Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, Türkiye ’de yaklaşık 8 milyon kişiyi etkileyen böbrek hastalıklarına karşı suyun önemine dikkat çekti.
Vakıftan yapılan yazılı açıklamaya göre, Uluslararası Nefroloji Birliği ve Uluslararası Böbrek Vakıfları Federasyonu’nun ortaklaşa düzenlediği ve dünyanın dört bir yanında çeşitli etkinliklerle kutlanan “Dünya Böbrek Günü”nde bu yıl “Güne Bir Bardak Suyla Başlayın” teması ele alınıyor. Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı, 2010’da günlük su alımı miktarını erkekler için 2,5 litre, kadınlar için ise 2 litre olarak önerdi. Yaşa bağlı olarak su ihtiyacı değişse de vücudun sıvı dengesinin böbrekler tarafından kontrolü son derece önemli görülüyor.
Taş oluşumunu geciktiriyor
Yeterince sıvı tüketilmemesi az idrara çıkmayı ve ardından idrar yolu enfeksiyonlarını getiriyor. Buna karşın, artan sıvı alımıyla beraber sık idrara çıkmak tekrar eden üriner sistem taş oluşumunu 2 ila 5 sene geciktirebiliyor. Kronik böbrek hastalığının ilerleyişini de yavaşlatan fazla su tüketimi, vücudun tüm yaşamsal işlevleri için hayati öneme sahip. Ayrıca sıvı alımını artırmadan fiziksel egzersiz yapılması, terleme ile kaybedilen vücut sıvısına bağlı olarak taş gelişmesi riskini de artırıyor. Vücutta sıvı kaybıyla ifade edilen kilo kaybı, yüzde 1 düzeyindeyse normalde 24 saat içinde telafi edilebiliyor. Telafi edilemezse veya vücut sıvısında daha fazla kayıp meydana gelirse, fiziksel ve bilişsel performansta, sıcaklık dengesinin düzenlenmesinde ve kardiyovasküler işlevlerde bozukluklar ortaya çıkıyor. Yüzde 10’luk veya daha fazla bir sıvı kaybı ölümcül olabiliyor. Dünya çapında 2 milyondan fazla kişinin son dönem kronik böbrek hastası olduğu ve bu hastaların 1,7 milyonunun diyaliz tedavisi gördüğü tahmin ediliyor. ABD’de son dönem kronik böbrek hastalarının yüzde 44’ünün ilk aldığı teşhis diyabet olurken, yüzde 28’ine koyulan ilk teşhis hipertansiyon oluyor. Türkiye’de halen diyaliz tedavisi gören yaklaşık 70 bin son dönem kronik böbrek hastası bulunmakla birlikte, hastalığın birinci evresinden beşinci evresine kadar olan süreçte yaklaşık 8 milyon hasta mevcut. Türkiye’de her altı kişiden birini tehdit eden kronik böbrek hastalığının yıllık artış hızı yüzde 8 civarında bulunuyor. Beslenme ve hayat tarzı alışkanlıklarında iyileştirmeye yönelik yapılacak küçük değişiklikler, çoğunlukla önlenebilir bir hastalık olan kronik böbrek hastalığı ile mücadelede önemli adımlar olarak sayılıyor.
Cildin de dostu!
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, bu yıl 13 Mart’a denk gelen “Dünya Böbrek Günü”nde vakfın, su tüketiminin insan sağlığı üzerindeki etkilerine dikkati çekip farkındalık yaratmayı hedeflediğini belirterek, “Sadece böbrek sağlığı açısından değil, kas, deri, sindirim ve boşaltım sistemi için de hayati derecede öneme sahip olan su, günlük beslenmede öncelikle ele alınması gereken besin öğelerinin başında gelmelidir” ifadesini kullandı.
2 dakika okuma süresi