8 Adımda gastrit ile kaliteli yaşam mümkün

Mide iç duvarının iltihaplanması anlamına gelen gastrit, toplumun yüzde 20’sini etkiliyor. Her iki
yetişkinden birinde görülen hastalık, başlangıçta genellikle belirti
vermiyor. İlerlediğinde ise midede yanma, ağrı ve şişkinlik gibi
şikayetlere yol açıyor. Genel olarak, ilerleyen yaşla birlikte görülme
sıklığı artan gastrit, bir anda ortaya çıkabilen akut ve yavaş
yavaş gelişen kronik özellikleri ile iki alt gruba ayrılıyor. Alkol,
aspirin, ağrı kesici ilaçlar ile stres genellikle akut gastrit tablosuna yol
açarken; helikobakter pylori adı verilen ve mide iç duvarında yaşayan,
genellikle çocukluk çağlarında kirli sulardan bulaşan bakteri ise kronik
gastritin en önemli nedenini oluşturuyor. Memorial Dicle Hastanesi
Gastroenteroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Remzi Beştaş, akut ya da kronik
gastritin doğru tedavisi ve kontrolünün, kansere kadar gidebilen ciddi hastalıkların
önüne geçeceğinin altını çizerek, hastalığın kanserleşme riski hakkında şu uyarılarda bulunuyor: “Günümüzde
birçok insanın problemi olan gastrit, safra re üsü ve bazı enfeksiyonlarla
da ortaya çıkabiliyor. Tedavi edilmeyen kronik gastrit vakalarında, mide iç
duvarında çeşitli doku değişiklikleri oluşabiliyor. Bu durumda, genetik
yatkınlığı olan ve çevresel etmenlerin neden olduğu kanserojen maddelere
maruz kalan kişilerde kanser oluşmasına zemin hazırlayabiliyor.”

Beslenme alışkanlıkları önemli
Basit ve önemsiz gibi görülerek,
belirtileri genellikle göz ardı edilen gastritin oluşmasında, önemli sağlık
sorunları da tetikleyici etki yaratabiliyor. Doktor önerisi olmadan kulaktan
dolma bilgiler ile alınan ilaçlar, tedavi edici olmadığı gibi hastalığın
direnç kazanmasına da yol açabiliyor. Uz. Dr. Beştaş, gastrite yol açan
nedenlerin önemsenmesi ve günlük yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesi
gerektiğine vurgu yaparak, “Gastrit oluşumunda, beslenme alışkanlıkları
önem taşıyor. Sağlıksız beslenme ve alkol kullanımı mide yüzeyinde
hasarlanmalara yol açabiliyor. Sigara ise mide asit salgısını artırarak
gastrit oluşumuna zemin hazırlıyor. Öte yandan stres ve gerginliğin, mide ve
bağırsak sağlığına etkilerinin de göz ardı edilmemesi gerekiyor. Çünkü
stres anında asit salgısı artıyor ve mide gastrite yatkın hale geliyor” diyor. İlaç kullanımı konusunda dikkatli olmak
gerekiyor. Bazı ilaçların kullanımının, mideyi tahrip edebildiği biliniyor.
Bunların yanı sıra böbrek ve karaciğer yetmezliği ile solunum güçlüğü
gibi sorunların sonucu olarak da gastrit ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla altta
yatan nedenlerin gözden kaçırılmaması gerekiyor.

Belirtilere, şiddetli ağrı eşlik ediyorsa…
Gastrit tanısı, hasta öyküsünün
alınması ve muayene ile konuluyor. Midede yanma, bulantı, kusma, şişkinlik
hissi, geğirme, erken doyma, iştahsızlık ve yemeklerden tiksinme gibi
şikayetler sıklıkla gastrite işaret ediyor. Uz. Dr. Beştaş, bu belirtilere
şiddetli ağrı, aşırı veya sürekli bulantı ile kusma gibi sorunlar da eşlik
ediyorsa, ileri tetkikler gerekebileceğini ifade
ediyor. İlaç kullanımına ve tedaviye rağmen hastada iyileşme olmaması,
hastanın 55 yaş üzerinde olması altta yatan ciddi bir hastalığı
düşündürebiliyor. Bu nedenle endoskopi ile tarama gündeme gelebiliyor.
Tedavide asit baskılayıcı ilaçların yanı sıra hastada eğer helikobakter
pylori pozitif saptanmışsa, buna yönelik antibiyotik tedavisi devreye giriyor.
Tedavi sonrası düzenli takiplerin de ihmal edilmemesi gerekiyor.

Bu önerilere kulak verin!
Hastalığın tedavisinde, yaşam tarzı değişiklikleri ile beslenme
şeklinin düzenlenmesine öncelik veriliyor. Ardından da ilaç tedavisine
geçiliyor. Uz. Dr. Remzi Beştaş, tedavi süresince şu kurallara da uyulması
gerektiğine dikkat çekiyor:
• Hızlı yemek yeme alışkanlığından
vazgeçin.
• Gıdaları iyice çiğneyerek yutun.
• Sigarayı bırakın. Alkol tüketimini
bırakın ya da sınırlandırın.
• Kızartmalar, aşırı yağlı yemekler ve
baharatlı gıdalardan uzak durun.
• Sucuk, salam, sosis gibi besinler
yemeyin.
• Aşırı sıcak-soğuk gıdalar ile
içecekler tüketmeyin.
• Gazlı içecekler yerine suyu tercih edin.
• Bol miktarda taze sebze ve meyve ile
beslenin.

*Memory dergisinden alınmıştır.

Başa dön tuşu