglobin) değeri düşüklüğü: Kansızlık, kan kaybı, gebeliğe bağlı değişiklik, lösemi, lenfoma, damar için kan yıkımı (hemoliz) gibi durumlarda gözlenir.
HGB (hemoglobin) değeri yüksekliği: Polistemia vera, sigara içilmesi, yüksek yerlerde yaşamak, aşırı sıvı kaybetme (kusma, ishal, yanık gibi durumlara bağlı)
WBC (beyaz kan hücreleri) değeri yüksekliği: Lösemi tipleri, enfeksiyonlar
Lenfosit sayısı virüs kaynaklı enfeksiyonlarda, nötrofil sayısı bakteri kaynaklı enfeksiyonlarda, eozinofil sayısı ise parazit enfeksiyonlarında ve alerji durumunda artmaktadır.
PLT (trombosit) değeri yüksekliği: Myeloproliteratif hastalıklar, enfeksiyonların erken dönemlerinde, bazı kanser türlerinde, demir eksikliği anemisi, dalak alınması sonrasında, ameliyat sonrası dönemde.
Hemogram sonuçlarının anormal olması ne demektir?
Eğer hemogram testi sonuçları normal değerlerin (referans aralığın) üzerinde ya da altındaysa sonuçlar anormal olarak değerlendirilir. Eğer testin sonuçlarını etkileyen bir dış etken belirlenemediyse, bu sonuçlar bir probleme işaret edebilir. Ancak bu her zaman ciddi bir sorun olduğu anlamına gelmez. Bu noktada doktor değerlendirmesi en sağlıklısıdır.
Hemogram testinde dikkat edilmesi gerekenler
Laboratuvar tetkikleri hassas ölçümlerdir. Bu nedenle pek çok faktör değişkenliklerinde etkilidir. Özellikle hemogram öncesi hastanın dinlenme halinde olması önemlidir. Eğer kan sayımı ile birlikte diğer kan testleri yapılacaksa aç karna yapılması uygundur. Test yapılmadan 8-12 saat öncesinde yeme-içmeyi kesmek uygundur, ancak zorunlu değildir, sadece kan sayımı yapılacak ise tokluk halinde de bakılabilir.
Tam kan sayımında hangi hastalıklar belli olur?
Tam kan sayımı; kansızlık, enfeksiyon, lösemi ve benzeri bir çok hastalığın teşhis edilmesinde oldukça etkili bir test olarak ifade edilebilir. Tam kan sayımı testi kolay ve pratik bir test olarak bilinmektedir. Birçok hastalığın teşhis edilmesi için tam kan sayımı yapılması gerekmektedir.
Hemogram testi sonuçlarını neler etkiler?
- Kan alınırken turnikenin çok sıkı bağlanması
- Kan tüpe koyulduktan sonra tüpün çalkalanması
- Kanın yanlış tüpe koyulması
- Yetersiz miktarda örnek alınması
- Tüpün aşırı doldurulması
- Alınan kan örneğinin incelenmeden önce çok fazla beklemesi
- Hastanın biyokimyasal değerlerinin bozuk olması (hiperglisemi, hiperlipidemi)
- Kan alınan damardan herhangi bir sıvı gitmesi
- Cihazda herhangi bir arıza olması
- Sonuçlar hastanın şikayetleri ve fiziki muayenesi ile uyumlu değilse test gerekirse tekrarlanır. Gerekli durumlarda periferik yayma yapılarak mikroskopla kan örneği incelenir ve hemogram testi teyit edilir.
Hemogram testi normal değerleri?
Her hemogram testinde mutlaka referans aralık, normal değerler belirtilir. Ölçüm sonucunun yüksek veya düşük olması testin yapıldığı laboratuvarın referans değerlerine göre değerlendirilir. Aynı zamanda yaş ve cinsiyet de referans aralıklar değerlendirilirken göz önünde tutulur. Ancak her ülkenin kendi normal değerlerini tespit etmesi önemlidir.
Hgb: 12-16 g/dl
Plt:150.000-400.000
Wbc: 4.000- 10.000
Nötrofil sayısı: 1.800-7.700
Lenfosit sayısı: 1.000-4.800
Eozinofil sayısı: 0-400
WBC Nedir?
WBC; beyaz kan hücresi yani lökosit demektir. WBC, vücutta savunma ve bağışıklık sistemi için gerekli olan hücrelerin diğer bir ifadeyle de lökositlerin sayısını gösterir. Kan içinde dolaşan renksiz hücreler kemik iliğinde üretilir. Beyaz kan hücreleri, kanda bulundukları gibi lenf sistemi, dalak ve diğer vücut dokularında da büyük oranda bulunmaktadır. Lökositlerin normal miktarı 4.000–11.000/mm3’tür ancak labortuvarlar arasında farklılık olabilir.
Lökosit miktarının test yapılan laboratuvarın normal değerinin altında olmasıdır ve buna lökopeni denilir. Ciddi derecede lökosit düşüklüklerinde, vücudun bağışıklık sistemini olumsuz etkilenir ve infeksiyonlara daha duyarlı hale gelir. Bazı İnfeksiyonlar, dalak büyüklüğü, bazı anemi çeşitlerinde, ilaçlar ve otoimmun, kemik iliği hastalıklarında lökopeni gelişebilir.
Lökosit miktarının 11.000’den veya test yapılan laboratuvarın normal aralığının üstünde ise bu lökositoz olarak tanımlanır. Bakteriye bağlı enfeksiyonlar ,lösemiler, gebelik veya sindirim sisteminde oluşan kanamalar lökosit miktarını artırabilir.
Nötrofil, lenfosit, eozinofil, monosit ve bazofil olarak 5 ana türü bulunan beyaz kan hücrelerinin bağışıklık için farklı görevleri bulunur:
Monositler
Diğer beyaz kan hücrelerinden daha uzun ömürlü olan monositler bakterilerin,virüslerin ortadan kaldırılmasında ve kansere karşı bağışıklığın oluşmasında görev yapar. İmmün sistemin en önemli hücrelerindendir. Normal monosit değeri %2-%8 aralığıdır.
Lenfositler
Bakteri, virüs,kanser ve diğer potansiyel zararlı istilacılara karşı vücut direncini artırmak için antikor üretirler veya direk öldürürler.. Normal lenfosit değeri aralığı %20-%40’tır.İmmün sistemin diğer önemli hücreleridir.
Nötrofiller
Nötrofiller bakterileri öldürerek sindirir. Sayı olarak diğer beyaz kan hücrelerinden daha fazladırlar ve vücudun enfeksiyona karşı savaşında ilk olarak nötrofiller görev yapar. Normal nötrofil değeri %40-%60 aralığıdır.
Bazofiller
Bu hücrelerin görevi kanda enfeksiyon görüldüğünde bağışıklık sistemine haber vermektir. Örneğin alerjik bir reaksiyon sırasında histamin salgılanmasını sağlayarak bağışıklık sistemini vücutta istenmeyen bir madde olduğu konusunda uyarır. Normal bazofil değeri %0.5 ile %1 arasıdır.
Eozinofiller
Eozinofil hücrelerinin ana görevi parazitleri öldürmektir. Alerjik durumlarda sayısı artar. %1-%5 arasındadır.
PLT (Trombosit) nedir?
PLT veya trombosit olarak adlandırılan hücre pulcukları; kanın pıhtılaşmasını sağlar. PLT, renksiz bir yapıya sahiptir. Trombositlerin normal değer aralığı her mikro litrede 150.000 ile 400.000 arasıdır.
Trombosit, kırmızı ve beyaz kan hücrelerinden daha küçüktür, sayıları kan tahlilleri ile saptanır. Yapılan tam kan sayımı testinde PLT miktarının düşük veya yüksek olması bazı hastalıkların belirleyicisi olabilir.
Kanda trombosit sayısının düşüklüğüne trombositopeni denir. Trombositopeni; kemik iliğinde yeterince platelet üretilmemesinden, otoimmün hastalıklardan, infeksiyonlardan,lösemi gibi kemik iliği hastalıklarından, İdiyopatik trombositopenik purpura, dissemine intravasküler koagülasyon (trombositlerin çok aşırı kullanılması sonrasında tükenmesi) dalak büyüklüğünden, ilaçlardan kaynaklanabilir. Trombosit sayısının düşmesi kanama riskinin artırır. Ciddi trombositopenilerde kendiliğinden ciltte kanamalar, morarmalar, diş eti ve burun kanamaları oluşabilir.
Kanda trombosit sayısının yüksek olması durumuna trombositoz denir. Trombositoz; demir eksikliğinden, ameliyat ile dalağın alınmış olmasından, iltihaplı hastalıklardan ve kemik iliği hastalıklarından kaynaklanabilir.
MPV : Bir trombositin ortalama büyüklüğünü ifade eder. Sağlıklı bir insanda 8,0-11.0 fl arasında değer alır. Normal değerler laboratuvara göre değişkenlik gösterebilir.
RBC nedir?
RBC (Red Blood Cell); kandaki eritrosit (alyuvar) sayısının doğrudan ölçümüdür. Kırmızı kan hücresi düşüklüğünde demir eksikliği, anemi (kansızlık),kan kaybı, folik asit yetmezliği ve B12 eksikliği gibi problemler mevcut olabilir.
Yüksek rakımlı yerlerde yaşayan kişilerde, böbrek, KOAH veya mesleki akciğer hastalığı olanlarda kırmızı kan hücresinin sayısı yükselebilir.
Eritrositoz yani polisitemi durumunda da kırmızı kan hücre sayısı artar. Bu durum kanın yoğunlaşması, akışkanlığın azalması anlamına gelir ve birçok hastalıktan kaynaklanabilir. Laboratuvarların çalışma prensplerine göre değerler değişiklik gösterse de ortalama olarak sağlıklı kadınlarda 3,8-5.4 milyon değerde, sağlıklı erkeklerde 4.4-5.4 milyon mcL’dir. Her ülkenin kendi normal değerlerini tespit etmesi tercih edilir. Çocuklarda normal değer 4.0-5.5 milyon mcL’dir. Lösemi, kanser, kansızlık, tiroid bozuklukları, hamilelik gibi durumlarda RBC değeri düşer. Sigara, alkol ve uyarıcı madde kullanımında, kalp hastalıklarında, polisitemia vera gibi hastalıklarda RBC yüksek değerdedir.
HBG nedir?
HGB; hemoglobin kelimesinin kısaltılmış halidir. Hemoglobin kırmızı kan hücrelerinde (eritrosit, alyuvar) belli bir oranda bulunan, ve eritrositlere kırmızı rengini veren bir yapıdır. Alyuvarlar dokulara oksijen taşımasında görev alır. Düzeyi alyuvar düzeyiyle doğru orantılıdır. Bu nedenle kansızlık hakkında değerli bilgiler verir. Hemoglobin sayesinde akciğerler aracılığı ile alınan oksijeni vücudun diğer kısımlarına ve soluk vererek attığımız karbondioksit ise akciğerlere taşınır. Kırmızı kan hücrelerinin yaklaşık % 90 ını hemoglobin oluşturur. Erkeklerde 13 gm/dL ve kadınlarda 12.gm/dL altı kansızlık olarak kabul edilir. Çocuklardaki normal seviye farklılık gösterir. Hemoglobin düşüklünde; yorgunluk, halsizlik, nefes darlığı, enerji yoksunluğu, hızlı kalp atışı, soluk deri en sık bulgularıdır.
Hematokrit
HCT (Hematokrit), kırmızı kan hücrelerinden oluşan kanın hacimce oranıdır. HCT yüzde olarak ifade edilir. Örneğin,% 25’lik bir hematokrit, 100 ml’lik kandaki 25 mililitre alyuvar hücresi olduğu anlamına gelir.
Hematokrit düşüklüğü belirtileri:
- Bitkinlik, çabuk yorulma
- Solgun görünüm
- Saç kaybı
- Nefes darlığı
MCH nedir?
MCH (Mean Corpuscular Hemoglobin); ‘ortalama eritrosit hemoglobini’ değerini ifade eden bir testtir. Hemoglobin alyuvara kırmızı rengini verir. Hemoglobin eksikliğinde alyuvarlarda solukluk olabilir. Bu durum MCH değeriyle ölçülür. Kansızlığın bazı türlerinde eritrositlerde solukluk olması ayırıcı tanı açısından önemlidir.
MCV : Ortalama eritrosit hacmi olarak ifade edilir. Sağlıklı bir insanda referans aralığı 80-100 fl’dir. Normal değerler laboratuvara göre değişkenlik gösterebilir, cinsiyet ve yaş ile de değişkenlikler gösterir ancak raporlarda detaylıca gösterilmektedir. Kan kaybı, talasemi, bakır eksikliği, B6 vitamin eksikliği, radyoterapi görme gibi durumlarda MCV değeri düşer. Folik asit eksikliğinde, hipotiroidi, karaciğer yetmezliği gibi durumlarda MCV yüksek değerde çıkar.
MCHC : Ortalama korpüsküler hemoglobin konsantrasyonudur. Normal bir yetişkin bireydeki değeri, 31-38 g/dL’dir. Normal değerler laboratuvara göre değişkenlik gösterebilir, cinsiyet ve yaş ile de değişkenlikler gösterir. Yetersiz beslenme, anemiler, çölyak, hemoliz, crohn, uzun menstrüal siklus gibi sebeplerle MCHC değeri düşer. MCHC değeri yükseldiği ise otoimmün hemolitik anemi, ileri seviye yanıklar, karaciğer hastalığı ve herediter sferositoz gibi durumlarda görülebilir.
RDW : Eritrositlerin dağılım hacmini ve ne kadar değişkenlik gösterdiğini ifade eder. Yetişkin kadınlarda 12,0-16,0, yetişkin erkeklerde 11.8- 14,5 arası sağlıklı değer olarak kabul edilir. Normal değerler laboratuvara göre değişkenlik gösterebilir. B12 eksikliği, anemiler, demir eksikliği, folat eksikliği gibi nedenlerle RDW değeri yükselir. Eklemlerde iltihaplanma, kronikleşmiş kansızlık, demir emiliminin azlığı, aşırı kan kaybı gibi durumlarda ise RDW değeri düşük görülür.
Çocuklar için hemogram testi nasıl yapılır?
Hemogram testi çocuklarda enfeksiyon, kansızlık, kanama bozuklukları gibi hastalıklarda sık kullanılan bir testtir. Aynı zamanda çocukluk çağında sık gözlenen lösemi gibi kanserlerin tanısının koyulmasında ve takibinde kullanılmaktadır. Ayrıca çocuk gelişimi takibi sırasında çocuğun herhangi bir şikayeti olmasa bile kontrol açısından hemogram testi yapılabilir.
Çocuklarda yetişkinlere göre en önemli fark; hemogramda değerlendirilen parametrelerin normal değerlerinin, referans aralığının değişik olmasıdır. Yani sonuçlar çocukların yaşına göre değerlendirilir.