Ağlamak, normal ve insani bir duygusal ifade. Healthline‘da yer alan habere göre araştırmacılar, ağlamanın hem bedeninize hem de zihninize fayda sağlayabileceğini ve bu faydaların doğumda bebeğin ilk ağlamasıyla başladığını buldu. Ağlamanın sağlığınıza 9 faydasına gelin birlikte bakalım…
1. Vücudu detoksifiye eder
Üç farklı gözyaşı türü vardır:
- Refleks gözyaşları
- Sürekli gözyaşı
- Duygusal gözyaşları
Refleks gözyaşları, gözlerinizdeki duman ve toz gibi kalıntıları temizler. Sürekli gözyaşı gözlerinizi yağlar ve onları enfeksiyondan korumaya yardımcı olur. Duygusal gözyaşlarının birçok sağlık yararı olabilir. Sürekli gözyaşı yüzde 98 su içerirken, duygusal gözyaşları stres hormonları ve diğer toksinleri içerir. Araştırmacılar, bu alanda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmasına rağmen, ağlamanın bu şeyleri sisteminizden attığını teorileştirdiler.
2. Kendini yatıştırmaya yardımcı olur
Ağlamak, kendini yatıştırmak için en iyi mekanizmalardan biri olabilir. Araştırmacılar ağlamanın parasempatik sinir sistemini (PNS) harekete geçirdiğini bulmuşlardır. PNS, vücudunuzun dinlenmesine ve sindirilmesine yardımcı olur. Bununla birlikte, faydalar hemen değildir. Ağlamanın yatıştırıcı etkilerini hissetmeden önce birkaç dakika gözyaşı dökmeniz gerekebilir.
3. Ağrıyı dindirir
Uzun süre ağlamak oksitosin ve endojen opioidler, aksi takdirde endorfinler olarak bilinir. Bu iyi hissettiren kimyasallar hem fiziksel hem de duygusal acıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Endorfinler serbest bırakıldığında, vücudunuz biraz uyuşmuş bir aşamaya geçebilir. Oksitosin size sakin veya esenlik hissi verebilir. Ağlamanın kendi kendini yatıştırıcı bir eylem olduğuna dair başka bir örnek.
4. Ruh halini iyileştirir
Ağrıyı, ağlamayı, özellikle hıçkırıkları hafifletmenize yardımcı olmakla birlikte moralinizi yükseltir. Hıçkırdığınız zaman, soğuk havadan birçok hızlı nefes alırsınız. Daha soğuk havada nefes almak beyninizin sıcaklığını düzenlemeye ve hatta düşürmeye yardımcı olabilir. Soğuk bir beyin, vücudunuz ve zihniniz için sıcak bir beyinden daha zevklidir. Sonuç olarak, bir hıçkırık döneminden sonra ruh haliniz düzelebilir.
5. Destek almanın bir yoludur
Moraliniz bozuksa ağlamak, çevrenizdekilere desteğe ihtiyacınız olduğunu bildirmenin bir yoludur. Bebekliğinizden beri ağlamak bir bağlanma davranışı olmuştur. İşlevi, birçok yönden başkalarından rahatlık ve bakım elde etmektir. Başka bir deyişle, işler zorlaştığında sosyal destek ağınızı oluşturmanıza yardımcı olur.
6. Kederden kurtulmanıza yardımcı olur
Yas tutmak bir süreçtir. Üzüntü, uyuşukluk, suçluluk ve öfke dönemlerini içerir. Ağlama, özellikle yas dönemlerinde önemlidir.
Herkes yas sürecinden farklı şekillerde geçer. Ağlamanızın aşırı olduğunu veya günlük hayatınızı etkilemeye başladığını fark ederseniz, doktorunuza danışmanız iyi bir fikir olabilir.
7. Duygusal dengeyi geri yükler
Ağlamak sadece üzücü bir şeye tepki olarak olmaz. Bazen aşırı mutlu, korkmuş veya stresli olduğunuzda ağlayabilirsiniz. Yale Üniversitesi’ndeki araştırmacılar bu şekilde ağlamanın duygusal dengeyi yeniden sağlamaya yardımcı olabileceğine inanıyor. Bir şey hakkında inanılmaz derecede mutlu olduğunuzda veya korktuğunuzda ve ağladığınızda, vücudunuzun böyle güçlü bir duygudan kurtulmanın yolu olabilir.
8. Bebeğin nefes almasına yardımcı olur
Bir bebeğin anne karnındaki ilk ağlaması çok önemli bir ağlamadır. Bebekler oksijenlerini göbek kordonu yoluyla rahim içinde alırlar. Bebek doğduktan sonra kendi kendine nefes almaya başlamalıdır. İlk ağlama, bir bebeğin ciğerlerinin dış dünyadaki yaşama uyum sağlamasına yardımcı olan şeydir.
Ağlamak ayrıca bebeklerin akciğerlerdeki, burundaki ve ağızdaki fazla sıvıyı temizlemesine yardımcı olur.
9. Bebeğin uyumasına yardımcı olur
Ağlamak, bebeklerin geceleri daha iyi uyumasına da yardımcı olabilir. Bebek uykusu üzerine yapılan küçük bir çalışmada , 43 katılımcı, bebeklerini yatağa yatırmak için kontrollü ağlama olarak da bilinen kademeli sönme yöntemini kullandı. Kontrollü ağlama ile bebekler, ebeveynlerinin müdahalesinden önce belirli bir dakika boyunca ağlamaya bırakıldı. Ağlama hem uyku süresini uzatmış hem de bebeklerin gece uyanma sayısını azaltmıştır. Bir yıl sonra, ağlamanın bebeklerde stresi artırdığı veya ebeveyn-çocuk bağını olumsuz etkilediği görülmedi.